CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ithal edilen ürünlerin GDO açısından incelenip incelenmediğini, GDO’lu yem tüketimi ve bunların hayvanlar üzerindeki etkilerinin araştırılıp araştırılmadığını, soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi.
Gürer’in önergesine yanıt veren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, gıda ve yemin ithalat aşamasındaki ürün güvenliği ve denetimleri ile piyasa gözetimi ve denetimi kapsamındaki kontrollerinin, GDO denetimleri dâhil, Tarım ve Orman Bakanlığı laboratuvarları ve Bakanlıklarınca yetki verilen özel laboratuvarlar tarafından yapıldığını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son yılların en çok tartışılan konularının başında gelen genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili olarak yurtdışından ithal edilen ürünler ile yemlerin GDO açısından denetlenip denetlenmediğini, hayvan yemlerindeki GDO’lu ürünlerin hem hayvanlar hem de hayvansal ürünleri kullanan insanlar açısından nasıl bir risk taşıdığının açıklanması istemiyle Ticaret Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi.
Gürer, önergesinde şu sorularının yanıtlanmasını istedi:
“GDO’lu ürünlerin genetik değişimlerinden kaynaklı; insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde sebep olabileceği riskler ile hayvanlar üzerinde yarattığı etkiler bilimsel yöntemler ile İncelenmekte ve izlenmekte midir?
2020 yılında illere göre ahırlarda GDO’lu yem tüketimi ile yemlerin hayvanlar üzerindeki etkisi ve sonuçları incelenmiş midir? Yemlerin hayvanlar üzerindeki etkisinin ve sonuçlarının incelendiği iller ve ahırlar hangileridir? Yem etkisi incelemesi yapılan hayvan sayısı kaçtır?
Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünler içerisinde ülkemizde satışına izin verilen ürün sayısı kaçtır?
GDO’lu yemlerin içeriği laboratuvar ortamında incelenmektedir. Ülkelerin GDO’lu yem üretebilmelerine izin verilmesini sağlayan koşullar nelerdir? Ülkelerin elde ettikleri ürünlerin laboratuvar sonuçları ve rapor incelemeleri sonucunda üretiminin yapabilmesine izin verilmekte midir? Ülkemize ithal olarak gelen gıda ürünleri, GDO açısından İncelenmekte midir?
Ülkemizde gıda ürünlerinde kullanılması yasak olan GDO ile üretilen ürün ithal edilmekte midir? Bu yönde inceleme ve denetim yapılmakta mıdır?”
CHP Milletvekili Gürer’in önergesine yanıt veren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ülkemizde, gümrük laboratuvarlarının, beyanname muhteviyatı eşyaların Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunu tespit etmek, vergi kayıplarını engellemek ve illegal eşya trafiğinin önüne geçmek için talep edilen tüm analizleri yaptığını belirtti.
Bakan Pekcan, “Bu itibarla, ithalat ve ihracata konu eşyalar için; gümrük laboratuvarları, Gümrük Yönetmeliği’nin 196’ncı maddesinde belirtilen çerçevede laboratuvar tahlilleri yapmakta iken Türk Standartları Enstitüsü, Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi kurumlar ise Gümrük Yönetmeliği’nin 181’inci maddesi ve kendi mevzuatları çerçevesinde farklı amaçlarla laboratuvar tahlilleri yapmaktadır” açıklamasında bulundu.
Gıda ve yem ithalatına ilişkin usul ve esaslar ise Bakanlıklarınca hazırlanarak 31.12.2020 tarihli Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği kapsamında düzenlendiğine dikkat çeken Pekcan, “Bu çerçevede, Türkiye Gümrük Bölgesi’ne ithal edilen gıda ve yemin ithalat aşamasındaki ürün güvenliği ve denetimleri ile piyasa gözetimi ve denetimi kapsamındaki kontroller, GDO denetimleri dâhil, Tarım ve Orman Bakanlığı laboratuvarları ve Bakanlıklarınca yetki verilen özel laboratuvarlar tarafından yapılmakta olup 2021/5 sayılı Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği kapsamında, beyannamenin tescili öncesinde anılan Bakanlık yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde, gümrük müdürlüklerinin görevi, Gümrük Yönetmeliği’nin 181’inci maddesi hükmünde belirtildiği gibi gerekli koordinasyonu sağlamaktan ibarettir” dedi.
