Porf. Dr. Esfender KORKMAZ
Türkiye’nin eğitilmiş, uzman ve yetenekli gençleri değerlendirme ve elinde tutma imkânları zayıftır. Bu durum beyin göçünü artıran ana faktörlerden birisidir.
INSEAD Dünya İşletme Okulu (The Business School fort he World), The Adecco Group ve Tata Communications tarafından 2013 yılından beri düzenli olarak yayınlanan ‘’Küresel Yetenek Rekabetçiliği Endeksi‘’2018 yılı için yetenek çeşitliliğinin küresel rekabetçiliğe etkilerini değerlendiren bir rapor açıkladı.
2018 Küresel Yetenek Rekabetçilik Endeksi’ne göre İsviçre, Singapur ve Amerika Birleşik Devletleri yetenek rekabetçiliği konusunda ilk üç sırada yer aldı. Son üç sırada ise Yemen, Madagaskar ve Mozambik yer aldı.
Türkiye, yetenek rekabetçiliği bakımından 119 ülke arasında 68. sırada yer almaktadır.
Raporda Yetenek rekabetçiliği ‘’ülkelerin ve şehirlerin yetenekleri yetiştirmesi, kendine çekmesi ve elinde tutması ‘’olarak tanımlanmaktadır.
Şehirlerin yetenek rekabetçiliği bakımından performansı incelendiğinde, listede Türkiye’den sadece İstanbul şehrinin bulunduğunu görüyoruz. İstanbul yetenek rekabetçiliğinde 90 şehir arasında 62. sırada yer alıyor. Kültürel ve tarihsel zenginlik bakımından İstanbul ile aynı ligde bile anılamayacak şehirlerin İstanbul’dan çok daha üst sıralarda yer alması, potansiyelimizi değerlendiremediğimizin açık bir kanıtı olarak görünüyor.
Endekste yetenek rekabetçiliği 6 ana başlık altında puanlanmıştır.
Ön Açma: Yeteneklerin önünü açma konusunda Türkiye’nin puanı 100 ütünden 50,71 ve 119 ülke içinde 61. sırada yer almaktadır.
Gençlerin önünü açmada Türkiye ‘nin en başarılı olduğu alan rekabet yoğunluğu , (10/119 ) En başarısız olduğu alan ise siyasi istikrardır. Siyasi istikrarda Türkiye son sıralarda (111/119) dır.
Cazibe: Türkiye, yetenekler için cazibeli ülke konusunda 119 ülke arasında gerilerde, 108. sırada yer almaktadır. Alt bölümlerde ise teknoloji transferinde orta (59/119) ; Kadınlara liderlik fırsatında ise kötü ( 107/119) durumdadır.
Yetiştirme/Büyütme: Bu alanda Türkiye 119 ülke içinde 63 sırada yer almıştır. Yetenek yetiştirme konusunun alt alanlarında ise Resmi Eğitim alanında; 35/119 iyi, Hayat boyu öğrenme alanında; 100/119 kötü durumdadır.
Yetenekleri elde tutma, sırlamasında Türkiye orta sıralardadır. (59/119) alt ölçütlere göre sıralamada ise ;
Kişisel emniyet : 91/119- Hayat tarzı 69/119 sırada yer almaktadır.
- Sosyal güvenlik : 39 / 119 – Sürdürülebilirlik : 45/119
Beyin göçünde önemli bir belirleyici olan yetenekleri elde tutma kriterlerinden yalnızca kişisel emniyet kriterinde çok kötü durumdadır. Aslında en önemli göç nedeni de bu kriterdir.
Mesleki ve Teknik Beceriler: Türkiye Mesleki ve Teknik Beceriler konusunda de kötü durumda, 119 ülke içinde 85 sırada yer alıyor. Özellikle Yükseköğretimin becerilerle eşleşmesi: 95/119 önemli bir kriterdir.Zira Yüksek öğretimde yanlış planlama ,aynı zamanda becerilerin israfına yol açıyor.
Türkiye dünyanın en girişken genç nüfusuna sahiptir. Ne var ki günümüzde gençlerin ideolojik kamplara çekilmesi, yüksek öğrenimde popülizm yapılması onların önünü kesiyor.
Sonuç: Problem ortada ve çok açıktır. Bizim değerlendiremediğimiz imkan veremediğimiz insanlar gittikleri ülkelerde Nobel alıyor. Aranan uzmanlar oluyor.
Geçmişte de imkânsızlıklardan dolayı gidenler fazlaydı. Bunlardan 2015 Nobel Kimya ödülünü ABD’ de çalışan Aziz Sancar aldı. İsviçre’de Beyin Cerrahi Prof.Dr. Gazi yaşargil alanında literatüre çok önemli katkılar yaptı.