CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde bitki ve hayvan hastalıklarına karşı ilaç ve aşı üretimi konusunda yaşanan sorunları, Tarım Bakanlığı’na yönelttiği yazılı soru önergesiyle Meclis gündemine getirdi.
Önergeye yanıt veren Bakan Bekir Pakdemirli, ülkemizde üretilmeyen aşı ve ilaç etkin maddelerinin teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi ve üretilmesi için başlatılan proje çalışmalarının devam ettiğini açıkladı.
YERLİ İLAÇ VE AŞI ÜRETİMİ NE AŞAMADA?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, soru önergesinde, “Sayın Binali Yıldırım’ın Başbakanlığı döneminde açıklanan Milli Tarım Projesinde belirlenen 19 stratejik ürünün desteklenerek üretim artışının sağlanacağı yönündeki çalışmalar gerçekleşmiş midir?
Aynı projede belirlenen çiftçinin kullandığı mazotun bedelinin yarısının devlet tarafından karşılanacağı sözü çerçevesinde bu imkândan kaç çiftçi faydalandırılmıştır?
Bitki ve hayvan hastalıkları ile etkin mücadelede yerli ilaç ve aşı üretiminin teşvik edilmesi amacıyla yapılan çalışmalar nelerdir?” şeklinde sorular yöneltti.
TARIM HAVZALARI
Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtlayan Bakan Bekir Pakdemirli,
Havza Bazlı Destekleme Modeli kapsamında ürünlerin ekolojik ve ekonomik yetiştirilmesi için uygun tarım havzaları belirlendiğini bildirdi.
HAVZA BAZLI DESTEKLENEN ÜRÜNLER
Bakan Pakdemirli, “Ülkemizde arz açığı bulunan, stratejik ve bölgesel önem arz eden, insan ve hayvan beslenmesi bakımından önemli olan 21 ürün (Buğday, Arpa, Çavdar, Çeltik, Dane Mısır, Tritikale, Yulaf, Mercimek, Nohut, Kuru Fasulye, Pamuk (Kütlü), Soya, Yağlık Ayçiçeği, Kanola, Aspir, Çay, Fındık, Zeytin – Zeytinyağı, Patates, Kuru Soğan ve Yem Bitkileri havza bazlı destekleme modeli kapsamına alınmıştır” dedi.
BİTKİSEL YERLİ AŞI ÜRETİM PROJESİ DEVAM EDİYOR
Pakdemirli, bitki hastalıklarıyla etkin mücadelede yerli ilaç ve aşı üretiminin teşvik edilmesi amacıyla Bakanlıklarına bağlı Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitümüzce özel sektörle ortak yürütülen “Herbisit Etkili Benfluralin Etken Maddesinin Sentezi, Üretimi ve Formülasyon Çalışmaları” konulu projedeki çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
AŞI GELİŞTİRİLEN ENSTİTÜLER
Pakdemirli, “Ülkemizde AB’ ye uyum çerçevesinde 2011 yılında Veteriner Tıbbî Ürünlerin (VTÜ) üretimi için “İyi Üretim Uygulamaları (GMP)” şartı getirilmiş olup, bu çerçevede hayvan sağlığı alanında kullanılan veteriner farmasötik ürünler (ilaç) ve veteriner biyolojik ürünler (aşı) GMP standartlarında ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) gerekliliklerine haiz tesislerde üretilmektedir. Bakanlığımız tarafından GMP sertifikası verilmiş yurtiçinde 29 adet veteriner ilacı, 3 adet özel sektöre ait aşı üretim yeri bulunmaktadır. Bakanlığımızın aşı geliştiren üç adet Enstitüsü; Şap Enstitüsü, Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü ve Pendik Veteriner Kontrol Enstitüsü bulunmaktadır” dedi.
10 YILDA 123 PROJEYE DESTEK
“Hayvan Hastalık ve Zararlıları Araştırma Kapasitesinin Desteklenmesi Projesi” çerçevesinde 2010-2019 yılları arasında “Hayvan Sağlığı Araştırmaları” kapsamında 160 adet araştırma projesine 17.946.740,58 TL destek sağlandığını açıklayan Bakan Pakdemirli; bu projelerden 123 adedinin sonuçlandığını, 37 adet projenin ise devam ettiğini vurguladı.
