EDİTÖR
Kıymetli okuyucularım, emperyalist güçler, her nedense Kalkınmada öncü rol oynayan ülkelerde faaliyet gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ilk 30 yıl cesaret edememişlerdir ve bundan sonra bir şekilde ihanetçilerin işbirliğiyle Anadolu’nun çelik kapılarına anahtarı uydurup alışkın hırsız misali darbe hırsızları içimizde cirit atmaya başlayıp, suikastlar, darbeler ve ekonomik entrikalarla etrafımızı dört koldan sarmalarına şaşmamak mümkün değil. 1960- 1972- 1980- 28 Şubat ve 15 Temmuz Sanki Milli Piyango seri bileti gibi yak çıkacak ya çıkacak diye ülkemiz darbeler atış poligonu mu? Yani, hani ülkeyi yönetmek tecrübe işidir diyenler, yıllardan beri ömrümüz darbelerle geçti deyip hala korkularımızdan arınamadık,
Sanki çok geç kalınmış gibi 15 Temmuz 2020 gecesi bir acı haber daha yayıldı ve Siirt Pervari ve Van’da Uçak düştü 7 şehit haberi yürekleri burktu, nedir bunun çözümü? Kime dert yanacağız. Taksitlere bağlanmış gibi dramalarla vatandaş şaşkına dönmüş.
Ülke ekonomisi çökmüş durumda yetmedi Bulaşıcı hastalığın adını değiştirerek batı dili ile aşılamak da bir moda oldu. PANDEMİ modernizasyonu, yani işsizliğin şerbeti ve ya cilası misali.
Metropollerde gezdikçe cadde ve sokak aralarında dükkânların camlarına kiralık satılık tabelaları insanı hüzünlendiriyor. Kepenkler paslanmış, işveren ve işçisi hazin nefes alarak kapalı mekânlarının önünden geçiyorlar.
Vergisi, SGK’sı vb. daha neler sayabiliriz? Şimdi ortam düzelse dahi yeniden faaliyete geçebilmesi ayrı bir dert ve sermaye sorunu ortaya çıkacak.
Tek rahat ve sorumsuz insanlar ise mülteci ve sığınmacılardır, çünkü Devlet baba sağolsun mantığıyla rahat hareket ediyorlar.
Devlet Bürokrasisindeki bazı ekonomistler, Kredili yani ipotekli diyebileceğimiz Konutlarda rekor düzeyde artış var, doğru, peki aynı oranda iş insanlarına istihdam alanları açmak için neden düşük faizli Krediler verilmiyor?
Uzman Ekonomistlerin ifadesiyle, Batı’dan İthal edip, Rusya ve Çin’e İhraç etmenin arasında çıkan cari açık farkını iyi görmek gerekir.
Devlet, Vatandaşın sorunlarına can kulağıyla eğilmeli.
Savaşsız, Hastalıksız. Bir Dünya’da Aydınlık Yarınlar Diliyorum