Siyaset Dili Piyasada Anarşi Yarattı

Doğrudan şahit oldum; İroco‘dan bir masa ve 4 sandalye fiyatı;

  • Etilerde bir mağazada 141 bin Lira idi.
  • Aynı takımı Marmara Ereğlisi Sultanköy’de yaptırırsan; malzeme 16 bin 500 lira artı işçilik 9 bin lira olmak üzere 25 bin liraya mal oluyor.
  • İstanbul Modaco’da yaptırırsan, Malzeme 16 bin 500 Lira, işçilik 36 bin 52 500 liraya mal oluyor.
  • 141 bin lira 25 bin liranın 5,64 katıdır. Yani Etiler’den aldığın bir yemek takımı parası ile Sultanköy’den yaklaşık 6 takım yaptırabilirsin.
  • İstanbul Modako’daki işçilik Sultanköy’deki işçiliğin 4 katıdır

Bu kadar fark piyasada eksik rekabetle izah edilmez; doğrudan anarşi olduğunu gösterir.

Piyasalarda “anarşi” rekabetin ve fiyat istikrarının olmadığı, spekülasyonun yapıldığı, düzensiz ve kontrolsüz bir piyasayı ifade eder.

Ekonomik istikrar sorunu, bazen makro dengelerin bozulmasıyla ortaya çıkar. Piyasada anarşi ise artı bir istikrar sorunudur.

Ekonomik istikrar sorunu, bazen küresel ekonomik konjonktüre bağlı olabilir. Ama Türkiye’de yaşamakta olduğumuz kriz ve piyasa anarşisi Hükümetlerin yanlış yönetimleri ile ortaya çıktı.

Piyasa anarşisi doğrudan güven sorunu yaratır. Güven sorunu ise doğrudan siyasi iktidarlar yaratır.

Türkiye’de güven sorununu birden fazla faktör etkiler. En önemlileri, Demokratik ve hukuki altyapıda düşüş, siyasi belirsizlik, siyasi istikrarsızlık, hükümetin her olaya popülist ve ideolojik pencereden bakması ve en önemlisi de toplumda kamplaşma yaratan, halkın bir kısmını dışlayan siyaset dilidir.

Güven sorunu oluşunca; üretici ve tüketici, iktisadi ajanlar, yarın ne olacak paniği içine girer ve fiyat anarşisi doğar.

Sayın Cumhurbaşkanının, İsrail gözünü Türkiye topraklarına dikecek şeklindeki yorumu, siyasi İslam cephesinde AKP için oy kamplaşması yaratabilir, gündemi değiştirebilir ve fakat halkın açlığını önleyemedi ve ayrıca da Piyasa düzenini bozdu. Bu sözünün arkasından borsa bir günde yüzde 6,7 oranında düştü.

Bugün yaşamakta olduğumuz krizin temelinde, din eksenli ve ideolojik temelde politikalar, faiz nas olayı vardır.

Dünkü Cumhuriyet gazetesinin manşetinde Eski Hizbullah İran sorumlusunun başkanlığını yaptığı bir toplantıda, cihat çağrısı yapanlar oldu ve ‘’ İslam dini kılıç kullanılmazsa esaslarını başka yerlere ulaştıramaz’’ diyenler oldu. İran’da mollalar tüfekle minbere çıkıyor. Türkiye de diyanet işleri başkanı da kılıçla minbere çıkıyor.

Bu şartlarda ciddi yabancı yatırım sermayesi güven duyar mı? Güven duymazsa gelmez. Spekülatif sıcak para gelir. Kırılgan ve anarşist piyasa oluşur.

Görünen odur ki; Türkiye için, siyasi İslam ve soros işbirliği yaptı. Soros 2003 -2012 arasında sıcak paradan spekülatif karlar elde etti. Siyasi İslam da devlet imkanlarını kullandı. İktidar da ve muhalefet de her ikisinin de temsilcilerini gördük. Bu temsilcilerden bir kısmı elendi. Bir kısmı devam ediyor. Ancak bu işbirliğinin getirdiği sorunlar henüz bitmedi.

  • Ekonomi dünyanın en kırılgan ekonomisi oldu; Kriz yaşıyoruz.
  • Piyasa düzeni bozuldu, piyasaya spekülasyon ve anarşi hâkim oldu.
  • Din zarar gördü. Halk dindarlığın azaldığını söylüyor.

İstanbul Politikalar Merkezi, 2022 yılında Türkiye’de Dindarlık anketi yaptı. Bu ankete göre halkın yüzde 72,2’si ‘’Türkiye’de dindarlık azalıyor. Dedi.

ANKET; SİZCE DİNDARLIĞIN DURUMU NEDİR?

Türkiye’nin kalıcı istikrarı görmesi ve yaşaması için, siyasi İslam ve soros işbirliği tuzağına düşmesi ve yaşaması mı gerekiyordu?  Bunu halkın bundan sonraki siyasi tercihlerinde göreceğiz.

Yayınlama 9 Ekim 2024

Yayın Köşe YazılarıSon Köşe Yazılarıvitrinvitrin2Yeni Çağ

About Post Author