Muğla’nın Menteşe İlçesi Sınırsızlık Meydanı’nda Muğla Barosu, TMMOB, Muğla Tabip Odası, DİSK, KESK tarafından Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerine yönelik iptal kararı protesto edildi.
Muğla Barosu Başkanı Avukat Cumhur Uzun:
“Bugün İstanbul yerel seçimlerinde olan bu ihlalin yarın tüm seçimlerde yine ihlallere yol açacağı açıktır.”
Muğla’nın Menteşe İlçesi Sınırsızlık Meydanı’nda Muğla Barosu, TMMOB, Muğla Tabip Odası, DİSK, KESK tarafından Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerine yönelik iptal kararı protesto edildi.
Sınırsızlık Meydanında yapılan basın açıklamasında Muğla Barosu Başkanı Avukat Cumhur Uzun açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yüksek Seçim Kurulu, bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ile yenilenmesine karar vermiştir.
Söz konusu kararı, tüm yönleriyle ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunun 76. Maddesinde ifade edilen “Hukukun Üstünlüğünü Savunmak Ve Korumak” görevi kapsamında; hukukçu kimliği ile irdeleyen Muğla Barosu, kararın seçim hukukuna, yerleşik uygulama ve bizzat Yüksek Seçim Kurulu’nun içtihatlarına uygun olmadığını tespit ile ne yazık ki hukuka aykırı olduğunu görmüş bulunmaktadır.
İstanbul seçimlerini iptal eden kararın hukuka aykırılıklarını, Anayasal ve yasal dayanakları ile ilgilenen herkese teknik olarak açıklamaya hazırız. Ancak çok çarpıcı olan şu birkaç nokta, neden kararı hukuka aykırı bulduğumuzu açıklamaya yetecektir:
Aynı seçimde, aynı sandık kurullarının gözetiminde ve aynı zarflara konularak kullanılanMuhtar, Belediye Meclisi, İlçe Belediye Başkanı seçimleri hukuka uygun kabul edilirken, sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi iptal edilmiştir.
Sandık kurulları seçmen tarafından değil, ilçe seçim kurulları tarafından belirlendiğine göre, bu kurulların oluşumuna hiçbir etkisi olmayan seçmenin iradesi neden yok sayılmaktadır?
Sandık kurulu oluşumuna itirazlar daha önce yapılmadığı ve bu işlemler kesinleştiği halde, neden seçim kaybeden parti bu kesinleşmiş seçim işlemine şimdi ve süresinden çok sonra itiraz etmekte ve neden süresinde yapılmayan bu itiraz kabul edilmektedir?
Daha önce aynı şekilde oluşturulan sandık kurulları ile yapılan Anayasa Referandumu ve milletvekilliği seçimleri kanuna uygun kabul edilmişken, şimdi neden Büyükşehir Belediye Başkanı seçimi iptal edilmektedir?
Önceki seçimlerde “seçmen iradesinin üstünlüğü” gerekçe gösterilerek, mühürsüz oyların kanuna aykırılığı iptal sebebi yapılmamışken, şimdi ne olmuştur da seçmen iradesinin sandığa yansımasına hiçbir olumsuzluk yaratmamış olan sandık kurulu oluşumunun kanuna aykırılığı, seçimin iptaline neden olmuştur.
Usulünce oluşturulmadığı belirtilen sandık kurullarında, seçmen iradesinin hiçbir şekilde etkilenmediği ve hatta %52 itirazcı parti lehine oy kullanıldığı tespit edildiğine göre, oluşturulan sandık kurullarının seçimin iptaline nasıl bir etkisi olmuştur?
Tespit olunan tüm bu hukuksuz yönleri nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerini iptal eden kararı hukuki değil, SİYASİ BİR KARARDIR.
Yüksek Seçim Kurulu’nun iptal kararından iki gün önce, siyasal iktidarın seçimlerin iptal edilmesi gerektiğine ilişkin “Ama artık yetti, burada bir şaibe var, yolsuzluk var, apaçık ortada” diyerek ifade ettiği sözler, talimat olarak değerlendirilmiş ve siyasi bir iptal kararına neden olmuştur. Demokrasilerde; seçimler ve sandık vazgeçilmez unsurdur ve sandık, “seçmek” fonksiyonu kadar “değiştirmek” fonksiyonuna da sahiptir. Sizi seçen sandık ve seçmen iradesi kutsal iken, sizi değiştiren sandık iradesine, şaibeli denilmesi asla kabul edilemez.
YSK tarafından 06.05.2019 tarihinde kamuoyuna açıklanan kararın, Hukukun üstünlüğü, demokratik hukuk devleti ilkesini ihlal ettiği, ülkemizde kuruluşundan bu yana sürdürülen seçim güvenliği, seçme ve seçilme hakkının korunması ilkelerini yok saydığı, bugün İstanbul yerel seçimlerinde olan bu ihlalin yarın tüm seçimlerde yine ihlallere yol açacağı açıktır.
Muğla Barosu olarak, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması için Anayasa ve Avukatlık Kanunu tarafından verilen görev kapsamında, Cumhuriyeti ve demokrasiyi savunmak ve korumak, tüm vatandaşlarımızın hukuka olan güvenlerinin tesisi bakımından, 23.06.2019 tarihinde yenilenecek olan seçimlere kadar, süreç boyunca seçimlerde üstüne düşen her türlü görevi yerine getirmeye ve bu maksatla gerekmesi halinde; İstanbul Yerel Seçimlerinde hukuki destek sağlamak üzere İstanbul’da bulunmaya hazır olduğumuzu, siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyuna saygı ile duyururuz.”