Ergin: Ayvalık sahipsiz değildir, kentimizi ranta teslim etmeyeceğiz.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Nikita Deresi’ne karasu tahliye eden ve kentte olumsuz hava kirliliği yaratan fabrika hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Doğuş prina fabrikasının kentte yarattığı olumsuz çevre felaketinin önüne geçebilmek amacıyla suç duyurusunda bulundu. Başkan Ergin, fabrikanın
İlçeye yaptığı hava kirliliği ile ilgili durumun belirlenen süreçte düzelmediğini, ayrıca Nikita Deresi’ne karasu tahliyesinin de devam ettiğini belirterek Ayvalık Adalet Sarayı’na giderek suç duyurusunda bulundu.
NİKİTA DERESİ’NE KARASU TAHLİYESİ
Uzun zamandır kentin gündemini olumsuz olarak etkileyen ve gittikçe büyüyen bir soruna müdahil olmak için somut bir adım attıklarını vurgulayan Başkan Ergin, karşılıklı çözüm sürecinin sonuna geldiklerini söyledi. Ergin, “Ayvalık’ımızın bu temiz havası, özellikle Nikita Deresi’ne yapılan karasu tahliyesi nedeniyle suları, son yıllarda bölgede faaliyet gösteren bir tesisin çevreye bıraktığı atıkların saldırısı altında. Prina işleyen bu tesisten salınan duman ya da buhar, özellikle kış aylarında bazı gecelerde kentin havasını solunamaz hale getirmekte ve gittikçe büyüyen bir yaraya dönüşmekte” diye konuştu.
KONUYA TİTİZLİKLE EĞİLDİK
Tesisin, yasal düzenleme gereği işletme izni verilmesi ve denetlenmesi bakımından Ayvalık Belediyesi’nin yetki alanı dışında kaldığını da hatırlatan Belediye Başkanı Mesut Ergin
Göreve geldikleri ilk günden itibaren Ayvalık gündemini olumsuz anlamda işgal eden bu konuya titizlikle eğildiklerini ifade etti. Ancak bıçağın kemiğe dayandığını kaydeden Başkan Ergin, “Bu kentin gerçek sahibi Ayvalık halkı adına, Ayvalık halkının temsilcisi sıfatıyla ve seçilmiş bir belediye başkanı olarak bizim yetkimiz dışında kalıyor demeden konuyu Mecliste kurduğumuz komisyondan başlayıp, uzmanlar, akademisyenler eliyle mercek altına aldık. Bu çalışma ve araştırmaların sonucu ulaştığımız veriler göstermektedir ki yerel kamuoyunda Ayvalık’ın havasına ve suyuna zarar verdiği suçlaması altında olan bu tesis pek çok yasaya aykırı uygulamaları da bünyesinde taşımaktadır” dedi.
İDARE MAHKEMESİ’NDE DAVA AÇILACAK
Başkan Ergin diğer yasal olmadığını düşündükleri eylem ve işlemler için tesisin çevre ve işletme izninin iptali ayrıca İdare Mahkemesi’ne dava açacaklarını söyledi. Bu dava ve içeriğini de Dünya Çevre Günü olarak kutlanan 5 Haziran günü kapatılması için sonuna kadar yasal mücadele vereceğini tesisin önünde açıklayacağını duyuran Başkan Ergin şöyle konuştu:
Ayvalık sadece havası suyu değil, sahip olduğu diğer pek çok doğal zenginliklerle bazı kesimlerin de iştahını kabartıyor ve bu nedenledir ki sürekli saldırı altında. Ayvalık Belediyesi ve bu Belediyenin Başkanı olarak bu saldırılara karşı Ayvalık halkı adına mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğimi bir kez daha tekrarlıyorum. Herkes de kulağını iyi açsın, Ayvalık sahipsiz değildir. Ayvalık’ı ranta teslim etmeyeceğiz. Ayvalık her zaman pek çok güzel şeyle birlikte anılan, doğal zenginlikleri ile öne çıkan, coğrafyanın ona bahşettiği ayrıcalıklarla yaşanan bir yer olmuştur.
Doğası, denizi, kumsalları, tarihi dokusu, zeytini ve daha pek çok güzelliğinin yanı sıra nemi yok eden rüzgarların Kaz Dağları’ndan taşıdığı temiz oksijen zengini havası ile de öne çıkmaktadır. Bu hava sayesinde Ayvalık’a yerleşen bazı astım hastalarının soludukları bu temiz hava ile ilaç kullanmadan hastalıklarını yendikleri bilinen bir şeydir.”
