Sığınmacılar hem ekonomik istikrar sorununu tırmandırdı, hem de yeni bir sosyal kriz yarattılar. Daha da ağır olan, Türkiye’de ne kadar sığınmacı var, bunların ne kadarı kaçak, kimse bilmiyor.
Söz gelimi; göç idaresi başkanlığı 2005 ile 2023 arasında 2 milyon 260 bin kaçak göçmen yakalandığını açıkladı. Bunlar arasında, PKK’lı, Işıd’lı, Hizbullah gibi teröristleri nasıl ayırt edeceksiniz? Şimdi Türkiye, Dünyanın en çok sığınmacı barındıran ülkesi, ama sanıyorum ki aynı zamanda dünyada ve tarihte sınırları bu kadar açık bir ülke örneği olmamıştır.
Sığınmacılar için Halk ne diyor?
En yeni anket MAK danışmanlık anketidir. Bu anket sonuçlarına göre;
- Halkın yüzde 83’ü, sığınmacılardan rahatsız olduğunu, sosyal ve ekonomik sorunların temelinde sığınmacıların olduğunu;
- Halkın yüzde 82’si, sığınmacıların güvenlik sorunu yarattıklarını, düşünüyor.
Uluslararası araştırma şirketi Ipsos ve UNHCR’ın 2024 Dünya Mülteciler Günü için Türkiye’nin de içinde bulunduğu 52 ülkede, 33.197 yetişkinin katılımı ile yaptığı ankete göre;
- Türkiye, mültecilere sınırların kapatılması, mültecilerin topluma olumlu katkıda bulunamayacağı, fikirlerinin en çok savunulduğu ülke oldu.
- Türkiye’de halkın yüzde 70’i göçün arkasındaki gerçek nedenin savaştan kaçmak değil ekonomik gerekçeler olduğunu,
- Türkiye’nin yüzde 70’ i sığınmacıları göndermek için yasal yolların yeteriz olduğunu, ilave önlemler almak gerektiğini söylüyor.
Ülkemize ve halka zarar verdiler, vermeye devam ediyorlar.
Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ya göre, sığınmacıların Türkiye de tüm çalışanlar içindeki oranı yüzde 2,9’dur. Kaçak çalışanlar da tahminen aynı oranda olur. Üstelik sığınmacılara asgari ücret altında ücret verilemeyeceği de yasal teminat altındadır. Demek ki sığınmacılar giderse, halen yüksek olan işsizlik Dünya ortalamasına yaklaşır.
Sosyal sorunlar arttı. Suriyeliler kendi aralarında husumeti Türkiye’ye de taşıdılar. Yine sık sık Suriyelilerin çete oluşturdukları ve gasp yaptıkları haberlerini de okuyoruz. Basında her gün Suriyelilerle ilgili suç haberleri var. Güneydoğu illerindeki Suriyeliler sınırdan kaçakçılık yapıyorlar.
Millî kimliğimize zarar verdiler. Türkiye’de otokrasi tırmandıkça, bağımsız yargı tahrip oldukça, halkımız beyin göçü olarak veya doğrudan yurt dışına gidiyor. Ayrıca nüfus artış hızımız yavaşladı. Sığınmacılarda ise doğurganlık oranı çok yüksektir. Türkiye’nin nüfus yapısı bozuluyor. Millî kimliğimiz ve kültürümüz tahrip ediliyor.
Vize sorunu oluştu. Suriyeli kaçaklar önce Türkiye’den vatandaşlık aldı. Sonra AB’den vize aldı. Ama geri dönmediler. AB bu nedenle vizeleri zorlaştırdı. Halkımız artık vize alamıyor.
Nerden bakarsak bakalım, mülteci sorununda bir tutarsızlık var. Ülkeye ve halka bu kadar zarar vermelerine rağmen neden Hükümet bunları tutmakta direniyor. Üstelik AK partililerinde bir kısmı mülteci istemiyor.
Artık İş halka düştü… Bu konuda sivil toplum kuruluşları oluşturmak ve demokratik yollarla baskı yapmaktan başka çözüm kalmadı.
Yayınlama 24 Temmuz 2024
Yayın Köşe Yazıları, Son Köşe Yazıları, vitrin, vitrin2, Yeni Çağ