KARMA VE KABA YEMDE İTHALATÇIYIZ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde AB’de olduğu gibi, GDO’lu yem ile beslenen çiftlik hayvanlarından elde edilen ürünler GDO yönünden etiketlenmemektedir. Oysaki yurttaşların tükettiği ürünlerde, etiket üzerinde bu bilgiye erişmeleri en doğal haklarıdır. Tercih tüketiciye bırakılmalıdır. Yem olarak kullanımı onaylanan soya ve mısır çeşitleri %0,9’un üzerinde GDO içermesi durumunda, etiket üzerinde bunun belirtilmesi zorunludur. Ancak elde edilen üründe bu zorunluluk yoktur. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yapılan açıklamaya göre bu güne kadar hayvanlar üzerinde yapılan birçok araştırmada GDO’lu yemler ile beslenen hayvanların dokularında, sıvılarında ve ürünlerinde GDO’lu DNA veya proteinlere rastlanmadığı ifade edildiği belirtilmektedir. Bu bağlamda sürecin sürekli inceleme gerektirdiğini düşünüyorum. Kaba ve karma yem yetersizliği GDO’lu 40’a yakın yemin ithalatına neden olmaktadır. Gerek büyük baş gerek kanatlı hayvanlar için ülkemizde yem açığı vardır. Bu açık olduğu sürece dışa bağımlı ve GDO’lu yem kullanmaya mecbur durumdayız. Kırsalın boşalması, tarım planlamasının olmaması, meraların tüketilmesi bu sorunları beraberinde getirmektedir. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin verilerine göre, 2019 yılında 13 milyon 123 bin ton yem hammaddesi ithalatı yapan Türkiye, bunun için 4 milyar 818 milyon 598 bin dolar ödemiştir” diye konuştu.
Gürer: “GDO’lu ürün ve yem ithalatı artıyor”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ithal edilen ürünlerin GDO açısından incelenip incelenmediğini, GDO’lu yem tüketimi ve bunların hayvanlar üzerindeki etkilerinin araştırılıp araştırılmadığını, soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi.
Gürer’in önergesine yanıt veren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, gıda ve yemin ithalat aşamasındaki ürün güvenliği ve denetimleri ile piyasa gözetimi ve denetimi kapsamındaki kontrollerinin, GDO denetimleri dâhil, Tarım ve Orman Bakanlığı laboratuvarları ve Bakanlıklarınca yetki verilen özel laboratuvarlar tarafından yapıldığını açıkladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son yılların en çok tartışılan konularının başında gelen genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili olarak yurtdışından ithal edilen ürünler ile yemlerin GDO açısından denetlenip denetlenmediğini, hayvan yemlerindeki GDO’lu ürünlerin hem hayvanlar hem de hayvansal ürünleri kullanan insanlar açısından nasıl bir risk taşıdığının açıklanması istemiyle Ticaret Bakanlığına yazılı soru önergesi verdi.
Gürer, önergesinde şu sorularının yanıtlanmasını istedi:
“GDO’lu ürünlerin genetik değişimlerinden kaynaklı; insan, hayvan ve bitki sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve çevre üzerinde sebep olabileceği riskler ile hayvanlar üzerinde yarattığı etkiler bilimsel yöntemler ile İncelenmekte ve izlenmekte midir?
2020 yılında illere göre ahırlarda GDO’lu yem tüketimi ile yemlerin hayvanlar üzerindeki etkisi ve sonuçları incelenmiş midir? Yemlerin hayvanlar üzerindeki etkisinin ve sonuçlarının incelendiği iller ve ahırlar hangileridir? Yem etkisi incelemesi yapılan hayvan sayısı kaçtır?
Genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünler içerisinde ülkemizde satışına izin verilen ürün sayısı kaçtır?