AYVALIK’TA ÖLÜM YAŞANMADI
Koronoviüs pandemi konusuna da değinen Başkan Ergin şöyle devam etti: “Herkesin ortak gündemi olduğu üzere ülkemizin her köşesinde Pandemi krizi yaşanmakta. Her yerde olduğu gibi Ayvalık’ta da bu salgına karşı yerel güçler olarak bir mücadele içinde olduk. Bu güne kadar bu süreci başarı ile geçtiğimizi düşünüyorum. Çünkü salgın başladığından beri Ayvalık can kaybı yaşamadan günümüze gelebildi. Biz Ayvalık’ın oksijen zengini havasının, solunum yollarını etkileyen bu virüsün insanlar üzerinde etkisini zayıflatan bir etken olabileceğini dahi düşünüyoruz.”
T.C.
AYVALIK BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Hukuk İşleri Müdürlüğü
Sayı : 50663814- 2020/ 01.06.2020
Konu: Doğuş Pirina Suç duyurusu hakkında.
AYVALIK CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
YAKINAN : AYVALIK BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Vehbibey Mah. Gazinolar Cad. No:1 Ayvalık Balıkesir
VEKİLİ : Av. Günay Benli &Av. Canan Yılmaz & Av. Sabiha Kırışman
ŞÜPHELİ : Doğuş Pirina Yağ ve Yağlı Maddeler
Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yetkilileri
Ali Çetinkaya Mah. Belediye Çeşmesi Mevkii Kume Evleri
No:15 Ayvalık Balıkesir
SUÇ : Vergi ve Harç ziyaı suretiyle kamu zararı yaratma, Çevre Kanununa Muhalefet, Evrakta sahtecilik, Kasten veya ihmal suretiyle çevreye zarar vermek
SUÇ TARİHİ :
AÇIKLAMALAR :
Vergi ve Harç Ziyaı Suretiyle Kamu Zararına neden olunmasına ilişkin Şikayetlerimiz:
Yakınılan Şirkete ait 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ek 4 Formatında 2015 yılında Hazırlanan Nihai Proje Dosyasında tesisin proje bedeli 999.100,00 TL olarak gösterilmiştir. Oysa anılan tesisin Proje bedelinin 999.100 TL olması mümkün görülmemektedir. Yakınılan şirket, Proje inceleme harç bedelinin 1 milyon TL altında tutarak daha düşük harç ödemeye çalışılmıştır. Bu surette Kamu zarara uğratılmış, harç ve vergi ziyaı oluşmuş, bu durum şirket tarafından bilerek ve kamu zararı yaratma amaçlı olarak yapıldığı düşünülmektedir.
Evrakta Sahtecilik suçuna ilişkin Şikayetlerimiz :
Projenin teknik olmayan özeti kısmında “Proje alanında mevcut 300 ton/gün yağlı prina işleme kapasitesi artırılarak” denilmekte ve alt paragrafta “T.C. Balıkesir Valiliği Mülga İl Çevre Müdürlüğü tarafından 14.08.2001 tarih ve 1633 sayılı yazısı ile tapunun 136 no.lu pafta, 815 no.lu ada, 3 no.lu parselinde 100 ton/gün yağlı prinanın işlenerek 3.000 ton/yıl prina yağı elde edildiği tesis için ÇED kapsam dışı görüşü verilmiştir (Bkz. Ek.4). T.C. Balıkesir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 15.12.2014 tarih ve 8684 sayılı yazısı ile projenin kapasite artırımı olarak nitelendirildiği belirtilmiştir (Bkz. Ek.4).” denilmektedir. Özetle 100 ton/gün olan izni zaten proje dosyasında 300 ton/gün olarak itiraf edilmektedir.
Tesis işletme izni alınırken ÇED’den muafiyet alınabilmesi için gerçekte 300 ton/gün olan işleme kapasitesi 100 ton/gün olarak manipüle edilerek suç işlenmiştir.
Tesisin kapasitesi süreç içinde 140 ton/gün iken ısıl anma gücü 11,64MW olarak ölçümlenip beyan suretiyle sistemde kayıtlıdır. İlerleyen süreçte tesisin kapasite artışı sonrasında kapasitesi 900 ton/gün olarak olduğunda bu kez ısıl anma gücü 9,7 MW olarak kayda girmiştir. Kapasite yaklaşık 5 kat artarken ısıl anma gücünün bırakın artmayı ilk halinden de geriye düşmesi akla ve fenne aykırıdır. Kapasite artışına rağmen nasıl olur da ısıl anma gücü 9,7MW olabilir? Tesis kazan kapasiteleri ile ilgili makine mühendisleri odasından tespit talebi ile gerçek durum ortaya çıkacaktır. Bu durum Ek 4 Valilik Tespit Raporu ile imza altına alınmıştır. 12.10.2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmış Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri (SEÖS) Tebliği kapsamında “Anma ısıl gücü 10 MW ve üzeri olan katı ve sıvı yakıtlı yakma tesisleri” Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri tesis edilmek zorundadır denilmektedir. Oysa anılan tesiste halen dahi SEÖS kurulu değildir. Neden bu tesise bu güne kadar SEÖS kurdurulmadı, ve neden bu sistem olmadan halen çalışmasına izin verilmektedir. Çevre Bakanlığına yazılabilir? Buna rağmen tesisin işletmeye açık olması koşullarına aykırıdır.
