Deniz Baykal genel başkanlığı döneminde Erdoğan ile başlayan yumuşama politikası gelinen süreçlerde sadece Baykal’ın sonu değil, kuşkusuz rejiminde sonuna gelmişe benziyor.
Ben “demokrasiye inanmıyorum” diyebilen ve Laik demokratik cumhuriyete meydan okuyan Siyasal İslamcı ve BOP projesi eş başkanı Tayyip Erdoğan ile Özgür Özel ve sözde bakanlar ile gölge bakanlar arasında yapılan görüşmeler sonucunda dağ fare doğurmuştur.
Cumhuriyetin kurucu değerlerini silikleştiren, aşağılayan, yok sayan ve Abdülhamid’i rol modeli olarak parlatmaya çalışan Kemal Atatürk’e ve İsmet İnönü’ye iki ayyaş tanımlaması yaparak halkın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışan CHP si “Çöp’tür, çukurdur ve pisliktir” diyebilecek kadar cüretkâr ve uslanmaz bir karşıdevrimci ile uzlaşma zemini aramak akıllara ziyan bir çabadır.
Ergenekon ve Balyoz kumpasları ile Türk ordusuna tuzak kurarak tasfiye eden Siyasi İslamcı yapılanmanın baş mimarı olan, Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarını “terör örgütü” kurmak ve yönetmek suçlamasıyla zindanlara atan ve ben bu davanın savcısıyım diyebilecek kadar ileri giden “Lozan barış anlaşması Türkiye’nin tapusu ve güvencesidir” bu nedenle “İstanbul kanal projesi ihanet projesidir” açıklaması yapan generalleri darbeci olarak yaftalayıp ve tutuklatan,
Anayasa ve hukuka aykırı bir şekilde Atatürk orman çiftliğine çökerek 1150 odalı Karşı devrimci karargâh inşa eden, Atatürk Orman çiftliği başta olmak üzere koruma kurulları tarafından doğal ve tarihi SİT alan olarak ilan edilen alanları imara açarak yağmalayan, tarım ve orman alanlarını yapılaşmaya açan, İmar barışı adı altında kaçak yapılara af çıkararak doğal afetlere sebep olan,
1945 yıllardan başlayarak, laik bilimsel eğitimde açılan gediklerle akamete uğrayan tevhidi tedrisat eğitim sistemimiz Erdoğan tarafından Dindar ve Kindar gençlik yetiştirmek üzere İmam hatipleştirilerek şerri hükümlere dayalı siyasal İslamcı eğitim sistemi ikame edilerek çağdaş, akılcı bilimsel pozitif eğitim sistemi tasfiye edilmiştir. Böylece ortaçağ cehennemine giden yolun kapıları açılarak Taliban zihniyeti esas alınmış sistem Yusuf Tekin tarafından inşa edilerek tamamlanmıştır.
Kurumları ve kuralları işlevsizleştirerek Liyakati yok sayan, Anayasayı askıya alan AİHM ve AYM kararlarını tanımayan, kitap bombadan daha tehlikelidir diyerek kitabı yasaklayan, Siyasi İslamcıları ve cihatçı teröristleri açıktan destekleyen, Ali Gaffar Okan’ın katillerini af eden ve bunlarla da yetinmeyerek eşitlik ilkesini yok sayarak Anayasaya aykırı Mafya Liderlerine özel af çıkartan, Düşünce özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, basın özgürlüğü, inanç özgürlüğü, toplu gösteri ve yürüyüş hakkını yok sayan, Demokratik bir hak olan Gösteri, toplantı ve yürüyüş hakkını kullanan gezi direnişçilerini orantısız güç kullanarak bastıran onlarca gencin ölümüne neden olan, Berkin Elvanın annesini ve CHP genel başkanını meydanlarda kimlik siyaseti üstünden cahil cühela kitlelere yuhalatan, her adımınızı takip ediyorum nefesim her an ensenizdedir diyerek tehdit eden Şehit cenazelerinde genel başkanımızı LİNÇ ettiren bu kafatasçı ırkçı milliyetçi ve siyasi İslamcı iktidarın antidemokratik uygulamalarını yok sayıp hesabını sormayacak mıyız!
