İYİ Parti’den Erdoğan’a çağrı: Yanan yerler ‘Ağaçlandırma alanı’ sözü lafta kalmayıp yasalaşsın

İYİ Parti’den Erdoğan’a çağrı: Yanan yerler ‘Ağaçlandırma alanı’ sözü lafta kalmayıp yasalaşsın

Ülkemizde yanan orman alanlarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Anayasa’ya göre yanan alanlar başka amaçla kullanılamaz, tekrar ağaçlandırılır. Türkiye’nin orman varlığını artırmış bir yönetim olarak, yanan her yeri daha fazlasıyla ağaçlandırmak en başta gelen görevimizdir” sözleri üzerine İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Av. Sevin Çağlayan, “Sayın Cumhurbaşkanının yanan yerlere ‘Ağaçlandırma alanı’ sözü lafta kalmasın, hemen bir yasa çıkartılsın” dedi.

 

28 Temmuz’da ülkenin çeşitli bölgelerinde peşi peşine çıkan orman yangınlarında yanan alanlarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Anayasa’ya göre yanan alanlar başka amaçla kullanılamaz, tekrar ağaçlandırılır. Türkiye’nin orman varlığını artırmış bir yönetim olarak, yanan her yeri daha fazlasıyla tekrar ağaçlandırmak en başta gelen görevimizdir” sözlerine İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Av. Sevin Çağlayan cevap verdi. Çağlayan, “Erdoğan’ın, yanan araziler için yaptığı sözlü açıklamaları Anayasanın 169. maddesine göre yazılı hale getirilerek buraları ‘Ağaçlandırma alanı’ olarak ilan edilmeli, 2B statüsü kazanmasının önünde geçilmelidir” dedi.

HERKES İMARA AÇILMASINDAN KORKUYOR

Türkiye’nin genel anlamda güneyindeki orman alanlarının günlerdir alev alev yandığını, bu süreçte kamuoyunun üzerinde hassasiyetle durduğu konunun yanan alanların turizm ve imara açılma ihtimali olduğunu hatırlatan Av. Çağlayan, “Bugüne kadar yaşananlar neden bu kadar hassas olunması gerektiğini ortaya koyuyor. 1982 yılında çıkartılan 2634 Turizm Teşvik Kanunu’na göre zaten belli bir bölüm orman alanı yanmadan dahi turizme açılabiliyor. Bu kanun, turizm sektörünü düzenleyecek, geliştirecek, dinamik bir yapıya kavuşturacak tertip ve tedbirlerin alınabilmesine olanak sağlıyor” dedi.

 

ASIL BÜYÜK TEHLİKE YANAN ALANLAR İÇİN 2B STATÜSÜ

6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. Maddesinin (B) bendinde tanımlandığı için orman niteliğini yitirmiş, bir daha geri kazanılamayacak ve ıslah edilemeyecek alanlara 2B tanımlaması getirildiğini hatırlatan İYİ Partili Çağlayan şunları söyledi:

“Bir bölgeye 2B statüsü getirildiğinde de, örneğin Bodrum’un en güzel yerinde çıkan yangının hemen ardından ‘Bir çivi bile çakılmayacak’ denmesine rağmen buraya devasa bir otel yapılabiliyor. Ya da Antalya Belek’te çok büyük bir arazi bu yasa konu edilerek satılabiliyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 169. Maddesi, “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz’ şeklinde.”

ANAYASAYA RAĞMEN ÇOK SAYIDA 2B İMARA AÇILDI

Anayasanın açık hükümlerine rağmen bugüne kadar yangınların ardından birçok yerin 2B statüsüne alınarak imara açıldığını da ifade eden Av. Sevin Çağlayan, “Ayrıca 2B statüsüne alınması halinde satılarak imar planı ile konut veya ticari alan olması çok yazık olur. İşte bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan zaman kaybetmeden yanan alanlarla ilgili yaptığı sözlü açıklamaları Anayasanın 169. Maddesine göre yazılı hale getirilerek buraları ‘Ağaçlandırma Alanı’ olarak ilan etmesi gerekiyor. Çünkü çıkartılacak Kanun Hükmündeki Kararnamenin de, Türkiye Büyük Millet Meclisinde derhal yasalaştırılması büyük önem arz ediyor” diye konuştu.

 

 

About Post Author