Kılıçdaroğlu’ndan Dr. Osman Berke Duvan’a teşekkür

CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı tarafından hazırlanan “Suriye Krizinin Gölgesinde Türkiye Rusya İlişkileri” adlı kitapta, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin seyri, Türkiye’nin Rusya’ya ekonomi ve ticaret alanında artan bağımlılığı ve bu bağımlılığın özellikle Suriye krizinden sonra ortaya çıkardığı sonuçlar mercek altına alındı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kitaba yazdığı önsözde, kitabın hazırlanmasına verdiği katkılar için 27. Dönem CHP Adana Milletvekili adayı Dr. Osman Berke Duvan’a teşekkür etti.

Kitapta özetle şu bilgilere yer verildi:

BİR TAŞLA ÇOK KUŞ VURDULAR

Suriye kriziyle gerilen, Rus jetinin düşürülmesinin ardından kopan Türkiye-Rusya ilişkileri, 2016 ortasında Türkiye’nin özür dilemesi ve15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında düzelme yoluna girdi. Suriye’de sıkışan Türkiye, sahadaki sıkışıklığı aşmak için Rusya’ya ciddi ekonomik tavizler vermek zorunda kaldı. Rusya, Türkiye’nin geleneksel müttefikleriyle yaşadığı sorunları avantaja çevirdi, bir taşla birden fazla kuş vurmayı başardı.

TürkAkım’LA RUSYA’YA 10 MİLYAR DOLARLIK AVANTAJ

Türkiye’nin Karadeniz’deki münhasır ekonomik bölgesini kullanacakTürkAkım projesine hız verildi. Yakın zamanda hayata geçmesi beklenen projeyle Rusya, ciddi sorunlar yaşadığı Ukrayna’yı doğalgaz ticaretinde devre dışı bırakmış olacak. Rusya TürkAkım sayesinde boru hattı mesafesini kısaltarak 10 milyar dolarlık bir avantaj sağlayacak. Buna karşın Türkiye Rusya’dan herhangi bir doğalgaz indirimi alamayacak. Yine, Türkiye’nin enerjide kaynak ülke çeşitliliğini artırma politikasının da dışına çıkıldı. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’yle Türkiye’nin Rusya’ya enerjideki bağımlılığı daha da artarken, başlangıç sözleşmesinde olmayan pek çok imtiyaz Rusya’ya sonradan tanındı.

DIŞ TİCARETTE RUSYA HAKİM

Rapora göre Türkiye ve Rusya arasındaki ticari ilişkilerde Rusya avantajlı konumda. 2018 dış ticaret verilerine göre Türkiye’nin Almanya’dan sonra ikinci en büyük ticaret ortağı olan Rusya, Türkiye’ye doğalgaz, petrol ürünleri gibi ikamesizor ürünleri satıyor. Türkiye’nin Rusya’ya sattığı malların ağırlığını ise meyve, sebze, giyim eşyası gibi alternatifini bulmanın kolay olduğu ürünler oluşturuyor. İşte bu tablo Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığının temel sebeplerinden biri. Nitekim, 2002’de Türkiye’nin toplam dış ticaret açığının yüzde 17,6’sı Rusya ile dış ticaret açığından gelirken, 2018 itibariyle bu oran yüzde 33,7’ye çıktı.2019’un ilk 9 ayı itibariyle bakıldığında ise Türkiye’nin dış ticaret açığının yüzde 61’i, Rusya ile yapılan ticaretten kaynaklanıyor.

İTHAL DOĞALGAZIN YARISI RUSYA’DAN

2018 verilerine göre Türkiye’nin ithal ettiği doğalgazın yarısı Rusya’dan geliyor. Türkiye’ye gelen her 100 turistten 10’u ise Rus vatandaşı. Turizm sektörünün Rusya ile siyasi ilişiklere hassasiyeti yüksek, nitekim 2015’te yaşanan uçak düşürme krizinin ardından en çok etkilenen sektörlerden birisi de turizm oldu. Siyasi ilişkilere duyarlı bir diğer sektör ise yurtdışı müteahhitlik sektörü. Türk müteahhitlik firmalarının Rusya pazarında önemli bir ağırlığı olmakla beraber, müteahhitlerin Rusya’da kar payı geriliyor.

S-400’DE SADECE GÖRÜNEN FATURA 2,5 MİLYAR DOLAR

Diğer taraftanmüttefiklerinden talep ettiği silahları alamayan Türkiye’ye kendi hava savunma sistemini satan Rusya’nın karı, bu ticaretten elde ettiği 2,5 milyar dolarla sınırlı değil. Rusya, S-400’leri Türkiye’ye satarak NATO içinde önemli bir çatlak yaratmayı da başardı. Türkiye açısından bakıldığında ise S-400’lerin satın alınması pek çok ek maliyeti de beraberinde getiriyor.

F-35’DEN GELECEK 12 MİLYAR DOLARLIK TİCARİ GELİR UÇUP GİDECEK

Rus S-400 füzelerinin alınmasının ardından F-35 Beşinci Nesil Savaş Uçağı Projesi’nden çıkarılan Türkiye’nin proje kapsamında bugüne kadar ödediği 1,4 milyar doların akıbetinin ne olacağı belirsiz. Bunun yanında, Türkiye’den sekiz şirket, F-35’in farklı bileşenlerinde 900 ayrı parça tedarik ediyordu. Uçağın küresel arz zincirinde yer alan Türkiye’nin, uçakta kullanılacak motorların ikmal ve bakım üssü olması da planlanıyordu. Bu çerçevede,Türkiye’nin F-35 programının ticari bacağından 2039’a kadar12 milyar dolar gelir elde etmesi bekleniyordu.

FATURA KABARIK

S-400’ler nedeniyle Türkiye’nin karşı karşıya kalması muhtemel bir diğer sorun alanı ise ABD yaptırımları. Rusya’dan alınan hava savunma sistemi nedeniyle ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması ihtimali giderek güçleniyor. CHP’nin raporunda, S-400’ün Türkiye’ye maliyetleri şu şekilde sıralanıyor:

Beşinci nesil F-35’lere sahip olamamak, F-35’ler için bugüne kadar ödenen 1 milyar doların üzerindeki paradan olmak, Türk firmaların bu proje kapsamında elde edeceği 12 milyar dolardan mahrum kalması, eskiyen uçak filosunu yenileyememek, mevcut uçar ekipmanların lisanslarının iptali halinde Türkiye’nin elindeki silah sistemlerinin bakım ve idamesinin sağlanamaması.

TEK TARAFLI BAĞIMLILIK ARTMAMALI

Raporun sonuç bölümünde, jeostratejik risklerin son derece yüksek olduğu bir bölgede bulunan Türkiye’nin hem beşinci nesil savaş uçağı teknolojisine hem de yüksek irtifa hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğunun altı çizilerek mevcut koşullarda hem F-35’e hem de S-400’e beraberce sahip olmanın mümkün görünmediği ifade edildi. Raporda Rusya ile iyi ilişkilerin sürdürülmesinin önemli olduğu, bunu yaparken belli dengelerin gözetilmesi veilişkilerde tek taraflı bağımlılığa izin verilmemesi gerektiği vurgulandı.

 

About Post Author