Altın Dışındaki Yatırımlar Zarar Getirdi

Parasalcılık veya monetarizm, Amerikalı iktisatçı Milton Friedman ve Chicago Üniversitesindeki arkadaşları tarafından geliştirilmiş bir teoridir. Parasalcılara göre, ekonomideki istikrarsızlıkların birçoğu parasal kökenlidir.  Para politikası iktisadi sorunlara karşı, diğer iktisat politikası araçlarından daha etkilidir.

Parasalcılar (Monetaristler) ABD ve Birleşik Krallık gibi gelişmiş ekonomiler üstüne ampirik çalışmalar yaptılar. Gelişmiş ülkelerde piyasa dengeleri oturmuştur. Rekabet koşulları daha iyi çalışır. Gelişmekte olan ülkelerde ise parasalcı politikaların hem piyasa yapısı ve hem de yapısal sorunlar nedeni ile başarı şansı yoktur. Bu nedenledir ki, Türkiye 40 yıldır istikrar sorunu yaşıyor.

Kaldı ki, gelişmiş ülkelerde bile ABD’ de başlayan 2008-2009 finansal krizini yaratı. Devletler halkın vergilerini, destek adı altında ifllas etmesin diye spekülatif fonlara ve bankalara aktardılar.

2003 sonrasında ekonomi yönetimleri yalnızca faiz ve kur politikasına odaklandı. Yapısal sorunlar unutuldu. Dalgalı kur politikası, sıcak para politikası, dış ticarette aşırı liberal politikalar nedeni ile ithalata bağımlı üretim yapısı oluştu.

Merkez bankası 2003-2006 yılına kadar kapalı, sonrasında açık enflasyon hedeflemesi yaptı. Hiçbir yıl tutturamadı. Dünyada en başarısız enflasyon hedeflemesi bizim Merkez Bankasınındır.  2018 ve 2021 kur şoklarından sonra MB ‘nın enflasyon hedeflemesini bıraktı.

İki sonuç çıkarabiliriz;

  • Birisi; Türkiye de parasalcı politikalar popülizm için en uygun politikalardır.
  • İkincisi; ekonomiyi de finans sektörü yönetiyor.

Açıklanan Şubat ayı finansal yatırım araçlarının enflasyondan arındırılmış reel getiri oranları da bu dediklerimi doğruluyor. 2004 şubat ayı ile 2025 Şubat ayı arasında geçen bir yılda, Külçe altın dışında tüm finansal yatırım araçları reel kayıp getirdi.

Son bir yılda BİST  100’ün reel getiri oranı eksi 22,73 olurken, altının reel getiri yüzde 19,17 oldu. İki finansal yatırım aracı arasında reel olarak 41,83 puan fark varsa, ekonomi aşırı kırılgandır. Ekonomi yönetimi başarısızdır. İktisadi istikrar kaf dağının arkasında demektir. (aşağıdaki Tablo)

1- Mevduat yıllık getiri eksi 2,47 oldu.

Mevduatta aylık, 3 aylık ve 6 aylık vadelerde reel getiri görünüyor. Ama bunlar brüt faizlerdir. Vergi ve kesintilerden sonra hepsi sıfıra yakın veya eksidir. Yıllık reel getiri oranı da zaten eksidir.  Mevduatta eksi reel faiz, paradan kaçışı ve enflasyonu hızlandırır. Çünkü reel faiz getirisi varsa, tüketimin maliyeti, para artı reel getirisi kadar olur. Reel faiz tüketimin kısılmasına neden olur ve enflasyon düşer.

Aşağıdaki grafikte eksi reel faizin yüksek olduğu yıllarda TÜFE ‘nin de yüksek olduğu görülüyor.

Bankalar uzun zamandır mevduata eksi faiz veriyor. Mevduat sahipleri bankalara vergi verir gibi, satın alma gücü aktarıyor.

2- Kur endeksi doğruyu göstermiyor.

Şubat ayında yıllık olarak Euro yüzde eksi 18,48 oranında, dolar yüzde eksi 15,5 oranında değer kaybetti.

Aslında bir dolar bir Euro’dan oluşan döviz sepetine göre hazırlanan MB reel kur endeksinde baz yılı 2003 yılıdır. Aradan 21 sene geçti. Türkiye’de de 2003 doları ile bu günkü doların satın alma gücü farklıdır.

2024 yılında kurlarda aşırı dalgalanma olmadı. Bu nedenle MB 2024 yılını baz yılı olarak almalı ve yeni bir reel kur endeksi hazırlamalıdır.

3- Borsa spekülasyona açıktır.

Şubat ayında yıllık olarak en fazla kaybettiren Borsa oldu. Borsa bir yılda eksi 22,23 oranında reel kayıp getirdi. Reel faizler eksi olunca, borsaya talebin artması ve borsanın kazandırması gerekiyor. Ama olmuyor, çünkü; Borsa aşırı kırılgandır. Borsanın aşırı kırılgan olmasının birçok nedeni vardır;

Türkiye’de borsa manipülasyona açıktır. Yasal altyapıda eksiklik vardır. Şirketlerin borsaya açılması ve denetimi konusunda kamuoyunda çeşitli spekülasyonlar konuşuluyor. Bunlar borsaya zarar veriyor. Sermaye piyasası daha şeffaf hale getirilmelidir.

Ekonomi yönetimi; kamu harcamalarında popülizmi önleyemeyince, bu defa vergileri artırdı, yatırım teşviklerini kıstı, yatırımlar durdu ve sanayi sektöründe daralma başladı. Şirket karları azaldı. Borsa güven kaybetti.

Dahası hükümete ve yönetime olan güven de düşüktür.

4- Yalnızca altın kazandırdı.

Altının bir yıllık reel getiri oranı yüzde 19,17 oldu. Dünyada Putinler ve traumph’lar olduğu sürece dünya huzur bulmayacak. Kâğıt paraya güven kaybı artacak. Altın ve gayrimenkul güvenilir yatırım araçları olarak kalacaktır.

Yayınlama 9 Mart 2025

Yayın Köşe YazılarıSon Köşe Yazılarıvitrinvitrin2Yeni Çağ

About Post Author