GDO’lu yemlerin içeriği laboratuvar ortamında incelenmektedir. Ülkelerin GDO’lu yem üretebilmelerine izin verilmesini sağlayan koşullar nelerdir? Ülkelerin elde ettikleri ürünlerin laboratuvar sonuçları ve rapor incelemeleri sonucunda üretiminin yapabilmesine izin verilmekte midir? Ülkemize ithal olarak gelen gıda ürünleri, GDO açısından İncelenmekte midir?
Ülkemizde gıda ürünlerinde kullanılması yasak olan GDO ile üretilen ürün ithal edilmekte midir? Bu yönde inceleme ve denetim yapılmakta mıdır?”
CHP Milletvekili Gürer’in önergesine yanıt veren Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ülkemizde, gümrük laboratuvarlarının, beyanname muhteviyatı eşyaların Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunu tespit etmek, vergi kayıplarını engellemek ve illegal eşya trafiğinin önüne geçmek için talep edilen tüm analizleri yaptığını belirtti.
Bakan Pekcan, “Bu itibarla, ithalat ve ihracata konu eşyalar için; gümrük laboratuvarları, Gümrük Yönetmeliği’nin 196’ncı maddesinde belirtilen çerçevede laboratuvar tahlilleri yapmakta iken Türk Standartları Enstitüsü, Tarım ve Orman Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi kurumlar ise Gümrük Yönetmeliği’nin 181’inci maddesi ve kendi mevzuatları çerçevesinde farklı amaçlarla laboratuvar tahlilleri yapmaktadır” açıklamasında bulundu.
Gıda ve yem ithalatına ilişkin usul ve esaslar ise Bakanlıklarınca hazırlanarak 31.12.2020 tarihli Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği kapsamında düzenlendiğine dikkat çeken Pekcan, “Bu çerçevede, Türkiye Gümrük Bölgesi’ne ithal edilen gıda ve yemin ithalat aşamasındaki ürün güvenliği ve denetimleri ile piyasa gözetimi ve denetimi kapsamındaki kontroller, GDO denetimleri dâhil, Tarım ve Orman Bakanlığı laboratuvarları ve Bakanlıklarınca yetki verilen özel laboratuvarlar tarafından yapılmakta olup 2021/5 sayılı Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği kapsamında, beyannamenin tescili öncesinde anılan Bakanlık yetkilileri tarafından yapılan kontrollerde, gümrük müdürlüklerinin görevi, Gümrük Yönetmeliği’nin 181’inci maddesi hükmünde belirtildiği gibi gerekli koordinasyonu sağlamaktan ibarettir” dedi.
KARMA VE KABA YEMDE İTHALATÇIYIZ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde AB’de olduğu gibi, GDO’lu yem ile beslenen çiftlik hayvanlarından elde edilen ürünler GDO yönünden etiketlenmemektedir. Oysaki yurttaşların tükettiği ürünlerde, etiket üzerinde bu bilgiye erişmeleri en doğal haklarıdır. Tercih tüketiciye bırakılmalıdır. Yem olarak kullanımı onaylanan soya ve mısır çeşitleri %0,9’un üzerinde GDO içermesi durumunda, etiket üzerinde bunun belirtilmesi zorunludur. Ancak elde edilen üründe bu zorunluluk yoktur. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından yapılan açıklamaya göre bu güne kadar hayvanlar üzerinde yapılan birçok araştırmada GDO’lu yemler ile beslenen hayvanların dokularında, sıvılarında ve ürünlerinde GDO’lu DNA veya proteinlere rastlanmadığı ifade edildiği belirtilmektedir. Bu bağlamda sürecin sürekli inceleme gerektirdiğini düşünüyorum. Kaba ve karma yem yetersizliği GDO’lu 40’a yakın yemin ithalatına neden olmaktadır. Gerek büyük baş gerek kanatlı hayvanlar için ülkemizde yem açığı vardır. Bu açık olduğu sürece dışa bağımlı ve GDO’lu yem kullanmaya mecbur durumdayız. Kırsalın boşalması, tarım planlamasının olmaması, meraların tüketilmesi bu sorunları beraberinde getirmektedir. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği’nin verilerine göre, 2019 yılında 13 milyon 123 bin ton yem hammaddesi ithalatı yapan Türkiye, bunun için 4 milyar 818 milyon 598 bin dolar ödemiştir” diye konuştu.