İNSANLIK KAZANACAK…

Birkaç gündür Dubai’de, Başak kızımın ve torunlarımın yanındayım.

Önceki gün Kaya’nın 7. yaşını, doğum gününü kutladık. Kaya’nın Doğum Günü Partisi, her renkten, her inançtan, birçok milletten çocukların ve ebeveynlerin buluşma yeri oldu; birlikte bir şenlik havası içinde Kaya’yı kutladılar; eğlendiler.

Kaya’nın babası Yeni Zelandalı, benim de çok sevdiğim insanoğlu bir insan… Kaya’nın en iyi arkadaşı Zayn, Mısırlı. Zayn’ın annesi İrlandalı… Kaya bir Sırp arkadaşı nedeniyle futbolda onların da başarılı olmasını istiyor. Okulunda da, oturdukları mahallede de yerli Araplar, Tunuslu, Pakistanlı, Alman, İngiliz komşuları da var. Burada inançlar ve etnik kökenler asla ileri çıkarılmıyor. Dubai, barış içinde bir arada yaşayan kültürlü insanların ülkesi durumuna gelmiş.

Başakla eşi Mark, doğum günü partisine katılacak arkadaşlarına Kaya’ya armağan getirmemeleri, ayıracakları parayı Gazze’deki çocuklar için göndermeleri için duyuru yaptılar. Kaya’nın doğum gününde Gazze’ye epeyce bir yardım da toplandı.

Burası görünüşte şeriatla yönetilen bir ülke olmasına karşın Türkiye’de olduğu gibi kimi zaman hastalar ve yaşlılar için sıkıntı bile yaratan yüksek sesle okunan ezan, gökyüzüne tırmanmak için birbiriyle yarışan camiler göremiyorsunuz. Ezan, ancak merak edenin duyabileceği bir ses tonunda, dinleyeni mutlu edebilecek bir makam, ahenk ve ses tonunda okunuyor. Camiler diğer binalara göre çok alçak, güzel görünümlü, şirin yapılar. Burada konuştuğum insanlar, diğer emirlikler ve Suudi Arabistan’da da benzer gelişmelerin yaşanmakta olduğunu, Suudi’de kadınların etkin olarak iş yaşamına atıldıklarını söylüyorlar.

Son yıllarda Orta Doğu’daki Müslüman ülkelerde ABD etkisinin azalması, Çin’in ve Rusya’nın daha öne çıkmaya başlaması da olayların arka planında görülen bir değişim.

ABD emperyalizminin onlarca yıldır bölgede çevirdiği dolaplar, İslam üzerinden oynadığı şiddet örgütlenmeleri sonucu Afganistan’da ve kısmen İran’da yaşanan baskıcı yönetimler daha ne kadar sürer, bilemiyorum ama Ukrayna Savaşı ve Gazze’de yaşananları, ABD emperyalizminin Ukrayna yönetimi ve İsrail uşaklıklarıyla, el altından desteklediği İslam üzerinden şiddete batmış örgütler aracılığıyla oluşturulmuş birer katliam olduğu da çok açık anlaşılıyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de Ateşkes tasarısını veto eden ABD yönetimi, bugün insanlık suçu işlemekte olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Dubai’de başka gerçekler de var. Dubai’de geri işlerde çalışan hizmetli kesimi daha çok geri kalmış ülkelerden… Filipinliler, Pakistanlılar, Kuzey Afrikalılar çoğunlukta. Onların yaşam kaliteleri hakkında bir fikrim yok ama burada iş olanağı bulanlar durumlarından hoşnut deniyor. Yine de çözülmesi, üstüne gidilmesi gereken birçok sorunları olduğundan eminim. Üretim araçlarının özel mülkiyetine son verilmeden, katılımcı bir demokrasi tüm araçlarıyla gerçekleştirilmeden, insanlar arasındaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması, tam bir özgürlük ortamı oluşması mümkün değildir. Hizmet sektöründe ve üretimde çalışanların çocuklarının Kaya gibi doğum günü yapabildiklerini, ailelerinin kültürel etkinliklere katılabildiklerini, kitap okuduklarını, felsefe üzerine, dünya sorunları üzerine konuşabildiklerini hiç sanmıyorum.

Her şeye karşın, Dubai’de gördüklerim, farklı dinden ve milliyetten insanlar arasında oluşmuş bu kardeşçe ortam, bu hoşgörülü barışçı görünüm, gelecek açısından çok umut vericidir.

Bizim iktidar sahiplerinin de kendilerini savunmak ve bazı demagojiler uydurmak için öne sürdükleri “İslamofobi” burada yok. Avrupalılar ve ABD halkı da Gazze olayına karşı gösterdikleri yoğun tepkilerde burada yaşanan olaylarda Batı’nın olumsuz etkisini açıkça vurguladılar.

İnsanlık gün geçmeden el ele vererek kapitalizmin ve emperyalizmin insanları bölen, düşmanlaştıran, inanç ve kültür ayrılıkları üzerinden savaşlar çıkaran egemenliğine son vermelidir.

Türkiye, jeopolitik olarak çok kritik bir noktada bulunuyor. Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizme hiç unutmayacağı bir tokat vurmayı başarmış milletimiz, geleceğin barış içinde bir arada yaşayan insanların toplumunun kurulabilmesi için de din bezirgânlarının etki ve etkinliğine son verecek atılımları yapabilmelidir.

Gününüz aydın olsun sevgili dostlar…

 

About Post Author