DESTEKLENEN PROJELER
Bakan Pakdemirli, “ Proje kapsamında yapılan araştırmalar başlıca; hayvan hastalıklarının epidemiyoloj isinin tespit edilmesini amaçlayan araştırmalar, hayvan hastalıklarının teşhis yöntemlerinin geliştirilmesine yönelik araştırmalar ve biyolojik madde (aşı, serum ve teşhis kiti vb.) üretiminde kalite geliştirme, yeni ürün elde etme ve kontrol tekniklerinin geliştirilmesine yönelik araştırmalar olarak sıralanabilir” diye konuştu.
HAYVANLA İLGİLİ AŞI ÜRETİM PROJESİ DEVAM EDİYOR
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Hayvan sağlığı alanında Ülkemizde üretimi yapılamayan aşı ve ilaç etkin maddelerinin teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi ile üretilmesi ve aynı zamanda ihracat imkânının ortaya çıkması için aşı üretilmesi ve ilaç etkin maddelerinden Spermetrin ve/veya Flumetrin üretilmesi amacıyla Bakanlıklarında başlatılan proje çalışmalarının devam ettiğini vurguladı.
İLAÇ BAYİLERİ YABANCI İLAÇLARLA DOLU
Önerge sahibi CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise ülkemizde piyasada satılan çok sayıda ilaç ve gübrenin yabancı menşeili olduğunu söyledi. Tarımsal ilaçlar satan bir bayiye girildiğinde ilaçların tamamına yakınının yabancı ülkelerden ithal edilen ilaçlar olduğuna dikkat çeken Gürer, “Hem bitkisel hem hayvansal ilaç ve aşıların üretimi noktasında sorun yaşayan ülkemizde, Tarım Bakanlığı’nın açıkladığı projeler yıllardır devam etmektedir. Ülkemiz hayvansal ve bitkisel ilaç ile aşıları ithal etmeye devam etmektedir” dedi.
Gürer: “Açıklanan hileli ürün rakamları, devede kulak bile değil”
Gürer: “Dar denetim kadrosuyla gıda terörü önlenemez” “Gıda’da işimiz ihbara kaldı”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ifşa ettiği hileli ürünler ile bu ürünleri piyasa süren firma sayısının, gerçekte var olanlarla kıyaslandığında ‘devede kulak’ bile etmeyeceğini söyledi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sadece tüketicilerin yaptığı ihbarlarla değil, gerçek manada sürekli denetimler yapılması halinde binlerce parti taklit ve tağşiş ürün tespit edilebileceğini belirtti.
HİLELİ ÜRÜNLERDEN GEÇİLMİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca taklit ve tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği belirlenen 91 firmaya ait 113 parti ürünün ifşa edildiğini hatırlattığı açıklamasında, geçek manada denetimlerin yapılması halinde bu sayıların katbekat fazlasına ulaşılabileceğini vurguladı.
ET ÜRÜNLERİNDE AT ETİ
Tarım ve Orman Bakanlığının açıkladığı ifşa listesine göre, süt ve süt ürünlerinde bitkisel yağ ve nişasta, et ve et ürünlerinde ise kanatlı eti, sakatat, at eti ve tek tırnaklı etinin belirlendiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Alkollü içkilerde ‘tersiyer butil alkol’, alkolsüz içeceklerde ise ilaç etken maddesi bulunurken, ballarda prolinmiktarı yetersiz çıktı, fruktoz tespit edildi.
Baharatlar ile bitki, çay ve kahve ürünlerinde boya saptanırken bir bitki çayında da ilaç etken maddesi olduğu belirlendi. Zeytinyağlarında tohum yağları olduğu görüldü, çikolatalar, enerji içeceklerinde ve takviye edici gıdalarda ilaç etken maddesi olduğu saptandı” hatırlatmasında bulundu.
At ve eşek, domuz etinin dana eti diye satılmasına toplumun önemli tepki verdiğine değinen CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, toplumun yanlış bildiği bir konuda at ve domuz etinin yasak olduğu sanılıyor.2006 yılında Resmî Gazetede dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar Kurulu imzası ile at ve domuz eti kasaplık hayvan eti sayıldı. Bu nedenle kasap at ve domuzu kesip satabilir. Buradaki sorun at ve domuz etinin dana eti diye satılması. Eğer etiketinde domuz ve at eti karışımı olduğunu belirtirse suç değil. Bu nedenle konu iyi anlaşılmıyor. Birde gençlere zararlı katkılı enerji içeceği var ki bu bağlamda daha sıkı denetim şart.
