YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE EV KURMASINLAR…

YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE EV KURMASINLAR…

Kurdular sevgili Garip Tatar / baba dostu güzel insan

Yüksek yüksek tepelere ev de kurdular / hizmet ve seks nesnesi olarak da aldılar / kapattılar türkü diyen dilleri

Anadan babadan ayrı da koydular / sokak ortasında da vurdular
Tam kırk dört yıl önce / bir 11 Nisan günü

Seni / evinin ve küçük kızının gözünün önünde kör kurşunlarla vurdukları gibi
Ardahan’ın Sazkara köyünde yedi yoksul / garip kardeşten biriydin sen

Günlerce yol tepip / açlığa ve karanlığa direnerek varmıştın Cılavuz’a

Baba Tonguç’un kavruk Anadolu çocuklarının çeliğe su verdiği okullarına

Öğretmenlikle yetinmedin

Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar diyen / Evreşe Yolları Dar diyen türküler derledin

Anan Güllü’nün anlattığı masallarda Tek Atlı Tekin Olmaz dedin

Köroğlu Kolları’ndan / Dönemeç’ten / Yelatan’dan seslendin

Dilden Dile ile / Yurttan Sesler ile sabah akşam konuk oldun evlerimize

Evinin önünde hiç elleri titremeden vurdular seni

Memleketi komünistlikten kurtardığını sanıyordu beyinsiz tetikçiler

Milliyetçilik yaptıklarını sanıyorlardı

Şimdi ipleri binlerce kilometre ötede birilerinin / din uğruna / İslam uğruna cihada çıktıklarını sandıkları gibi

Bir kandırılma / dolandırılma / hikâyesidir aldı başını gitti bu ülkede sevgili Garip Tatar

Sonradan kandırıldık dedi seni vuranlar

Cemaat ve tarikatlar eliyle saltanat kuranlar

Senin ve babamın / ve kavruk Anadolu çocuklarının birer devrimci önder olarak yetiştikleri Köy Enstitülerini kapatanlar

Ve biz biliyoruz ki / asıl kandırılan senin de âşığı olduğun bu güzel halktır / bu güzel coğrafyadır

Bir baştan bir başa sattılar derelerini

Kirli cepleri dolsun diye nehirleri / denizleri kirlettiler

ABD’nin zehirli şeker şirketleri para kazansın diye şeker fabrikalarını virane ettiler

Tank palet fabrikalarını peşkeş çektiler

Parababaları altın çıkarsın diye / gök sularımızı zehirlediler

Can evlatlarımızı milyonlarca ton toprağın altına gömdüler

Emperyalizm jandarması / İslam düşmanı / katil İsrail’e gemiler dolusu mal gönderdiler

Adın andımız olsun ki / bir avuç da kalsak da yılmadık / biz seni unutmadık

Ağırdan doğruluyoruz şimdi dizlerimizin üstüne

Bir 31 Mart günü / halkımızla birlikte ilk tokadı attık katillerine

Daha da derlenip toparlanacağız

Ve hiç kuşkusuz / yaşadığımız her 11 Nisan’da biz senin adını haykıracağız
Ve bir gün biz kazanacağız güzel insan

Gülümse sen yine bize çok ötelerden

Biz haklıyız / biz halkız / biz kazanacağız…

Dr. Alper Akçam

11- 04- 2024

About Post Author