Bizler Otizmli Çocuklarımıza ‘Gelincik’ Adını Verdik

Bizler Otizmli Çocuklarımıza ‘Gelincik’ Adını Verdik

Gelincik Kars Otizm Derneği, 5-6 Mart tarihlerinde Atatürk Üniversitesinin ev sahipliğini üstlendiği, Doğu Anadolu Kariyer Fuarına (DAKAF) katıldı.

Erzurum Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezinde gerçekleştirilen fuarda kurulan standa, Gelincik Kars Otizm Derneği kurucu üyeleri Saner Çağrı Genç ile gönüllü üyeler Hatice Banu Yıldırım ve Tayfun Bekirhan, derneği ve Otizmi tüm yönleriyle anlattı.  Başta Erzurumlular olmak üzere çevre illerden fuara gelen vatandaşlarının ilgi odağı olan standa, otizmin çağın hastalığı olduğu ve her geçen gün attığına dikkat çekildi.

 

Fuara katılım ile ilgili olarak gazetecilere açıklamada bulunan Gelincik Kars Otizm Derneği’nin kurucu üyesi Saner Çağrı Genç, DAKAF 20’ye bu sene 200 binden fazla ziyaretçinin katılımının beklendiğini belirtti. Derneğin Kars Valisi Türker Öksüz ve Tohum Otizm Vakfı’nın destekleriyle kurularak faaliyetlerine devam ettiğini de belirten Genç, stantta ziyaretçilere otizm farkındalığını artırmak için mavi kurdele takarak, otizm ve derneğin faaliyetlerini anlatan broşürler dağıtarak vatandaşları bilinçlendirdiklerini söyledi.

Derneğinin adının neden ‘Gelincik’ olduğunu da gazetecilere açıklayan Gelincik Kars Otizm Derneği Kurucu Üyesi Saner Çağrı Genç, “Derneğin kurucu başkanlarından Türkolog Ali Canip Olgunlu’nun anlatımıyla derneği ve amaçlarını şu şekilde anlattı.

“Edebiyat dünyasında gül, lale, sümbül ve gelincik çiçeği bunların mevsimlere göre tahtları sarsılmaz. Gelincik çiçeğinin dünü vardır, anı vardır ama yarını yoktur. Çünkü bahar aylarının başlangıcında birden bire açar ancak koparıldığı an, solar gider. Tıpkı askerler gibidir, askerlerin de, Mehmetçiklerin de bir serüveni vardır ama mücadele esnasında vurulduklarında tıpkı gelincik gibi solar giderler. O yüzden gelincik bir asker coğrafyası olan Anadolu’da Mehmetçiklerin sembolüdür. Öte yandan rengi kırmızıdır, aşkın da rengi kırmızıdır. Gelincik çiçeğinin ortasında siyah bir leke vardır, o da kara sevdadır. Yani aşkın kor halidir. Eğer sevgiye sevgi, saygıya saygı, tevazuya tevazu, hoşgörüye hoşgörü gösterilemez ise o ortada bulunan kara leke büyür, büyür, büyür. O yüzden gelincik çiçeği, muhabbet ile vefanın da bir temsilidir. Muhabbet nedir; yukarıdan aşağıya rahmet ile iner. Vefa nedir; aşağıdan yukarıya dönmelidir. Herkes Yaradandan’dan dolayı birbirlerine muhabbet beslemelidir. Ama bunun mükafatı da vefadır. Dolayısıyla ne diyebiliriz; ‘muhabbet rahmet ile iner, vefa ile de döner.’ Bizler bu otizmli çocuklarımıza ‘gelincik’ adı vermemizin de nedenini bu şekilde değerlendiririz. O çocuklar muhabbet ile tecelli buldular, hayata herkes gibi onun güzellikleri ile yaşamaya başladılar. Ancak o hastalık tıpkı bir gelincik çiçeğinin koparılması gibidir. Bizler de bu derneği faaliyete geçirerek o çocuklarımızın yarınlarını tıpkı o vefa ile muhabbetten gelen vefa ile dokunmaya, devam ettirmeye hatta devam ettirmelerine yardımcı olmak maksadıyla bu ismi koyduk. O yüzden gelincik düne ait olan keşkelerin çok fazla yaşayan insanların yarınlara yönelik olacak endişelerine bir merhem olsun diye kurulmuştur. Hastalıklar nedir;  keşkelerdir, keşke olmasıydı ancak keşke düne aittir. Onların yarınlara yönelik endişelerini ortadan kaldırabilmek için biz o gelinciğin ortasında bulunan siyah lekenin yayılmasına, dağılmasına engel olmak için bir arada olduk. Yani vefamızı ödüyoruz. Bu maksatla gelincik adını koyduk” dedi.

About Post Author