CHP GENEL BAŞKANI VE MİLLET İTTİFAKI CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN KARS MİTİNGİNDE YAPTIĞI KONUŞMA

Teşekkür ederim, sağ olun, var olun. Diyor ki, ‘Kars’a da bahar gelecek mi?’ Kars’a da bahar gelecek, Türkiye’ye de bahar gelecek, dünyaya da bahar gelecek. Emin olun getireceğiz baharı. Beraber yaşamayı, birlikte yaşamayı, birbirimize saygı göstermeyi, hiç kimseyi kimliğinden ötürü ötekileştirmemeyi, herkesin inancına, herkesin yaşam tarzına saygı duymayı, insanı insan olarak kabul edip ona hizmet etmeyi, ayrımcılık yapmamayı temel ilke olarak kabul ettim ve bunu adalet içinde yerine getireceğim. Size sözüm sözdür.

Efendim Sarıkamış Başköy’den vatandaşlar selam göndermişler. Diyorlar ki, ‘Selam ediyoruz. Kılıçdaroğlu’ndan bir talebimiz var köyümüzün kanalizasyonu yok yapar mı acaba Kılıçdaroğlu?’ Kılıçdaroğlu söz verince mutlaka yapar, bundan emin olmanızı isterim. Başköylü kardeşlerime de en içten selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum hepinizin huzurunda.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ardahan Mitinginde konuştu. (Fotoğraf: Alp Eren Kaya)

Efendim, serhat şehri, olağanüstü güzel, görkemli bir tarihi olan Kars’tayız ve sizlerin huzurundayım. Bu serhat şehrinden bütün Türkiye’ye selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum. Sizlere de yürekten ama yürekten inanıyorum. Türkiye’nin de, Kars’ın da kaderini beraber değiştireceğiz.

Bakınız, son 5 yıla göre geliriniz düştü mü? Son 5 yıla göre hayat pahalılığı arttı mı? Pazara çıkamıyorsunuz, sorunlarınız var. Eğer 5 yıldır, 10 yıldır, 15 yıldır bizim sorunlarımızı çözemedilerse, bizi neredeyse birbirimize düşman eder hale getirdilerse o zaman yapacağımız bir şey var. Değiştirmek. Değiştirmek kadar güzel bir şey yoktur. İktidarı değiştireceğiz. Daha ahlaklı, daha temiz, daha güzel bir iktidarı getirmek hepimizin ortak görevidir.

Bakın Kars’ın görkemli bir tarihi var dedim. Genç nüfus Kars’ta fazla ama Kars’ın bir stadyumu yok. Doğru dürüst bir stadyumu niye yok Kars’ın? Olması lazım mı? Olması lazım. Gençler burada spor yapsın mı? Evet spor yapsın. Dolayısıyla genç kardeşlerime özellikle seslenmek isterim. Sizler bulunduğunuz yerde, bulunduğunuz kentte hem iş bulmalısınız, hem huzur içinde yaşamalısınız ve bulunduğunuz kente büyümede, kalkınmada emek harcayarak katkı vermek durumundasınız. Bir sözüm var. Erzurum da dahil olmak üzere Kars, Iğdır, Ardahan bu bölgeyi Özel Ekonomi Bölgesi ilan edeceğiz. Bu bölgede göreceksiniz, kalkınma nasıl olurmuş göreceksiniz, üretim nasıl olurmuş göreceksiniz, fabrikalar nasıl üretirmiş göreceksiniz. Ortadoğu’nun ve Kafkasya’nın tarım ürününe dayalı ihtiyaçları 25 milyar dolar. Bu alandaki pazar 25 milyar dolar. 25 milyar dolarlık bir zenginlikten bu bölge nasıl pay alır göreceksiniz.

KEMAL KILIÇDAROĞLU, ARDAHAN’A SÖZ VERDİ

Özelleştirmeler yapıldı, bazı fabrikalar kapandı, şeker fabrikası satılsın mı, satılmasın mı diye düşünüyorlar. Onu da ifade edeyim. Hiçbir fabrika satılmayacak, bunu bilmenizi isterim.

Efendim Kars’ı Özel Ekonomi Bölgesi ilan edeceğiz. Allah’ın izniyle Kars’ı kalkındıracağız, Ardahan’ı kalkındıracağız, bu bölgeye huzuru getireceğiz. Herkesin kazandığı, herkesin ürettiği, herkesin çalıştığı bir bölge haline getireceğiz burayı. Önemli bir merkez haline getireceğiz burayı.