Kapasite 140 ton/gün iken tesisin yasal zorunluluk olan SEÖS sisteminin kurulu olmaması aykırılık olduğu bir tarafa kapasite artışından sonra SEÖS’ten muaf tutulmak için yasal sınır olan 10 MW altında (9,7 MW) olarak gösterilmesi sahtecilik suçudur.
Çevre Kanununa Muhalefet Suçu ile Kasten veya İhmal suretiyle çevreye zarar vermek Suçuna ilişkin şikayetlerimiz :
Tesis raporlarıyla Atıksularının 2 adet mevcut sızdırmasız fosseptikte geçici olarak depolanarak vidanjör ile çekileceği söylenmiştir. Tesisin gerçek işleme kapasitesi gözetildiğinde belirtilen foseptiklerin geçici depolamaya yeterli olup olmadığı bir tarafa bu foseptikte biriken atık suların ne kadarının vidanjör ile tahliye edildiği de muammadır. BASKİ’den vidanjör ile ilgili bilgi talep edilebilir. Böylelikle atıksuların çevreye ve Nikita deresine yasadışı salındığı kanıtlanabilir. Ayvalık Belediyesi Zabıtası yakın tarihte Doğuş Prinanın atık suyunu kaçak olarak doğaya bıraktığına ilişkin tutanak tuttu. Bu da ihlali kanıtlıyor. Bu durumlar da Çevre Kanunu ve TCK 181, 182. Maddeleri ile sair yasal düzenlemeye muhalefet niteliğindedir.
Proje alanı; Sulak Alanlar içerisinde kalmamaktadır: “Sit Alanları, Milli Parklar, Biyogenetik Rezerv Alanları, Askeri yasak bölgeler ve 7/16349 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “Sınırlandırılmış Alanlar” kapsamına girmemektedir.”denilmektedir.
Ancak tesis 1. Derece Doğal sit alanında bulunmaktadır. Karar No: 795 Karar Tarihi: 28.10.1989 Sit Durumu: 1.Derece Doğal Sit Alanı Kısıtlar: 728 nolu İlke Kararı
Sit Kapsamı açıklamasında sit alanları kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.
Ancak yukarıdaki açıklamalarımızda da belirttiğimiz üzere şirket yetkilileri yapmış oldukları eylemler ile sit alanını korumak değil, çevreye kasten zarar vermekte olup, çevre halkı sağlığını da etkilemektedirler.
Sit alanında kalan tesis projesine ait ruhsatı tümüyle yasaya aykırıdır. 2863 SAYILI yasaya muhalefet niteliğindeki proje ve bu projeye göz yumulup izin verilmesi ve işletmeye açık tutulması da suçtur.
Tüm bu sebepler ile ilgili şahısların tespit edilerek haklarında tahkikat yapılmak sureti ile cezalandırılması için şikâyetlerimizi sunmaktayız.
HUKUKİ NEDENLER: 2863 sayılı yasa, 2872 sayılı Çevre Kanunu, TCK 181, 182 vd
VUK. m.359 vd.
HUKUKİ DELİLLER :
1- Ayvalık Belediyesi Zabıta Müdürlüğünce fabrikaya ilişkin tutulan tutanak ve video
2- Koku Emisyon aporları
3- Emisyon Ölçüm Raporları
4- Şirkete ait 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Ek 4 Formatında 2015 yılında Hazırlanan Nihai Proje Dosyası
5- Hava Emisyon Ölçüm özet raporu
6- Doğuş Pirina Fabrikası çevresel sorunlar ziyaret raporu
7- Muhtelif fotoğraflar
8- Keşif ve bilirkişi incelemesi
9- Yetkili mercilerden istenilecek tüm bilgi ve belgeler
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ilgili şahısların tespit edilerek haklarında tahkikat yapılmak suretiyle cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini müvekkil kurum adına saygıyla talep ederiz.
Yakınan Vekili
Av. Günay BENLİ