CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Bursa’da beş vatandaşımızın hayatını kaybettiği, binlerce evin sular altında kaldığı, binlerce işyerinin sele teslim olduğu, yüzlerce aracın sulara gömüldüğü bir felaket yaşadık.
Plansız, programsız, büyüyen bir kentin doğru yönetilmemesi, uzun yıllardır Bursa’nın ranta açılması, Bursa’nın beton lobilerine peşkeş çekilmesi ve Bursa’yı bugünkü beton yığını haline getirilmesi bugünkü felaketin yaşanmasına neden olmuştur” dedi.
Gürsel Tekin, Bursa’da yaşanan felaket ikinci Ayamama Deresi felaketidir. İnsanlarımızın canını alan yağmur değil, rant için dağı, taşı betona gömen, şehir plancılığını tarumar eden, şehre ihanet eden zihniyettir. Bursa’yı beton lobilerine peşkeş çekenler, bu felaketlerin gerçek failidir.
Tekin, açıklamasında şu hususlara yer verdi:
“Dün 5 insanımızı kaybettik. Hangi yüzyılda yaşıyoruz biz? Daha geçen hafta Bursa Büyükşehir Belediyesi 80 bin ton asfalt döktüğünü büyük bir gururla paylaşmıştı. Beton ve asfaltla kapladıkları o şehir, şimdi insanları sokaklarda önüne katıp sürükledi. Yaşamlarını elinden aldı. Çocuklarına daha iyi bir yaşam sunabilmek adına, yoksulluğun kendisini Bingöl’den Bursa’ya göç etmek zorunda bıraktığı Bilen ailesi, Bursa’da yaşanan sel felaketi sonucunda hayatlarını kaybetti. Bursa’da şehrin kalbine hançer gibi o ucube binaları dikenlerdir bu felaketin sorumlusu.
Bursa’da yağmur yağar, insanlar ölür “Bursa’da yağış, hayatı olumsuz etkiledi” diye haber yapar yandaşlar. Bu ne aymazlık, ne utanmazlıktır. Kenti bu hale getirenlerden, insanların yaşamını katledenlerde hiç mi bahsetmeyeceksiniz, konu etmeyeceksiniz?
Kenti bu hala getiren bu belediye başkanı, Bursa’da son olarak CHP’nin 30 Ağustos’taki ulaşım ücretsiz olsun teklifine, “O zaman ormancılık gününde de tatil yapalım. 30 Ağustos halkın tamamını ilgilendiren bir bayram değil” sözleriyle gündeme gelmişti. Bu belediye başkanı vazifesi dışında ki işlerle uğraşacağına kentin sorunlarıyla uğraşsaydı belki de selden kaçamayan 24 yaşındaki engelli Kader Akbaba bugün yaşıyor olacaktı. Bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı ve bakanı da itiraf etmiştir. “İmar hırsızlığı bu ülkeyi bu hale getirdi” diye. Sakın iklim değişikliği falan demeyin. İklim değişikliği sadece Bursa’nın başına mı bela oluyor? Niye iklim değişikliği Edirne’nin ötesinde ya da başka şehirlerde olmuyor da bursa da oluyor. Bunun tek sebebi rant hırsıdır. AHA.