Sevgili gençler, sizin sorunlarınızı gayet iyi biliyorum, sıkıntılarınızı gayet iyi biliyorum, sınava girip kazanıyorsunuz, sözlüde elendiğinizi de biliyorum. O garabeti ortadan kaldıracağım. Sözüm söz, o garabeti kaldıracağım. Sınava gireceksiniz, kazanacaksınız, sözlü sınavı olmayacak ve atanacaksınız.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ardahan Mitinginde konuştu. (Fotoğraf: Alp Eren Kaya)

Devlette liyakati sağlayacağız, işi ehline vereceğiz. Bunu yaparsanız bir devleti devlet yapmış olursunuz, bir devleti büyütmüş olursunuz, devlette adaleti getirmiş olursunuz. Ayrıca bu ülkeye, Kars da dahil bu ülkenin her toprağına demokrasiyi getireceğiz. Düşünceyi ifade özgürlüğünü getireceğiz, huzuru getireceğiz, barışı getireceğiz ve en önemlisi demokrasinin önündeki en büyük engel kayyum uygulamasına da son vereceğiz.

Az önce arkadaşlarımla birlikte Ardahan’daydık. Ardahan’da konuşurken sahadan sonra soruyorlar ‘Nasıl memnun oldunuz mu’ diye. Bazı emekli kardeşlerim demiş ki, ‘Kılıçdaroğlu geldi, gayet güzel ama hiç 15 bin liradan söz etmedi, acaba ondan vaz mı geçti?’ Vazgeçer miyim? Ağzımdan çıkan bir söz mutlaka yerine gelecektir. Emekli kardeşlerim üzülmesinler. Emekli kardeşlerim, ben 2015 tarihinden bu yana bütün emeklilere Ramazan Bayramında ve Kurban Bayramında en az asgari ücret kadar birer aylık ödenmesini, ikramiye olarak ödenmesini istedim ve savundum. Vermediler, düşük verdiler. Şimdi diyorlar ki, asgari ücretin biraz altında verdiler, ‘Emekliye zam yaptık’ diyorlar. Adalet, adalet! Kişinin emekli olması ne demektir arkadaşlar? Kişinin emekli olması, ben çalıştım, ben ürettim, ben alın teri döktüm, ben sigorta primimi ödedim; şimdi bana insanca yaşayacağım bir aylık verin demektir. Emeklilik budur. Şimdi emekliye bu aylığı vermiyorsun, hak ettiği aylığı vermiyorsun, büyük sıkıntılar var, bari Ramazan Bayramında, Kurban Bayramında torunları gelecek, çocukları gelecek, evlatları gelecek ellerini öpecek, dolayısıyla bari birer asgari ücret tutarında ikramiye verin dedim. Vermediler. Şimdi de vermediler.

14’ünde sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız, demokrasiyi getireceksiniz. Bay Kemal’i Cumhurbaşkanı seçeceksiniz. Kurban Bayramında gideceksiniz bankaya, bankada 15 bin lira ikramiyeyi göreceksiniz. Ananızın ak sütü kadar helal parayı çekeceksiniz ve onu bayramda harcayacaksınız. Emekliye para verince kim kazanır? Emekliye para verince emekli kazanır, emekliye para verince esnaf kazanır, emekliye para verince esnafın yüzü güler. Dolayısıyla esnafın yüzü güler, insanlar huzur içinde olur. Devlet benim devletimdir ve devlet bana sahip çıktı denir. Ben ödediğim primlerin karşılığını alıyorum denir. Dolayısıyla biz havadan para vermiyoruz. Onun yıllarca çalışıp Türkiye’yi büyütmesi, Türkiye’yi kalkındırması için emeği var ve onun emeğinin hakkını ona teslim ediyoruz başka bir şey yaptığımız yok. Herkesin hakkını, hukukunu teslim ederseniz o zaman bu ülkede adalet var demektir, adalet. Adaleti getireceğiz. Herkes için adaleti getireceğiz.

