Böyle Geldi, Böyle Gitmiyor?

18 Kasım 2002 yılında 58. hükümet kuruldu. AK partinin teslim aldığı demokrasi ve hukuktan bugüne eser kalmadı.  Ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlar derinleşti. Aslında bu sorunları hepimiz her gün yaşıyoruz. 

1- Halk Askeri vesayetten kurtulmak umudu ile Ak partiye oy verdi, bugün siyasi iktidarın vesayeti daha ağırdır. Vesayet örnekleri;

  • 2017 Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı HSK üyelerinin çoğunu atıyor.
  • Muhalif gazeteciler tutuklanıyor.
  • Büyük medya kuruluşları, iktidara yakın iş insanları tarafından satın alındı.
  • Çoklu baro sistemine geçildi,
  • Kamuda yazılıda en yüksek not alanlar mülakatta eleniyor. Devlette liyakat esası yerine sadakat esasına geçildi.
  • Yüksek seçim kurulunun onay verdiği, seçilmişlerin yerine kayyum atanıyor.

2- Freedom House endeksine göre, demokraside, kısmen özgür statüden 2017 yılında özgür olmayan statüye geçtik.

3- Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün 2023 yılı raporuna göre Türkiye Hukukun Üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. Sırada yer aldı.  Avrupa’da ise Rusya’nın gerisinde kaldı.

4- Dış politikada en büyük riskimiz, Türkiye’nin demokratik olmayan Rusya ve Çin’in hakim olduğu Şanghay işbirliği Örgütüne üye olmak istemesidir.  Böyle bir yol, batıdan dönüp eksen değiştirmemiz demektir.

5- 2002 yılında emekli olan birisi, emekli ikramiyesi ile ev ve araba alabiliyordu, bugün yanına yaklaşamaz.

6- AK parti, ekonomik krizden çıkmış bir ekonomi devraldı. Bugün ise ekonomik ve sosyal kriz içindeyiz.

2002 yılında Türkiye 2001 krizinden kurtulmuştu. 2001 yılında ekonomi yüzde 6 daraldı ve fakat 2002 de yüzde 6 büyüdü. 2024 ve 2025’te düşük büyüme yaşayacağız.

2003 ocak ayında yüzde 26,4 olan TÜFE oranı 2025 ocak ayında 42,12’dir.

2002 yılında -0,6 milyar dolar olan cari açık, 2003 yılında -7,5 milyar dolara, 2004 yılında -14,2 milyar dolara, 2023 yılında -39,9 milyar dolara yükseldi. 2024 yılında ise 10 milyar dolar cari açık ve bunun yanında 12,7 milyar dolar kaynağı belirsiz döviz çıkışı var.

2003 yılından 2024 yılı sonuna kadar geçen 22 senede;

  • 1 trilyon 122 milyar 396 milyon dolar dış ticaret açığı verdik
  • 732 milyar 988 milyon dolar cari açık verdik.

Bu kadar kaynak ve varlık kaybına başka hiçbir ülke dayanamaz. Demek ki biz sanıldığından fazla kaynağı olan bir ülkeyiz.

2003 yılında 130 milyar dolar olan dış borcumuz bugün 550 milyar dolara yükseldi.

Böyle devam ederse, ekonomi durgunluğa girecek, işsizlik artacak ve dış borçlarda temerrüde düşeceğiz. Böyle gitmemesi gerekir.

Mamafih, bugüne kadar, ülkede panik yaşanmasın diye susan TÜSİAD’ böyle gitmeyeceğini gördüğü için hükümetten önlem alınmasını istedi. Özetle;

  • Her alanda ölümlere neden olan, denetim ve sistem bozukluğunun giderilmesi gerekir.
  • AB ile ilişkilerin güncellenmesi ve geliştirilmesi gerekir.
  • Ciddi şekilde kayıt dışılıkla mücadele edilmesi gerekir.
  • Kamuda tasarruf edilmeli ve bütçe disiplini sağlanmalıdır.
  • Eğitim, hukuk, yargı bağımsızlığı, liyakat, gibi alanlarda reform yapmak gerekir.
  • Gelir dağılımını düzeltici politikalar olmalıdır.
  • Eğitim sistemi siyasi ve tarikatların vesayeti altından çıkarılmalıdır.,
  • Gençlerde beyin göçü önlenmelidir.

Bu önerilerin iyi niyetle yapıldığı tartışmasızdır. Zira Türkiye’nin sorunları önce az sayıda yandaş dışında üretenleri ve çalışanları vuruyor.

Hükümetin iyi niyetle yapılan bu önerileri dikkate alması gerekirken, adalet bakanı ‘’Yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabaları, demokrasinin ruhuna ve hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır.’’ Diyor.

Oysaki demokrasi ve hukukta ne kadar geri düştüğümüzü, yalnızca biz yaşayanlar değil, Avrupa Birliği ve dünyada tüm bağımsız kurum ve kuruluşlar bağırıyor. Ayrıca demokrasilerde her fert ve kurum ülke ve kendi geleceği için düşüncesini serbestçe söyler. Yalnızca hükümetler siyaset yaparsa, onun adı demokrasi olmaz. 

Siyasi iktidar eğer başarılı olmak istiyorsa, algı yaratmayı bırakması ve gerçekleri görmesi gerekir.

Yayınlama 16 Şubat 2025

Yayın Köşe YazılarıSon Köşe Yazılarıvitrinvitrin2Yeni Çağ

About Post Author