Son beş yılda altın fiyatları;
- Ons-dolar altın fiyatları yüzde 166,28 oranında arttı.
- Türkiye’de nominal olarak gram- altın fiyatları yüzde 1116,77 oranında arttı.
- Türkiye de TÜFE ‘ye göre düzeltilmiş (Reel) Gram -altın fiyatları yüzde 543 oranında arttı. (Ons-dolar fiyat artışı ile reel gram- Lira fiyat artışı arasındaki fark, dolar /TL kur artışından ileri geliyor.)
1-Altın Fiyatları Neden Arttı?
- a) Merkez Bankaları Altın Satın Aldı.
Altın fiyatlarının piyasadaki en büyük belirleyicilerinden biri merkez bankalarıdır. İstikrarlı dönemlerde Merkez bankaları, rezerv olarak tuttukları ve gelir getirmeyen altın miktarını azaltır ve yerine gelir getiren enstrümanlara yönelir. Küresel riskler artınca, Merkez Bankalarının altın talebi artar.
Dünya altın konseyi açıklamasına göre; Merkez Bankaları 2022 yılında tarihi bir rekora ulaşan miktarda 1.082 ton; 2023’te 1.037 ton altın aldılar.
- b) Jeopolitik Gerilim Altına Talebi Artırdı.
Ortadoğu’daki süren İsrail savaşı, Rusya-Ukrayna savaşı gibi uluslararası gerilimler, finansal yatırımları güvenli liman olarak görülen altına yönlendirdi.
- c) ABD Başkanlık Seçimleri
ABD ekonomik kararları tüm dünya ekonomisini etkiliyor. Kimin seçileceğinin yarattığı belirsizlik var.
- d) Altında Arz Sorunları
Altın üretiminin alt sınırı yoktur. Dünya altın üretiminde ilk on ülkenin payı yüzde 64’tür. Bunlar içinde de en yüksek paya sahip ülke yüzde 12 oranı ile Çin’dir. Rusya’nın payı yüzde 8,4, ABD’nin payı yüzde 7,6’dır. Bu ülkelerin anlaşarak üretimi kısmaları mümkün görünmüyor.
Ancak altın çıkarma maliyetleri arttı. Madencilikte çevresel tepkiler arttı. Bağlı olarak, kısıtlamalar altın arzını sınırladı.
- e) Küresel Ekonomik Belirsizlikler
Küresel büyüme eğilimi düştü. Gelişmekte olan ülkelerin dış borç temerrüt riski arttı. Ticaret savaşları var. Dünyada demokrasi inişte, başta Rusya olmak üzere otokrasi arttı. Bağlı olarak da küresel siyasi gerilimler arttı. Altın en güvenli liman olarak kaldı.
2- Altın fiyatları bundan sonra ne olur?
- a) Son yüzyılda altın fiyatları aşırı kırılgan oldu.
1870 ile Birinci Dünya Savaşının başladığı 1914 yılları arasındaki döneme birinci küreselleşme çağı deniliyor. Bu dönemde, klasik altın standardı Dünya parası olarak özgün bir yere sahiptir. Bu dönemde altın standardı piyasada spekülasyonu ve kırılganlığı önlemiş; enflasyonsuz bir dönem yaşanmış ve işsizlik azalmıştır.
ABD, de Roosevelt 1930 buhranından sonra; New Deal (Yeni Düzen) adıyla 1933 yılında ekonomi ağırlıklı bir dizi yerli program devreye soktu. 1933 yılında altın standardı terk edildi. ABD 1934 yılında (Gold Reserve Act) yasası ile ülkedeki tüm altın parayı resmi ons fiyatı 42,22 dolar üzerinden millileştirdi. Elinde altın olanlar zorunlu olarak bunları ABD hazinesine devretti. Hazine altın para bulundurmaya tek yetkili kurum konumuna getirildi.
İkinci Dünya Savaşından sonra; 1944 Bretton Wood’s sistemi ile bir ons altın 35 dolara bağlandı. 1970 yılına kadar sistem iyi bir performans gösterdi ve dünya refah yıllarını yaşadı. 1971 yılında ABD bir ons altın 35 dolar taahhüdünü kaldırdı. Sonraki yıllar dolara güven azaldı altın fiyatlarında aşırı dalgalanma oldu. Bir ons altın;
- 1850 yılında;18,93 dolar;
- 1900 yılında; 18,96 dolar;
- 1950 yılında; 34,72 dolar;
- 1971 yılında; 311,44 dolar
- 1980 yılında; 615,00 dolar
- 2000 yılında; 279,11 dolar
- Dün 2766 dolar idi.
- b) Bundan Sonra Altın Fiyatları Aynı Hızla Artmaz.
Rusya -Ukrayna savaşı, Mossad ve Hizbullah saldırları ve İsrail’in karşı sürekli saldırısı, dünyayı gerdi. Jeopolitik riskler sürdürülemez duruma geldi. Bundan sonra dünya bu sorunlara çözüm bulacaktır.
Dünyada demokrasinin inişe geçmesi, Putin gibi otokrasiyi devam ettirmek için dünya barışını göremeyen dikta eğilimlerinin artmasının küresel maliyeti yüksek oldu. Devam etmesi mümkün değildir.
2008-2009 krizinin getirdiği konjonktürel bozulma ve eksi reel faiz sorunu da çözüldü. Küresel Gıda fiyatları birkaç yıl daha düşecektir. Tek risk gelişmekte olan ülkelerin dış borç temerrüt riskidir.
Riskler azaldığı için, altın fiyatlarında spekülatif artışlar da duracaktır.
Yayınlama 31 Ekim 2024
Yayın Köşe Yazıları, Son Köşe Yazıları, vitrin, vitrin2, Yeni Çağ