KAÇAK İÇKİ PATLADI
Bakanlık kaçak ürünlerle mücadele edecek kadrosu yok. Ülke kaçak rakı kullanımı patlamış durumda, sürekli zam ve vergi ile fiyat katladı. Bütçeye külfet ama vatandaş “alkol” kullanımından vazgeçmedi. Kendi üretiyor ve çok sayı da kaçak rakı tüketimi ile can kaybı oldu, oluyor. Bakanlığın bu anlamda kaç denetimi var? Yurt dışından getirilen kaçak çay gibi ürünleri piyasa da belirleyip kaçına denetim yapıldı? İhbar olmasa sorunlu ürün tespit edilemeyecek. Taklit, tağşiş kadar sahte ürünle, kaçak ürünle de mücadele edilmelidir” dedi.
NE YİYİP İÇTİĞİMİZİ BİLMİYORUZ
Gıda terörünün ülkemizde her geçen yıl biraz daha arttığına vurgu yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu olumsuz tablo öyle bir hal aldı ki, insanlar ye yiyip içtiğini bilmez hale geldi” diye konuştu.
CEZA ALIYOR AMA HİLELİ GIDA ÜRETİMİNE DEVAM EDİYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, maddi çıkar elde etmek için insanların sağlığıyla oynayan firmalara verilen cezalar yetersiz olduğuna da işaret ederek, “ Cezaların caydırıcı olmaması nedeniyle ceza almasına rağmen, taklit ve tağşiş ürün üretmeye ya da piyasaya sürmeye devam ediyorlar” dedi.
MERDİVEN ALTI İŞLETMELER ÇOĞALIYOR
Pandemi nedeniyle yaşanan ekonomik sıkıntıların, çok sayıda merdiven altı tabir edilen işletmelerin adeta bir çığ gibi çoğalmasına neden olduğunu vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çoğunluğu kaçak olan bu atölyelere sağlıksız bir şekilde üretilen ürünler ne yazık ki piyasaya sürülüyor. Olması gerekenin çok altında fiyatla piyasada yer bulan bu ürünler ise alım gücü düşük olan vatandaşlar tarafından tercih ediliyor. İçeriği bilinmeyen, etiketi olmayan, yerel üreticiye ait olmayan ürünlere dikkat edilmelidir. Kaçak üretim yerli ve yerel üretime de zarar veriyor. Doğru çalışan üretici ciddi zarar görüyor. Etiket okumadan, üretim şekli öğrenilmeden ürün alınmamalıdır” diye konuştu.
DENETİMLER YETERSİZ
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı rutin denetimlerin yeterli olmadığını söyleyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bakan’ın yaptığı açıklamadan anlaşıldığına göre, daha çok tüketicilerin yaptığı ihbarlara göre denetim yapılıyor. Piyasada o kadar çok taklit ve tağşiş ürün, hileli gıda var ki, Bakanlığın denetim ekibinin bunların tamamını denetleme şansı yok. Belediyeler bu konuda yeniden yetkilendirilmelidir. Çünkü denetim yapan ekip sayısı çok az. Şayet denetim kadrosu yeterli olsa ve gerçek manada denetim yapılabilse, bugün açıklanan rakamların çok üstünde ürünün varlığı da ortaya çıkmış olurdu. Binlerce yerde gıda ürünü satılıyor, içeriği ne olduğu bilinmeyen ürünler piyasada var ancak bazı firmalar da daha çok kazanmak adına daha düşük üretim için hilelere yönelebiliyor. Bakanlığın açıkladığı liste dışı günlük ve evde tüketilen her ürün esasen sık denetim sağlanıp ağır cezalar uygulanmalı, Dürüst üretici de korunmalıdır.” dedi.
GÜRER, GIDA TERÖRÜNÜ DEFALARCA KEZ TBMM GÜNDEMİNE GETİRDİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, taklit e tağşiş ürünlerin yeterince denetlenmediği, denetimlerde uygunsuz olduğu ortaya çıkan ürünler ve bu ürünleri piyasaya süren firmalarla ilgili cezaların caydırıcı olmadığını ve bu nedene ülkemizde gıda terörünün adeta tavan yaptığını; Kanun teklifleri, soru önergeleri ve Meclis Araştırma Önergeleriyle defalarca kez TBMM gündemine taşıdığını da sözlerine ekledi.