Atama bekleyen öğretmen kardeşlerim, atama bekliyorsunuz. Okudunuz, üniversiteyi bitirdiniz, yapmıyorlar atamaları yeteri kadar yapmıyorlar. Onlara da sözüm var, Bay Kemal sözü var: Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Bütün köy okullarını açacağız. Köylerde öğretmen olacak, köylerde veteriner olacak, köylerde ziraat teknisyeni, ziraat mühendisi olacak ve köylerde doğal olarak imam olacak. Dolayısıyla köyün rengini değiştireceğiz, köyün havasını değiştireceğiz. Köyde veteriner, eğer hayvancılık yapılıyorlarsa çalışana, üretene hizmet edecek, hayvanların aşılarını yapacak. Tarımla uğraşılıyorsa toprak analizlerini yapacak. Hangi ürünün ekilmesi gerekir, hangisinden ne kadar gelir elde edecek bütün bunların hesabı yapılacak. Dolayısıyla herkesin kazandığı, hiç kimsenin zarar etmediği güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz.

Köylüyü, çiftçiyi, üreticiyi toprağa küstürmeyeceksiniz. Toprağa küstürürseniz dışarıdan alırsınız. Bakın, samanı dışarıdan alıyorlar, eti dışarıdan alıyorlar, canlı hayvanı dışarıdan alıyorlar, yemi dışarıdan alıyorlar, ilacı dışarıdan alıyorlar, fasulyeyi dışarıdan alıyorlar, nohudu, mercimeği dışarıdan alıyorlar. Bu devri bitireceğim. Dolarları oraya ödüyorlar, bizim burada insanlar, çocuklarımız yatağa aç giriyor. Değiştireceğiz bu tabloyu. Üreten Türkiye, büyüyen Türkiye, güçlü Türkiye, herkesin kazandığı bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bunun sözünü veriyorum. Elin oğlu kazanacağına biz kazanacağız. Elin oğluna para vereceğimize kendi insanımıza vereceğiz, hiç endişe etmeyin.

Ben bunları söylediğimde diyorlar ki ‘Parayı nereden bulacaksın?’ Türkiye zengin bir ülke. Beşli çeteye gelince para var, emekliye gelince para yok. Beşli çeteye gelince dolarlar var, avrolar var; çiftçiye gelince, üreticiye gelince ‘Para yok, nereden bulacaksın?’ 27,5 yılım devlette geçti. 27,5 yıl… Bütçe nasıl yapılır, tasarruf nasıl yapılır, ekonomi nasıl yönetilir… 27,5 yıl çok sayıda Başbakanla çalıştım, bunlar gibi hiç görmedim. Saraylarda oturmuşlar diyorlar ki; burada herkesin karnı doyuyor, o zaman Türkiye’de de herkesin karnı doyuyor. Halktan koptular, bilmiyorlar zaten.

Saraydakileri ne yapacağımı gayet iyi biliyorum. Onları hep beraber emekli edeceğiz. Hep beraber göndereceğiz. Endişe etmeyin hep beraber göndereceğiz. Bay Kemal’in gideceği yer Çankaya’dır. Ve sizin sayenizde, sizin oylarınızla Çankaya’ya gidilecek. Mütevazı bir insan gibi, savurganlık yapmadan, hak, hukuk yemeden, adaletsizlik yapmadan, kul hakkı yemeden devleti yöneteceğiz. Devlet böyle yücelir ve devlete böylece adalet de hakim olur, ahlak da hakim olur.

Bir şey daha unutmayın. Beşli çetelerle mücadele edeceğim, uyuşturucu baronlarıyla da mücadele edeceğim, hiç endişe etmeyin, bizim gencecik evlatlarımızı zehirleyen uyuşturucu baronlarıyla da mücadele edeceğim.

Sınır ticaretini büyüteceğiz, sınır ticaretini geliştireceğiz. Onlar da kazanacak, biz de kazanacağız. Türkiye güçlü bir ülke, Türkiye güzel bir ülke. Bakın Kars bunun en güzel örneğidir. Çok sayıda farklı kimliklerden kardeşlerimiz var. Hepimiz huzur içinde yaşıyoruz, hepimiz güzellik içinde yaşıyoruz. Bu güzelliği Türkiye sathına yayacağız ve Türkiye’de herkes huzur içinde yaşayacak. Her anne, her baba evladını güler yüzle okula gönderecek. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmesine asla izin vermeyeceğim.

Sevgili anneler, size de sözüm var. Unutmayın size de sözüm var. Size altın sözüm var. Aile Destekleri Sigortasında geliri olmayan veya geliri asgari ücretin altında olan her aileye banka hesabı açacağız. Kadın gidecek bankadan parasını çekecek, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek, huzur içinde alacak ve evlatlarının gıdasını sağlayacak.

