Kireçlenme (Osteoartrit)

Prof. Dr. Adem Yılmaz

Kireçlenme dünyada en yaygın olarak görülen eklem hastalığıdır. Görülme sıklığı ilerleyen yaş ile birlikte artsa da her yaşta bireyde kireçlenme hastalığına rastlanabilir. Kireçlenme hastalığını anlayabilmek için eklemdeki eklem sıvısı ve kıkırdak dokuyu gibi yapıları yakından tanımak gerekir.

Eklem Sıvısı Nedir?

Eklem sıvısı (sinoviyal sıvı) insan vücudundaki bilek, dirsek, diz ve kalça gibi hareketli eklemlerde iki kemiğin birleştiği bölgede yer alan yumurta akı kıvamındaki kaygan vücut sıvısıdır. Eklem bölgesini saran eklem zarı (sinoviyum) tarafından salgılanır. Eklemde hareket sırasında meydana gelen sürtünmeyi azaltarak eklemlerin kolayca hareket etmesini sağlar. Bu sayede kemik ve kıkırdak yüzeylerinde sürtünmeden dolayı oluşabilecek aşınmalara engel olur.

Eklem sıvısının miktarı ve kayganlığı ilerleyen yaşla birlikte yetersizleşebilir. Bu durum genellikle 40 yaş ve üzeri bireylerde görüldüğü gibi daha genç bireylerde görülme olasılığı da vardır.

Eklem Sıvısı Azalması Nedir?

Eklemlerde meydana gelen yaralanma ve sakatılık gibi olumsuz olaylar sinoviyal bölgenin yapısının değişmesine sebep olabilir. Eklem yapısındaki bu değişim sonucunda eklem sıvısı sinoviyal boşluğu doldurmakta yetersiz hale gelebilir. Ayrıca insanın ömrü boyu her hareket sırasında aktif görev alan eklem sıvısı ilerleyen yaşlarda saflığını ve kayganlığını doğal olarak kaybeder. Bu ve benzeri durumların tamamı halk arasında Eklem Sıvısı Azalması (Kaybı) olarak adlandırılır.

Kıkırdak Doku

Sağlıklı eklemlerde hareketi desteklemek için eklem sıvısına ek olarak kemiklerin ekleme yakın yüzeylerinde kıkırdak tabakalar bulunur. Kıkırdak tabakalar eklem sıvısının da yardımıyla sürtünmeyi azaltıp birbirleri üzerinde kayarak kemikler arasında tampon işlevi görürler. Hareket kolaylığı açısından vücut tarafından onarımı oldukça zor olan bu kıkırdak dokuların sağlığı çok önemlidir.

Kireçlenme Nedir?

Tıbbi literatürde Osteoartrit (Osteoarthritis) olarak adlandırılan kireçlenme hastalığı eklem sıvısının eklemdeki kayganlaştırıcı ve koruyucu görevini yerine getirememesi sonucunda kıkırdak tabakaların aşınmaya başlaması durumudur. Kireçlenme kontrol altına alınmadığı takdirde kıkırdak tabakalar hareketle birlikte zarar görmeye ve incelmeye devam eder. Tüm hareketli eklemlerde görülebilen kireçlenme en sık diz, kalça, omuz, boyun ve dirsek eklemlerinde görülür. [1]

Kireçlenme Belirtileri

İleri evrelere ulaşan kireçlenme vakalarında kıkırdak tabakalar zarar görür ve kayganlaştırıcı görevini yerine getiremeyecek kadar incelir. Kireçlenme görülen eklemlerde oluşan başlıca belirtiler şu şekilde sıralabilir:

Eklemde sertlik

Merdiven çıkma, çömelme gibi hareketlerde zorluk

Eklemde “çıtırtı, kütürtü” olarak ifade edilen sesler

Şişlik (ödem)

Hareket sırasında şiddetli ağrı

Bu belirtiler kireçlenme hastalarınının günlük hayatlarında rahatça hareket etmelerine engel olarak hayat kalitesinin azalmasına neden olur.

 Sağlıklı Eklem –

Kireçlenme Görülen Eklem

Kireçlenme Kimlerde Görülür?

Kireçlenme toplumda en sık görülen kronik romatizmal hastalıktır ve görülme sıklığı ilerleyen yaşla birlikte artar. Genellikle 40 yaş ve üzeri bireylerin dizlerinde görülen kireçlenme ağrıları bu yaş seviyesinde en sık görülen fiziksel yetersizlik olarak belirlenmiştir. [1]

Kireçlenme ile ilişkilendirilen ve kireçlenme oluşmasına destek olduğu tartışılan birçok faktör bulunur:

İlerleyen yaş (40+)

Fazla kilolar

Hareketsiz bir yaşam tarzı

Güçsüz eklem yapısı

Eklem zorlayıcı hareket ve davranışlar

Ağır yük taşıma

Yaralanmalar

Sakatlanmalar

Sağlıksız beslenme

Yetersiz su tüketimi

Fazla tuz tüketimi

Fazla kolesterol tüketimi

Kalsiyum eksikliği

Vitamin eksikliği

Kireçlenme Tedavisi

Kireçlenme kronik bir hastalık olarak nitelendirilir. Günümüzde kıkırdak dokunun yenilenmesinde kesin sonuç veren bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Mevcut tedavi yöntemlerinin tamamı kireçlenme belirtilerini (ağrılarını) azaltmaya ve hastalığın ilerlemesine engel olmaya yönelik semptomatik tedavilerdir.

 

About Post Author