Dr.Nesrin Başpınar
Öğrt. Üyesi / Proje Uzmanı
Yaşam alanlarının sunduğu ekonomik, sosyal ve mekansal imkanlardan faydalanmaya yönelik politika(sızlık)lar kadınlarla erkekleri farklı biçimlerde etkiler. Örneğin ülkemizde yerel siyaset kadınlar için erişilebilir olmadığı gibi, yerel yönetimlerde de toplumsal cinsiyet gereklerine çoğunlukla duyarsızdır. Yerel yönetimlerin siyasal yaşamdaki işlevleri ile kadınların yaşamındaki rollerini gözden geçirecek olursak, yerel siyasetin kadın politikası için önemini vurgulamak yeterli olacaktır.
Yerel yönetimlere kadın bakış açısı kazandırılması olanaklı mıdır? Sorusu çokça sorguladığımız sorular arasında yer almaktadır. Özellikle kadınların yerel hizmet sunumu ve üretiminde siyasal süreçlerde yer alması bu soruyu olanaklı kılabilmektedir. Yerel yönetimlerde kadın varlığının en önemli etkisi siyasal kültürün de dönüşümüne katkı sağlamasıdır. Ayrıca kadınların temsil ve katılımda da yaşadığı sorunları da ekleyecek olursak yerel düzeyde sunulması gereken çoğu hizmeti alamayan kadın kendi imkanlarıyla karşılamak zorunda kalacaktır. Kadınların hizmet öncelikleri, yerel gereksinimleri ve toplumsal cinsiyet rollerinin getirdiği özgüllüklere dayalı hizmetler, yerel yönetim birimlerinin karar ve uygulama aşamalarında planlanarak yerine getirilmesi temel sorumluluk olmalıdır. Yöneticiler tarafından kadınlara yapılan pozitif ayrımcılığın kurum politikalarında yer alması sağlansa da uygulama da yerel yönetim birimlerinde kadın yöneticilere gerektiği kadar yer ve söz hakkı verilmemektedir.
Ataerkil aile yapısına sahip ülkemizde, çalışan kadın iş ve aile yaşamının dengelenmesi sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Nitelikli eğitim alma imkânı bulamayanlar ise iş bulmakta güçlük çekmekte veya kötü çalışma koşullarına maruz bırakılmaktadır. Bu durum kadının güçlenmesinin önündeki engel olarak karşımıza çıkmakta, çoğu kadın ve çocuk yoksulluğa itilmektedir.
Kadın olmadan kalkınma eksiktir…
Yoksullukla mücadele stratejileri arasında, kadın olmadan kalkınmanın sağlanamayacağı, barışın ve huzurun tesis edilemeyeceği önemle vurgulanmaktadır. Kadın ne ister? Kadınların mutlak beklentileri arasında ekonomik olarak güçlü olma isteği vardır. Yerel yönetimlerin, düşük gelirli kadınların çocukları için kreş, etüt merkezi vb. çocuk bakım alanlarını hizmetine sunmaları beklentiler arasındadır. Evde bıraktıkları yaşlıları için bakım merkezlerinin oluşturulması yine kadınların önemle üzerinde durdukları konular arasındadır. Ayrıca cinsiyet ayrımcılığı, mobbing ve tacize karşı farkındalık oluşturulması ve tüm bunların çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılarak çözüme ulaştırılması önerilmektedir. Bunun yanı sıra adaletli ücretlendirilme, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, kadınlara erken emeklilik hakkının tanınması, toplumda kadınlara yönelik ön yargıların kırılması ve bireylerin özgürlüğüne saygı duyulması, sosyal platformlarda kadınlara daha fazla yer verilmesi vb. görüşler mevcuttur.
“Kadın Vizyonu Kent” yerel şehirler yaratmak için öncelikle kadınların özel ihtiyaçlarına cevap verecek yerel hizmetlerin yerel idareler tarafından üretilmesi, planlanması ve desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca yerel yönetimlerde kadınların karar alma süreçlerine ve mekanizmalarına katılımını artırmalıdır. Kadınların ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kaldığı tüm alanlarda bu ayrımcılığı ortadan kaldırmaya yönelik geliştirilecek politikalar, kurumsal düzenlemeler ve bütçe çalışmaları yerel yönetimler tarafından dikkate alınarak yapılmalı ve mali kaynaklar ayrılmalıdır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokratikleşmenin sağlanması hem kadın, hem de erkeklerin istek ve beklentilerinin yönetime tam anlamıyla yansıması, kararlarda varlık gösterebilmesi, demokratik temsilin gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Toplum içinde olduğu gibi yerel yönetimlerde de yer almasının gerekliliği önemsenmeli ve kadın tarafından da farkındalığın ortaya çıkarılması gerekmekte olup, erkek baskın siyasal kültürün değişmesi için de kadınların yaşadıkları yerde kendi ortak sorunlarına çözüm bulma yöntemi olarak yerel siyasete katılmaları veya yerel yönetimlerde söz sahibi olmasıyla dönüşüm başlayacaktır.