Basına ve Kamuoyuna YSK Türkiye Darbesi Demokrasi Halkın Egemenliği Demektir.
Hasan Alagöz, CHP. Iğdır İl Kongresinde Yaptığı Konuşma…
Ülke tarihinde yaşanan siyasi zikzakları hatırlatarak konuşmasını sürdüren Hasan Alagöz Şöyle Konuştu: Egemenlik seçimlerle ibra edilir. Seçimleri kazanan yürütme kurulu ile halkı ve devleti yönetir. Türkiye’de açık oy gizli tasnifle yapılan 1946 seçimleri tartışmalara neden olur. Zamanın cumhurbaşkanı İsmet İnönü başbakan Recep Peker ile ana muhalefet(demokrat) partisi genel başkanı Celal Bayar arasında arabuluculuk yapar ve başarılı olamaz. Recep Peker sertlik yanlısı uzlaşma taraftarı değildir. İsmet İnönü 12 Temmuz beyannamesini 1947’de açıklar, açıkça Recep Peker’i suçlar ve neticede Recep Peker başbakanlıktan ayrılır. Hasan Saka başbakan olur demokrat parti ve diğer muhaliflerce birlikte bilim kurulu oluşturulur. 1950 yılında tüm partilerinde onayı ila YSK kurulur ve çoğulcu sistem olarak adlandırılan seçim sistemi ile seçimler yapılır, demokrat parti ezici çoğunlukla iktidar olur ve seçimin meşruiyeti tartışılmaz. Daha sonra meclis kararları ile nispi temsil seçimleri esas alınır. Bu seçim sistemi hali hazırda kullandığımız seçim sistemidir. YSK kararları kesindir tartışılamaz ve soruşturulamaz. Nokta YSK neticede TBMM’nin bir kurumudur. YSK hakları TBMM tarafından verilir, zaman zaman aksaklıklar ya da düzenlemeler TBMM tarafından yapılır.
Kısacası YSK meclisin yetkilendirdiği bir kurumdur. TBMM istediği zaman YSK üzerinde tasarruf hakkını kullanabilir ve haksızlıkları düzenleyebilir. 2004 yılında SHP Iğdır belediye başkanı adayı idim. Neticede seçim mahkemelik oldu ve 03.07.2008 tarihinde Iğdır’da 7 mahalle muhtarı Iğdır ağır ceza mahkemesinde mahkûm oldular. Mahkeme aşamalarındaki verilen seçmen ifadelerini incelediğimizde seçmenlerin Iğdır ilçe seçim kuruluna gelmeden usulsüz kayıtlarının yaptırıldığını tespit ettim. Bir kaç kez Iğdır cumhuriyet başsavcılığına müracaat ettim. Seçmen mahkûmiyet alıyor, muhtar mahkûm oluyor, neden ilçe seçim kurulu hakkında dava açmıyorsunuz diye, çünkü ilçe seçim kurulu hakkında dava açılsa bu suç organize bir suç olacak ve ilçe seçim çalışanları kendilerine emir verenleri suçlayacaklar. Nitekim bu konuda zamanın Iğdır valisi, ilçe seçim kurulu hâkimi ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuştum. 26 Aralık 2008 tarihinde ki basın açıklamamda suç duyurusunda bulunduğumu hürriyet gazetesinde yazar Yalçın Bayar köşesinde yer vermişti. Ayrıca 01.07.2014 tarihinde YSK’nın 3640 seçmen ve 7 muhtarın mahkûmiyet aldığı müracatllı kararımıza verdiği ret kararını basın açıklaması yaptım ve anayasa mahkemesine taşıdım. 03.09.2014 tarihinde HDP genel merkezine müracaat ettim ve belge verdim. Komisyon başkanı ile görüştüm. Ankara’da Meclis’te hukuk komisyonunu ziyaret ettim talebim tek noktada yoğunlaştırmıştım. “YSK hakkında Meclis araştırması yapın ve YSK kanununda düzenleme yapın kamuoyu yaratın” HDP 18.12.2014 tarihinde bir araştırma önergesi verdi. Akıbetinin ne olduğunu bilmiyorum. Partilerde hukuk komisyonu var sanırım ve 5-6 kişiden oluşuyor ayrıca sanırım başkanı da genelde partili hukukçu bir vekilden oluşur. Demokratik siyaseti öncelikle özümseyeceksin. Kaidesi ve kuralına göre uygulama yapacaksın. YSK ila ilgili yaptığım basın açıklamalarını, muhalefete verdiğim çalışmaları kavrayabilseydi; sivil toplum örgütleri ile birlikte kamuoyu yaratılılırdı ve bugün İstanbul’da tartışma olmazdı. KHK lı diye belediye