Türkiye’nin BRICS’e Girmesi Tarihi Hata Olur

Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuri Uşakov, “Türkiye, BRICS’e tam katılım için resmi başvuruda bulundu, değerlendireceğiz” dedi.

BRİCS üye ülkeler; Brasil (Brezilya) Russia (Rusya) India (Hindistan) China (Çin) South Africa (Güney Afrika ) üye isimlerinin baş harflerinden oluşur. Altı yeni üye; Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya’ dır. Böylece 2024 yılında BRİCS üye sayısı 11’e yükselecektir. Başka ülkeler de gruba katılmak istediğini bildirdi.

Türkiye’nin BRİCS’e katılması yanlış olur… İki önemli neden var:

Bir… Türkiye’ BRİCS ‘i Avrupa’ya alternatif olarak görüyor. Ama alternatif değildir.

Öncelikle AB demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü önde tutar. Brics ülkelerinden Çin ve Rusya’da demokrasi yoktur, dikta rejimler var.  Diğerlerinde de zayıftır.

BRİCS ülkeleri içinde, gelişmiş ülke yoktur. Tamamı gelişmekte olan ülkelerdir.

Fert başına gelir; Fert başına gelir itibariyle çok benzemez bir tablo var. Birleşik Arap Emirlikleri’nde Fert Başına gelir; 49 450 dolar, Etiyopya da 1408 dolardır.

Cari açık oranı; Ülkeler içinde beşinde cari açık var. Yüksek değil. Diğerleri cari fazla veriyor.

Ekonomik İstikrar; Arjantin’de TÜFE oranı yüzde 113,4 tür. Kriz yaşıyor. İran’da 193’tür. Halk zor durumdadır. Mısır ve Etiyopya ekonomik istikrar sorunu yaşıyor. (Aşağıdaki Tablo)

Kaynak; Freedom House, İMF, Trading Economomics 

İki… Rusya’dan uzak durmalıyız. Rusya şovenist bir devlettir.  Dostluk, ortaklık kurmak değil hükmetmek ister.

Osmanlının yıkılışına Ruslar neden oldu.

Osmanlı-Rus Savaşları, 16. yüzyıl – 20. yüzyıl arasında Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı ve daha sonra bu devletin büyümesi ile bu devletin yerine geçen Rus İmparatorluğu arasında yapılmış savaşlardır. 12 tanedir. 6 tanesi Rus üstünlüğüyle sonuçlanmıştır, 1 tanesi pat, 5 tanesi Osmanlı zaferi ile sonuçlanmıştır. Vikipedi de sıralanan bu savaşlar şunlardır:

  • 1568-1570 Astrahan Seferi(Rus askeri zaferi)
  • 1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı(Osmanlı zaferi)
  • 1686-1700 Osmanlı-Rus Savaşı(Rus zaferi)
  • 1710-1711 Osmanlı-Rus Savaşı(Osmanlı zaferi)
  • 1735-1739 Osmanlı-Rus Savaşı(Osmanlı zaferi)
  • 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı(Rus zaferi)
  • 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı(Rus zaferi)
  • 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı(Rus zaferi)
  • 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı(Rus zaferi)
  • 1853-1856 Osmanlı-Rus Savaşı(Osmanlı ve Müttefikler zaferi)
  • 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı(Rus zaferi)
  • 1914-1917 Osmanlı-Rus Savaşı(Rusya 1917 Ekim Devrimi sonrasında savaştan çekildi, Osmanlı Devleti ise 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıktı.)

Rusya’nın Balkanlardaki genişleme siyaseti Osmanlıyı yıkan başka bir nedendir.  Rusya, Romanya ve Bulgaristan’ın bağımsızlık isteklerini desteklemiştir.

Osmanlıya karşı Ermenileri organize etmiş ve Ermeni terörü Taşnak-Subyanı desteklemiştir. Bu örgütün zulümlerini Erzurumlular ve biz Karslılar iyi biliriz.

1944 yılında, Stalin Boğazları isterken, sınıra asker yığmıştı.

Bugün de en büyük dış ticaret açığını Rusya’ya karşı veriyoruz.

Azerbaycan’dan, Kemal Asgerov -Siraceddin H. konuşuyor;

Azerbaycan’ı ikiye bölen Ruslardır.

Gerçekten, ‘’1826- 1828 Rus-İran savaşları neticesinde ise Türkmençay Antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma ile Nahcivan, Ordubad ve Erivan arazileri de Rusya’ya verilmiştir. Türkmençay Antlaşması kalıcı bir anlaşma olduğu için Azerbaycan kuzey ve güney olmak üzere iki kısma bölünmüştür.’’

Ermenistan’ı da Azerbaycan topraklarında Ruslar yarattı. Önce Eyalet kurdular. Sonra Azerbaycan topraklarını işgal ile devlet oldular. Bu yolla Türkiye ile Azerbaycan arasında irtibatı kestiler.

Azeri kültürünü bozdular. Sovyetler döneminde Rus soyadı sistemine zorladılar.

Stalin zamanında, Kafkasya Türklerini Sibirya’ya sürdüler. Bu sürgün sırasında 250 bin kişi öldü. Sürülenler arasında, Gürcistan ‘’ ten benim üçüncü dedem, terekeme İbrahim Aksakal da vardı.

1944 ‘te Romanya’yı işgal ettiler.1956 Macar devrimini bastırmak için Sovyetler devleti olan Macaristan’ı ikinci defa işgal etti.

2014 yılında, Kırım’ı yasa dışı olarak ilhak etti.

AB  2004 yılında Türkiye’ye kapılarını açmıştı. Ama biz demokrasi ve hukukta geri düştük. Siyasi popülizm olarak AB ile kavga yaptık. Bugünkü iktidar giderse, AB yolu yeniden açılır. Buna rağmen Rusya’ya yanaşmak, eksen değiştirmektir. Eksen değiştirmeye yalnızca halk referandumla karar verir. AKP iktidarı ve MHP Türkiye’nin geleceğini etkileyecek kararlar almamalıdır.

 

Yayın Köşe YazılarıSon Köşe Yazılarıvitrinvitrin2Yeni Çağ

About Post Author