Yüksek enflasyon yaşanan ekonomilerde nominal faizi tartışmak yanıltıcı olur. Doğrusu Reel faizi konuşmaktır. Reel faiz enflasyonun etkisi giderildikten sonraki faiz oranıdır. Oran olduğu için (Reel Faiz = (1 artı faiz / 1 artı TÜFE)-1 x100 şeklinde hesaplanır.
1- Eğer eksi reel faiz varsa; yani nominal faiz TÜFE’nin altında ise, Milli para cep yakar. Paradan kaçış olur. Tüketim eğilimi artar. Çünkü eksi reel faiz olursa tüketimin fırsat maliyeti düşer.
Söz gelimi;
- Aylık faiz yüzde 2, Aylık TÜFE yüzde sıfır olursa, 100 liranın satın alma gücü bir ay sonra 102 liraya çıkar. Ay başında harcama yapan ay sonunda alacağı 2 liradan mahrum olur. Bu nedenle harcamalarını kısar.
- Aylık faiz yüzde 2 ve aylık TÜFE yüzde 4 olursa, tasarruf sahibi ay başında 100 lira ile 100 birim mal alır. Ay sonunda parasını mevduatta tuttuysa, 98,08 birim, cebinde taşıdıysa 96 birim mal alır. Tasarruf sahibi için parayı enflasyona yedirmek yerine harcamak daha rasyonel bir davranıştır.
2- Eksi reel faiz, özkaynaklar aleyhine rekabet şartlarını olumsuz etkiler. Tasarrufların altın, gayrimenkul ve dövize gitmesine neden olur.
3- Eksi reel faiz, toplam maliyet içinde finansman maliyeti oranı kadar, üretim ve yatırım maliyetlerini düşürür. Üretimi teşvik eder. Arz artışı yaratır. Bu anlamda gecikmeli olarak enflasyonun düşmesine destek sağlar. Ancak, yatırımların artması için hükümete, yargıya güven olması gerekir.
4- Eksi reel faiz varsa, devlete borç verenler, aynı zamanda devlete eksi reel faiz kadar da vergi benzeri bir satın alma gücü aktarmış olurlar.
Banka mevduatlarında eksi reel faiz, Bankaların spekülatif karlar sağlamasına ve bu yolla reel sektör ile finans sektörü arasında dengenin bozulmasına neden olur.
5- Reel Faiz tasarrufları teşvik eder. Harcamaların ve talebin kısılmasına ve enflasyonun frenlenmesine yardımcı olur.
Mamafih, ABD ve Avrupa Birliği yüzde 9’ oranına çıkmış enflasyonu reel faiz vererek düşürdüler. Halen ABD’ de reel faiz yüzde 2,5 ve TÜFE yüzde 2,4’tür. Avrupa Birliğinde Reel faiz yüzde 1,7 ve TÜFE oranı da yüzde 1,7’dir.
Türkiye gibi yüksek enflasyon yaşayan ekonomilerde reel faiz oranı en az yüzde 5 düzeyinde olmalıdır.
Ekim 2024 ayında TÜFE oranı yüzde 46 dolayında bekleniyor. Üç ay öncesi Temmuz başında MB bankalar ortalama mevduat faizi yüzde 55,74 idi. Demek ki üç ay önce bankaya 100 lira mevduat açanın mevduatının reel faiz getirisi Ekim sonunda yüzde 6,6 oranında reel faiz olacaktır.
Türkiye Enflasyonla mücadeleyi sürdürecekse;
- MB gösterge faizini yüzde 5 dolayında bir reel faize göre ayarlamalıdır.
- Bankaların da; Kredi faizleri ile gösterge faizi arasındaki fark en fazla yüzde 5 reel faiz kadar olmalıdır.
- Bankalar mevduata yıllık faiz üstünden faiz veriyor, Kredi faizlerinde aylık faizden faiz alıyor. Bu garabetin kaldırılması ve kredi faizlerinin yıllık faiz olarak ilan edilmesi gerekir.
6- Reel faizi bilmezsen, İslam’da Nası yanlış yorumlarsın.
Borç verenin borç alandan faiz alması günah, ama diyelim ki yüzde 40 TÜFE var. Yüzde 40’ da faiz varsa, faiz yoktur çünkü reel faiz sıfırdır. Yüzde 40 faiz paranın satın alma gücünü ancak koruyabiliyor.
Yine diyelim ki yüzde 40 enflasyon var. 100 lira borç verdiniz. Faiz almazsanız, bir yıl sonra paranızın satın alma gücü; yani reel değeri, 72 lira olur. Hem borç para vermiş olursunuz hem de üstüne yüzde 28 eksi reel faiz kaybınız olur: Başka bir ifade ile bir yerde hem borç veriyorsunuz hem de üstüne yüzde 28 faiz veriyorsunuz. Borç verip faiz almak nas ise, hem borç verip hem de üstüne faiz vermek nas değil mi?
1400 yıl önce ne piyasa vardı ne de enflasyon vardı.
Hepimizin ve değerli okurlarımın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
Yayınlama 29 Ekim 2024
Yayın Köşe Yazıları, Son Köşe Yazıları, vitrin, vitrin2, Yeni Çağ