İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fatih Sultan Mehmet’in tablosu için ödenen fiyatı yüksek bulup israf eleştirilerini yapanlara, “Çok değerli, ülkemize ait olduğunu hissettiğim, bu şehirde olmasını gerekli bildiğim bir eserin dünya çapındaki bir müzayededeki satışına katıldık ve aldık. Benim maneviyatımı ölçecek bir para miktarı yok. Onlar, bizim yaptığımız israfın adını bile anamazlar” yanıtı verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, KİPTAŞ Silivri 4. Etap Sosyal Konutları’nın noter huzurunda yapılan kura çekiliş töreninin ardından basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, “Üye yapısı Şubat ayında değiştirilen UKOME, dün ilk kez toplandı ve 6 bin yeni taksi önerisini reddetti. Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz, bundan sonra süreç nasıl işleyecek” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi:
“Şu anda komisyonda duruyor. Sanırım 15 gün sonra bir daha görüşülmesi muhtemel. Yani red gibi kabul etmiyoruz, şu anda süreci. Sadece bekletiliyor, diye düşünüyorum. İyi niyetle komisyona yeni katılan bürokratların, sanırım daha fazla bilgi edinmeye ihtiyacı var. Biz bilgi edinmelerini sağlarız. Bilgilerimizi her gün sunuyoruz. Teknik detayını da arkadaşlarım yakında kamuoyu ile de paylaşacaklar. Bizim bahsettiğimiz konu çok net; İstanbul’un taksi konusundaki sorunlarını çözmek. Birincisi, İstanbul’un ciddi bir taksi ihtiyacı vardır. İkincisi, ortaya koyduğumuz model İstanbul’un taksi kalitesini arttıracak. Üçüncüsü, bizim İstanbul’da ortaya koyduğumuz model gerçek taksi esnaflarımızın yaşam kalitelerini ve standartlarını yükseltecek. Aynı zamanda, sistemin içine sızan korsan ve bunun gibi kısımların engellenmesi konusunda ayrı bir denetim mekanizması oluşturacak. Tüm yenilikçi modelleri içine katan ihtiyacı çözen bir konu.”
“UKOME’DE KİM VAR İSE KİM OLDUĞUNU ARTIK ANLAYAMIYORUM”
“Artı olarak da duraklı dolmuşçuluk yapan çalışanların sorununa çözüm getirecek ilave bin taksilik potansiyel sunduk. Toplam 6 bin taksiyi, yenilikçi modelinden güvenliğine, birçok unsuruna kadar içine koyacağımız bir çağdaş düzeni İstanbul’a kazandırmak çabası bizimki. Umuyorum UKOME’de kim var ise kim olduğunu artık anlayamıyorum, orada birçok yeni ilaveler oldu. Umuyorum oradaki arkadaşlar bu konuda sağlıklı karar verirler. Şayet UKOME’nin yeni kurulum biçimi doğru ise bunu ispat ederle. Bu aslında, onlara böyle bir misyon da yüklüyor. Yok, burada başka bir amaç var ise onu da görmüş oluruz. Takip edeceğiz; hem UKOME üyelerini bilgilendireceğiz hem vatandaşımızı bilgilendireceğiz.”
“16 MİLYON İSTANBULLU BUNU GÖRECEK”
Gazetecinin, “Peki sizce bu karar siyasi bir karar mı” sorusuyla araya girmesi üzerine de İmamoğlu, “Onu göreceğiz. Henüz bir karar yok. Şu anda bekletiliyor, onu göreceğiz. Zamanı geldiğinde 16 milyon İstanbullu bunu görecek ve takdir edecektir” dedi.
“TABLONUN İSTANBUL’A KAZANDIRILMASI TÜYLERİMİ DİKEN DİKEN EDEN BİR SEVİNÇ KAYNAĞI”
İmamoğlu, “İngiltere’de dünkü müzayedede Fatih Sultan Mehmet’in tablosu İBB tarafından satın alındı. İstanbul’a ne zaman gelecek ve nerede, nasıl sergilenecek” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Sanırım detayları bugün belli olur. İstanbul’da kalıcı sergilenmesi için -her zaman yaptığımız gibi- bu işin uzmanları ile en şeffaf bir biçimde, İstanbul’un valisinden insanına kadar, onların da fikirlerini alarak karar vereceğiz. İstanbul’u bize hediye eden büyük padişahı, onun yaşadığı dönemde yapılan bir eserin İstanbul’a kazandırılması, dünden beri benim tüylerimi diken diken eden bir sevinç kaynağı. Onun en iyi şekilde kalıcı sergilenmesini sağlayacağız. İlk etapta benim gönlümden geçen İBB Saraçhane’de insanların yoğun bir ziyaretle onu görme zevkini elde edebilecekleri bir modelle sergilenmesi arzum var. Ama bu benim şahsi arzum. Bunu uzmanlarla ve kamuoyu ile paylaşarak, bu eserin kalıcı sergilenmesi konusunda ne yapabileceğimizi tartışacağız. Bu, benim tek başıma verebileceğim bir karar değil.”
“BİRÇOK DİZİYE 13-14 MİLYON PARALAR ÖDENDİ”
Fiyatı yüksek bulunup israf eleştirilerinin olduğu hatırlatılması üzerine İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim maneviyatımı ölçecek bir para miktarı yok. Çok değerli, ülkemize ait olduğunu hissettiğim, bu şehirde olmasını gerekli bildiğim bir eserin dünya çapındaki bir müzayededeki satışına katıldık ve aldık. Dolayısıyla bu bir israf değildir. Şu an sosyal konut üretme misyonu olan KİPTAŞ’tayız. Bu kurumdan, birçok diziye 13-14 milyon paralar ödendi bundan birkaç sene önce. Baktığınızda hukuken hiçbir sorun gözükmüyor; ama vicdanen çok sorunlu işler var. Onun için o işlerin yanında bizim yaptığımız israfın adını bile anamazlar. Ama ben manen gurur duyuyorum. Maneviyatımın parayla ölçülecek tarafı yok.” AHA/ ZEYTİNBURNU / İSTANBUL