Erdoğan ve yandaşlarının yağma ve talana dayalı ekonomik politikaları ve uygulamaları dağlarımızı, akarsularımızı, ormanlarımızı ve yer altı kaynaklarımızı talan etmiştir. Bu nedenle yüzlerce kere ihale yasası ve madencilik yasası değiştirilerek yap işlet devret modeli adı altında Cumhuriyetin yüz yıllık birikimlerini yakınlarına ve yandaşlarına peşkeş çekerek yok etmişlerdir.
2017 referandumun da ölüleri mezardan kaldırıp oy kullandırın diyen zat ile ittifak yaparak aynı menzile birlikte yürüyen ve cumhuriyetin mezar kazıcılığını yapan demokrasi ve özgürlük düşmanı Siyasi İslamcılarla partimiz müzakere yapmaz mücadele eder. Seçim devam ederken iki buçuk milyon oyu geçerli sayarak YSK darbesi ile seçimi kazanan başbakanlık sistemini kaldıran parlamentoyu etkisizleştiren ve yerine ucube başkanlık sistemini koyarak rejimi lav eden tek kişi iktidarı ile müzakere etmenin güvencesi ve inandırıcılığı yoktur.
Anayasa ya aykırı bir yöntemle CHP’nin AKP ile yaptığı müzakere sonucunda dokunulmazlıkların kaldırılması ile yaşanan adaletsizlikleri ve hukuksuzlukları deney imleyerek sonuçlarını hep birlikte gördük. Halkın iradesini yok sayarak Kürt düşmanlığı üstünden ittifak yapan AKP ve MHP’in ülkeyi yapay gündemler üzerinden bölüp bölüştürdüklerinide. Seçenlerin iradesini yok sayarak Anayasaya aykırı yol ve yöntemler kullanarak güvenlikçi politikalara sığınarak kayyum atayan anlayışın demokrasimizde ne kadar onarılmaz gedikler açtığını görmezden gelenler Erdoğan ile şirinleşerek müzakerelerine devam edebilirler.
Kadın ve erkek “fıtratı gereği eşit değildir” kendisini desteklemeyen yaşam tarzları farklı olan kadınlara “Sürtük” diyebilen “cinsiyet eşitliğine inanmayan” 20 Mart 2021 tarihin de KHK ile İstanbul kadın sözleşmesinden tek taraflı vazgeçerek Erkek egemen siyasi İslam anlayışını öne çıkararak kadın katliamlarına göz yuman ve kadını yok sayan ortaçağ zihniyeti ile neyi müzakere edeceksiniz!
ABD ve İsrail politikaları paralelinde Türkiye cumhuriyetinin dış politikasını değiştirip dönüştüren, mazlum halkları kırıp geçiren, Orta doğuyu kan gölüne çeviren ülkelerle paydaşlık yapan bu işbirlikçilerle müzakere yolu Yurtta ve Dünyada barışı sağlayacağı namı inanıyorsunuz o zaman durmayı müzakere etmeye devam edin.
Tarikat ve cemaatlerle ittifak yaparak kurumları içten kuşatan, Diyanet kurumunu cumhuriyeti yıkmak için Cumhuriyeti yıkmak için koçbaşı olarak kullanan ülkeyi Dervişler, Şeyhler, Müritler ve Mensuplar memleketi yapmak için çırpınan Laik demokratik sosyal hukuk devletini tasfiye etme mücadelesinden vazgeçmeyen bir anlayışla bilmelisiniz ki müzakere yolu ile elde edeceğiniz hiçbir şey yoktur. Laik demokratik sosyal hukuk devletine düşman bir anlayış ile amasız ve fakatsız muhalif tüm kesimleri bir araya getirerek demokratik yollardan iktidar olmanın koşullarını yaratmaktır.
2023 Genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde devletin bütün olanaklarını hukuka aykırı seferber ederek ve kurmaca vidolarla halkın zihnini bulandırarak partimizi ve genel başkanımızı PKK terör örgütleri ile işbirliği yapmakla suçlayarak hileli seçim kazanan Erdoğan’la müzakere yaparak yumuşama beklemek zaman ve zemin kaybından başka bir şey değildir.
Av. Hakkı TOKA