Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve GKRY’nin katılımıyla 14 Haziran 2019 tarihinde Malta’da düzenlenen AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) Altıncı Zirvesi sonunda kabul edilen 29 maddelik ortak bildirinin 18, 21, 22 ve 23. maddelerinde yer alan Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesine ilişkin açıklamalar tarafımızca endişeyle karşılanmıştır. Söz konusu maddelerin üslup ve içeriği, ifade edilenin aksine, Kıbrıs meselesinin kalıcı ve kapsamlı çözümüne hizmet etmemektedir.
Bildiriyi imzalayan devletlerin, münhasır ekonomik bölge, enerji kaynakları ve enerji rotaları konusunda Türkiye ve KKTC’yi hiçe sayan yaklaşımlarını kınıyor ve kabul etmiyoruz. Türkiye ve KKTC’nin tehditkâr ifadelerden etkilenerek haklı konumlarından geri adım atacaklarını düşünenlerin yanıldıkları ortadadır.
Halkımız bilmelidir ki, bu devletler AKP Hükümetlerinin ülkemizi Doğu Akdeniz’de yalnızlaştıran hatalı dış politikaları nedeniyle bu kadar ileriye gidebilmektedirler.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yalnızlaşmasının ve etkisizleşmesinin önüne geçmek için bölge ülkeleriyle ivedilikle diyalog zemini yaratılmalıdır. Bu kapsamda, Kahire, Şam ve Tel Aviv’deki Büyükelçilerimiz ile Kudüs’teki Başkonsolosumuz ivedilikle yeniden görev yerlerine dönmelidir. Türkiye, Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge (MEB) ilanını bütün olasılıkları hesaplayarak en kısa zamanda kapsamlı bir değerlendirme yapmak için masaya yatırmalıdır.
AKP iktidarı, Doğu Akdeniz’deki durumu ve Kıbrıs meselesini iç politikaya tahvil etme çabalarından bir an önce vazgeçmeli, Türkiye’nin çıkarlarını ve KKTC’nin haklarını kararlılıkla savunmalıdır.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e yönelik politikalarının da, bir yandan KKTC’nin haklarını gözetirken, bir yandan da Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki yalnızlığını ortadan kaldıracak şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Önümüzdeki dönemde, Doğu Akdeniz ile ilgili gelişmelerin bu anlayış doğrultusunda yakından takip edilmeye devam edileceğini uluslararası ve Türkiye kamuoyuna duyururuz.