başkanlarını görevden alamazlardı. Geçmişte görev yaptığım CHP ve HDP’lilere bir çift sözüm olsun. Yüksek seçim kurulu hakkında kamuoyu yaratarak parlamentoda uygar ve medeni bir ülkeye yakışır bir düzenleme için çalışmalar yapılsın. Nokta Bir çift sözümde AKP’lilere olsun. Yukarıda da yazdığım gibi CHP adil bir seçim sistemi ile demokrat partiye iktidarı devretti. Celal Bayar seçimi kazandığının akabinde Cumhurbaşkanı seçilince DP genel başkanlığından istifa etti. TARAFSIZ OLAYIM DİYE Bir çift sözüm de YSK ve yargıya olsun; Iğdır’da ilçe seçim kurulunu kollayacaksın, İstanbul da ise seçim kurulunu suçlayacaksın. Bunun adı nedir? Doğuda ve batıda kanunlar ayrımı işliyor… Bir sözümde iktidara olsun. Bilgi ve iletişim toplumunu yaşadığımız bu günlerde demokratik toplum ve demokrasi kültürünü geleceğimize umutla taşıyabilmek için Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası alındıktan sonra İBB Meclisi 23 Haziran seçimine kadar kendi içinden başkanını seçmeli idi. Son sözüm kamuoyu ve halkımıza; ülkemizin itibarı için; bütün siyasi partilere oy veren vatandaşlarımızın YSK hakkında demokratik düzenlemeler yapabilmeleri için önerilerde bulunsunlar. Türkiye’deki seçmenin beşte biri İstanbul’da yaşıyor ve İstanbul’da 81 vilayet’ten insan yaşıyor. Her bölgenin ayrı ayrı sosyolojik ve psikolojik gerçekliği var; örneğin İstanbul’da 3 milyon Kürt seçmen var, gerek bu üç milyon Kürt seçmenin gerekse diğer illerden gelen vatandaşların taleplerini karşılayacak tespitlerin yapılacağı çalıştay ya da çalışmaların yapılması lazım. Yani klasik hemşericilik dokusu ile özelikle gelişmiş ilçelerde (örneğin Beşiktaş) modernist-postmodern dokunun talepleri ya da beklentilerine cevap olabilecek seçim çalışmalarını yapmak CHP, HDP ve sivil toplum kuruluşlarının görevi olmalı buda uzun vadeli bir çalışmadır ki 24 Haziran 2019 başlatılmalıdır. Her şeye ragmen iyi bir çalışma ile 150-200 bin farkla seçimi Sayın İmamoğlu alacak diye düşünüyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi sayın genel başkan ve sayın genel merkez yönetimine, Aristoles 2400-2500 yıl önce demokrasi oligarşi monarşi tiranlık ve benzeri gibi yönetim tanımları yapmıştır. Oligart nedir? Oligart devletin makamlarında ve belediyelerde (bakanlık, genel müdürlük vs. üst yönetici grup) Devletin ve belediyenin makamlarından halkın ve devletin malını kendilerine ya da yakınları adına gasp eden kişilerdir. Oligarklar; oligark olduktan sonra iki yerden güç alırlar. Para ve mafya. Sayın kılıçdaroğlu ve arkadaşları helalleşme ve temiz toplum çalışmaları toplumda takdir etkisi yaratmıştır. Ancak bu seçim arifesinde listelerin düzenlendigi sıralarda oligarklar kulis faaliyetleri ile (ki paraları mafya uzantıları ve adamları var)listelerde kendilerini ve adamlarını yerleştirmek için uğraş veriyorlar. Oligarklar chp ye yakınlaşırsa halk uzaklaşır. Chp yönetimi oligarkları uzaklaştırırlarsa halka yaklaşırlar. Chp yönetimine bu öneriyi ve uyarıyı sunmak istedim. (Oligarklar için herşey mübahtır (hırsızlık, şantaj, tehdit ve gayri ahlaki tutumlar) Şeyh edebalinin bir sözü ile bitirmek isterim. ‘Adamı abit bilirsin alim sanarsın. Yetki ve para ile nemalanırsa soysuz ise nemrut kesilir’
Hasan Alagöz: Muhalefet Partilerine Uyarıda Bulunarak Eğer Zamanında YSK’ya Müdahalede Bulunsaydılar. Seçim Hukuki Problemleri Ortadan Kalkardı ve Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Seçilir ve Tartışmalara Yer Kalmazdı.
Saygılarımla Hasan Alagöz
- 10.2023