On bir yıldır Datça Yakaköyü (Mahallesinde) uluslararası sanat etkinlikleri, heykel çalıştayları düzenlenen, Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisi (UKKSA) Kurucusu Nevzat Metin, Kalimerhaba Derneğinin önerisi ile “Yangın Anı Heykeli” için Sanatçılarını seferber etti.
Nevzat Metin Marmaris’te yangın alanında olması gereken bu ibret heykelinin, orman yangınlarında şehit olanların yanı sıra yanan ağaçları ve yangında can veren bütün canlıları da simgeleyeceğini söyledi.
Birçok sanatçının tasarım üzerinde çalıştığını belirten Nevzat Metin seçilecek eser için akademik bir değerlendirme kurulunun yanı sıra, yerel yöneticilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın da görüşlerinin alınacağını belirtti.
Tasarım konusundaki çalışmaların Eylül Ayı sonu biteceği, heykelin ise Ekim Ayı içerisinde başlanarak tamamlanabileceği bilgisini veren Nevzat Metin, Cumhuriyetimizin 98. Yılının kutlanacağı 29 Ekim 2021 günü, bu heykelin de Marmaris’te açılışının gerçekleştirilmesinin önemine değinerek
“Bu mavi- yeşil vatan bize tüm değerleri ile emanet edilmiştir, bizim görevimiz bu emaneti yücelterek gelecek nesillere bırakmak için çalışmaktır” dedi.
“Nevzat Metin kabına sığamayan ya da kabı ona küçük gelen bir kişi. İstanbul’ da Moda’ da bir ‘sanat galerisi’ vardı. Bu işte başarılıydı. Kalburüstü sanatçılarımızın işlerini sergilerdi. Sonra da onların özenilmiş betiklerinin yayımını örgütlerdi.
Batılı örneklere bakıp içimiz giderken, bu yayınlar yüreğimizi serinletirdi.
Nevzat Metin, bundan 10 yıla yakın bir süre önce, elinde bir ön tasarımla Kuzguncuk’ daki İşliğime geldi. Datça’ da Palamut Bükü’ nde bir yer almıştı. On beş dönüm mü ne… Orada bir sanatçı köyü, bir ‘akademi’ kuracaktı. Her yıl yurt içinden, dışından gelecek sanatçılar için kalacak yerler, açık işliklerden oluşuyordu ön tasarım. Yontu, resim çalışmaları yapılacaktı.
Ödüller verilecekti.
Bu türlü danışmalarda umut kırmamak huyumdur. Onu yüreklendirdiğimi anımsıyorum. Ancak içimden, zor işe giriştiğini düşündüğümü de…
Verilen ödüller ressamlar, yontucularla bitimli kalmamıştı. Tiyatrodan, çevre duyarlılarından, yayıncıdan, yazarlardan, ozanlardan, tarihçilerden mimarlara genişlemişti. Yeter ki ülkemizi sevsinler, doğaya duyarlı olsunlar, korusunlardı.
Gittim gördüm.
Şaşkınlık içindeydim de, Nevzat Metin düşünü gerçekleştirmişti. Hem de, hiç kuşkusuz, varını yoğunu ortaya koyarak besbelli… Çok yalın bir yapıyla, elbette tek ağaca dokunmadan….
Şunca yıldır, geçmişin en önemli uygarlık girişimlerinin gerçekleştirildiği bu yerlerde yaşayanlar neden böyle bir şeyi düşünmediler?
Kendileri düşünmeseler de düşünenleri neden desteklemediler?
Nevzat Metin gibi girişimcilere neden destek olmadılar?
Neden yalnız kendilerini düşündüler?
( Geçen yıl sonsuzluğa kanat açan Yazar, Ozan, Mimar Cengiz Bektaş kaleminden Nevzat Metin)