Nerede bir aile hekimi varsa orada aynı zamanda sosyal hizmet uzmanı olacak. 20 bine yakın sosyal hizmet uzmanı bu ailelerle Türkiye coğrafyasında görüşecekler. Geliri var mı yok mu, kirada mı değil mi, kaç çocuğu okula gidiyor, çocukların durumu nedir? Bütün bunların hesapları yapılacak, eğer ailenin gelire ihtiyacı varsa devlet onun güvencesi olacak ve devlet ona götürüp ‘ben sana paket vereyim, sen bana oy ver…’ Bunu biz kabul etmiyoruz, inancımız da kabul etmez, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Sosyal devlet bütün kadınların güvencesi olacak Aile Destekleri Sigortasıyla. Hiçbir evladınızı okula gönderirken acaba beslenme çantasına ne koyayım diye düşünmeyeceksiniz. Çünkü çocuğunuz okula gittiğinde suyunu da, sütünü de, yemeğini de diğer akranlarıyla beraber okulda yiyecek, karnı doyacak, eve huzur içinde gelecek. Bundan emin olun.

Diyorum ya bu beşli çetelerin benden çekeceği çok şey var. Tamamını alacağım, size vereceğim endişe etmeyin.

Kamu platformu mühendisleri var. Kamuda çalışan mühendisler. Onlar da selam göndermişler. Demişler ki, ‘Ne olursunuz Kılıçdaroğlu söylesin, doktorun maaşı arttı, hakimin maaşı arttı, savcının maaşı arttı, eskiden hepimiz eşit miktarda aylık alırdık şimdi bizimki yerlerde sürünüyor. Sen söylersen ne olur onlar hemen yapmaya çalışırlar…’ Onlar bu saatten sonra hiçbir şey yapamazlar. Bay Kemal gelince hepsini halledecek hiç endişe etmeyin.

Şundan emin olun. Benim parayla, pulla hiçbir ilgim yoktur. Siyasete girdiğim gün bütün malvarlığımı açıkladım benim malvarlığım budur diye. En büyük özelliğim onu da söyleyeyim kul hakkı yemem, haram yemem, her insana, oy versin vermesin her insana saygı duyarım. Her insanın benim başımın üstünde yeri vardır. Ve biz Millet İttifakı olarak bir aradayız, sandığa gidin, oyunuzu kullanın ve Türkiye’nin kaderini değiştirelim. Türkiye’nin zenginliğini adil bir şekilde paylaşalım. Rahmetli Ecevit ne diyordu? “Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen” diyordu. Evet; ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzeni ülkemize getireceğiz. Bu coğrafyayı Türkiye’nin en bereketli coğrafyası haline getireceğiz. Allah aşkına buraya gelirken ovaları gördüm, o ovalarda sürüler var ama sayıları çok az. O ovaların kaynaması lazım, o ovalarda hayvanların otlaması lazım. Besicilerin, çalışanların, üretenlerin kazanması lazım. Ve bizim dışarıya muhtaç olmamamız lazım. Bütün bunların tamamını sözüm söz, söz Kars söz, tamamını yapacağım, tamamını!

Ayrıca bir şey daha. Bakınız, ordu bizim ordumuzdur. Ordumuzun hastanelerini ellerinden aldılar. O hastanelerin tamamını yeniden şanlı ordumuza vereceğim. Hiç endişe etmeyin yeniden vereceğiz. GATA’yı yeniden açacağız.

Dolayısıyla Türkiye’yi barış içinde, huzur içinde büyüyen, gelişen, herkesin hakkını aldığı bir ülke, bir Türkiye haline getireceğiz. Güçlü bir Türkiye hepimizin Türkiye’si olacak. Aynı zamanda şunu da ifade edeyim. Suriyeli kardeşlerimiz var onu da söyledim. En geç 2 yıl içinde ırkçılık yapmadan, altını çiziyorum ırkçılık yapmadan 2 yıl içinde Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine göndereceğiz onu da bilmenizi isterim.

Hepiniz sağ olun, var olun diyorum.

Barış içinde, huzur içinde birlikte yaşayacağız. Demokrasinin olduğu, huzurun olduğu bir Türkiye’yi birlikte ayağa kaldıracağız. Hiç kimseyi ayrıştırmadan, hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin yaşam tarzını, hiç kimsenin inancını sorgulamadan kardeşçe beraber bayrağımızın altında huzur içinde yaşayacağız. Bunun sözünü veriyorum. Sana söz Kars, ben bunu yapacağım.

 

About Post Author