Merkez Bankası ödemeler bilançosuna göre, 2024 yılı Ocak-Ağustos arasında ilk 8 ayda, yabancıya gayrimenkul satışı hariç, doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi 593 milyon dolar oldu. Bu giriş, Türkiye de mevcut yabancı yatırım sermayesinin sermaye artırımı ve diğer ihtiyaçlarını bile karşılamaz. Kaldı ki Ağustos ayında doğrudan yabancı yatırım çıkışı başladı ve bir ayda yabancıya gayrimenkul satışı hariç, 263 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım sermayesi çıktı.
Buna karşılık 2024 yılı ilk 8 ayında 15 milyar 10 milyon dolarlık portföy yatırımı girdi. Portföy yatırım girişi de yine, Ağustos’ta terse döndü ve bir ayda 881 milyon dolar çıkış oldu.
Her alanda olduğu gibi yabancı yatırım sermayesi konusunda da hükümetlerin 2003 yılından beri rasyonel bir politikası hiç olmadı, bugünde yoktur. Her zaman her hükümet İhtiyaçlara göre borç veya sıcak parayla günü kurtarmaya baktı.
Doğrudan yabancı yatırım sermayesi
Doğrudan yabancı yatırım sermayesi, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında ve ekonomik istikrarında etkili bir finansman aracıdır.
Dünyada doğrudan yabancı yatırım sermayesi çekerek Fert başına gelirini artıran ve cari fazla veren en iyi örnek ülke Çin’dir. Çin’de demokrasi yoktur ve fakat kurumsal devlet güvencesi olduğu için yabancı yatırım sermayesi güven duydu. 2020 sonrası Çine yabancı yatırım sermayesi girişi azaldı ve paralel olarak büyüme oranları da düştü.
Bir ülkeye giren Doğrudan yabancı yatırım sermayesinin yeniden yatırım yapması ve yarattığı katma değerin de kar transferinin üstünde olması lazımdır.
Türkiye ye giren doğrudan yabancı yatırım sermayesi sıfırdan yatırım yapmadı, karlı şirketleri, karlı bankaları satın almak için geldi. Neden böyle oldu? Biraz düşünmemiz gerekir.
Türkiye’nin küresel doğrudan yabancı yatırım sermayesinden aldığı pay, İMF yıllarında arttı. Son yıllarda düşmeye başladı.
Kısa vadeli sermaye girişi
Portföy yatırımları kısa vadeli sermaye hareketleridir. Portföy yatırımları içinde hedge fonlar, carry trade gibi spekülatif nitelikte giren finansal yabancı yatırım sermayesi de vardır. Sıcak para, genel olarak “spekülatif”, “kısa-dönemli” ve “aşırı hareketli -hızlı girip, çıkan finansal yatırım sermaye hareketlerini belirtmek için kullanılır.
Kısa vadeli finansal yabancı yatırım sermayesinin istikrarı bozucu etkileri vardır.
1- Kısa vadeli yabancı yatırım sermayesinin hızlı giriş ve çıkışı bizde kırılganlığa neden oldu. Bu nedenle doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi sınırlı oldu.
2- Türkiye de 2003-2012 arasında sıcak para girişi kur baskısı yarattı ve bu nedenle iplik ve deri fabrikaları kapatıldı. Pamuk üretimi durdu. Üretimde ithal girdi oranı arttı. Bu nedenle de Sürekli cari açık oluştu.
3- Kontrolsüz sermaye hareketleri ayrıca yurt dışına sermaye transferini artırdı. Aslında Dünyada da serbest kambiyo rejimi, demokratik, hukuki ve kurumsal alt yapısı olmayan ve güven sorunu olan ülkelerde varlık çıkışları yarattı. Afrika, Latin Amerika ülkeleri ve Türkiye’den bu nedenle sermaye çıkışı oldu.
4- Kısa vadeli sermaye girişinin arz etkisi sınırlıdır. Girdiği ülkede borç verilebilir fonları artırır. Ancak aynı zamanda ekonomide kırılganlık yarattığı için borç verilebilir fonlar yatırıma değil, tüketime gider. Toplam talep artar. Enflasyonist baskı oluşur. MB sıkı para politikası uygulamak zorunda kalır. Türkiye’de bu süreci yaşıyoruz.
5- Kısa vadeli sermaye, küresel konjonktürden çabuk etkilenir.
İMF dahil uluslararası kuruluşlar, dünyada kısa vadeli sermaye hareketlerinin kontrol edilmesini istiyor. Türkiye bunu yapmadı ve hatta tartışmadı bile. Neden?
Şimdi yeni ekonomi yönetimi, Türkiye’yi yeniden sıcak para tuzağına soktu.
Yayınlama 15 Ekim 2024
Yayın Köşe Yazıları, Son Köşe Yazıları, vitrin, vitrin2, Yeni Çağ