İnsanca ve Hakça Yaşamanın Tek Yolu; Demokrasidir. (2)

Freedom House endeksinde, Türkiye 1972 ile 2016 yılları arasında, siyasi haklar ve sivil özgürlükler statüsünde, kısmen özgür statüde bir ülke iken, 2016 Ohal ve başkanlık sisteminin kabulünden sonra 2017 yılında özgür olmayan ülke statüsüne geçti.

Freedom House endeksini biz kabul ederiz veya etmeyiz, ama dünya kabul ediyor. O kadar ki ekonomik güven sorununu bile etkiliyor.

Türkiye hibrit demokrasi nedeniyle bir türlü kalkınamıyor. 1960’larda fert başına geliri, bizden geri olan Güney Kore gibi birçok ülke bizi geçti.

Türkiye’nin Dünya GSYH’ dan aldığı pay, 65 yıldır aynı yerde, yüzde 1 olarak duruyor. Bizim gibi demokrasinin kan kaybettiği İran’da bu durum daha vahimdir. İran’ın Dünya GSYH’dan aldığı pay, 1980 yılında yüzde 0,83 iken şimdi 0,36’ya geriledi.

Kaynak: Dünya Bankasından Hesaplanmıştır.

Demokrasi olmadan insanlar, hakça ve insanca yaşayamaz. Mutlu ve müreffeh olamazlar. Çünkü;

1- Demokrasilerde refah talebi artar. 

Demokrasilerde halk siyasi tercihlerini kullanarak kalıcı ekonomik istikrar ve daha yüksek refah talebi, daha iyi yaşam koşulları, sosyal güvenlik hakları, daha iyi eğitim ve sağlık hizmetleri talep edebiliyor.

2- Gelir dağılımı düzelir, yoksulluk azalır.

Demokrasilerde, kamu kaynaklarının siyasi çizgide kullanılmasına ve gelir dağılımındaki bozulmaya karşı daha fazla tepki oluşur. Siyasi partiler programlarına daha eşitlikçi politikalar koymak zorunda kalır.

3- Demokrasilerde kurumsal yapı oluşur. Denetimi artar.

Kurumsal devlet, bağımsız yargı ve eğitim gibi kurumlar, bir ülkede aynı zamanda iktisadi ve sosyal kalkınmanın da altyapısıdır.

Avrupa Birliğinin temel ilkeleri içinde, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve sürdürülebilir kalkınma öncelikli yer alır.

Demokratik sistemlerde, siyasi süreçte halk denetim yapar. Demokratik süreçler, bireylerin karar alma süreçlerine katılımını artırır.  Hükümetler kamu kaynaklarını daha etkin kullanmak zorunda kalırlar. Kamuda hesap verebilirlik artar, yolsuzluk azalır.

Eğitim islam ülkelerinde dini ideolojik eksenli, sosyalist ülkelerde komünizm eksenli olmuştur.  Demokrasilerde çağdaş eğitim ülke ihtiyaçlarına göre, teknoloji alanında daha etkili eğitim planlaması yapar. Kalkınmayı hızlandıracak beşerî yatırım sermayesi oluşur.

4- Demokrasi ve bağımsız yargı Mülkiyet güvencesi sağlar.

Demokrasilerde; Girişim ve risk alma hürriyeti, mülkiyet hakkı ve bu hakkın hukuk düzeni ile teminat altına alınması, üretim faktörlerinin serbestçe kullanılmasını sağlayan bir hukuki ve sosyal düzen, basın özgürlüğü, düşünce ve fikir hürriyeti, haberleşme hürriyeti, devletin ve siyasi iktidarların iktisadi ajanlar ve üretim faktörleri karşısında tarafsız olması halinde ancak insanlar kendi yaşam ve refahlarını da daha etkin planlayacaktır. Kaldı ki Demokrasiler yatırım için güven ortamı yaratır. Geleceğe ilişkin belirsizlikleri azaltır.

Eğer gelişmekte olan ülkelerde hibrit demokrasiler yanında, denetim ve şeffaflık yoksa, yolsuzluk, yeraltı ekonomisi genişse, güven sorunu yaşanıyorsa, kalkınma olasılığı yoktur. Çünkü böyle ülkelerde kaynaklar etkin kullanılmaz. Otokrasiyi sürdürmek için kullanılır. Piyasada şeffaflık ve rekabet yoktur, haksız rekabet vardır.  Ekonomik ve sosyal istikrarı bozar.

Tüm topluma ve hatta dünyaya maliyet getirdiği için, dünyada yolsuzlukla mücadele eden sivil toplum örgütleri ve uluslararası kurum ve kuruluşlar vardır.

5- Sosyal barış oluşur.

Demokrasi aynı zamanda toplumda, radikal ve aşırı ideolojik çizgilerin törpülenmesine imkân sağlar. Siyası ve sosyal gelirimi azaltır. Toplumda fikir tartışması, rasyonel çözüm yolu bulmanın imkanlarını yaratır. Toplum içindeki çatışmaları azaltır. Sosyal barış, ekonomik faaliyetlerin istikrarlı bir ortamda sürdürülmesine yardımcı olur.

Yayınlama 14 Şubat 2025

Yayın Köşe YazılarıSon Köşe Yazılarıvitrinvitrin2Yeni Çağ

About Post Author