Sanayi kalkınmanın, kalıcı, reel ve temel ögesidir. AKP‘nin orta ve uzun dönemli kalkınma hedefi olmadığı ve ta baştan beri günü kurtarmaya ağırlık verdiği için sanayi sektörünü, sanayi yatırımlarını dikkate almadı. Algı yaratmak için TOGG dedi, ama TOGG’u Türkiye üretmiyor, yalnızca montajını yapıyor.
Dahası AKP iktidarı küresel heyecana kapılıp, finans sektörünü öne çıkardı. Türkiye de sektörel denge bozuldu. Finansal sektör reel sektörü temsil etmekten uzaklaştı. Bunun içindir ki kırılgan bir piyasa yapısı oluştu. Bugün çektiklerimizin temelinde bu yanlışlar yatıyor. Ama AKP iktidarı aynı yanlışlarında ısrar ediyor ve Mehmet Şimşek’le devam ediyor.
Bu durumda en büyük zararı reel sektör ve reel sektör içinde sanayi sektörü görüyor.
1- Son üç yıldır sanayi üretim endeksi düşüyor.
- 2022 yılı Nisan ayında 105,1 olan sanayi üretim endeksi, 2024 Nisan ayında 91,4’e geriledi.
- 2022 yılı Nisan ayında 101,4 olan aramalı üretim endeksi, 2024 Nisan ayında 87,7’ye geriledi. (Aşağıdaki grafik)
Aramalı üretiminin düşmesi, bizim daha fazla aramalı ithal etmemize neden oldu. İthalatımız içinde ara malının payı her zaman yüzde 70’in üstündedir. Cari açığın temel nedeni de budur. Ama hükümet bugüne kadar ithal ara malını içerde üretmek için hiçbir adım atmadı.
2- Sanayi sektöründe büyüme düşük kaldı.
İlk çeyrek büyüme verilerine göre son üç yıldır, sanayi sektöründe büyüme, ortalama büyüme oranının altında kaldı. (Aşağıdaki tablo)
3- AKP iktidarında yüksek teknolojinin sanayi üretiminde payı düştü.
Türkiye sanayi devrimini kaçırdığı gibi, teknoloji çağını da kaçırdı. TÜİK ‘in son verilerine göre, sanayide üretimden satışlarda yüksek teknolojinin yüzde payı çok düşüktür;
- Yüksek teknoloji; 3,4
- Orta Yüksek Teknoloji; 26,3
- Orta düşük teknoloji; 33,2
- Düşük teknoloji; 37,0
AKP iktidarında ihracatta yüksek teknolojinin payı giderek azaldı. 2003 yılında Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatta payı yüzde 7,6 iken, TÜİK verilerine göre bu pay Nisan 2024 ayında yüzde 3,6’ya geriledi.
4- PMİ endeksi düştü.
İSO açıklamasına göre; ‘’Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), imalat sanayinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesidir. Manşet gösterge; yeni siparişler, fabrika çıkışları, istihdam, tedarikçilerin teslim süresi ve satın alma stokları gibi göstergelerden elde edilmektedir. 50,0 değerinin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde genel anlamda iyileşmeye işaret etmektedir. Martta 50 seviyesinde kaydedilen manşet PMI, nisanda 49,3’e gerileyerek eşik değer 50’nin altına indi.’’
Sanayi sektörü neden bu kadar kan kaybetti?
2015 ve 2016 Fetö olayları ve darbe teşebbüsü ile, başkanlık siteminin uyum sorunları, hukuk ve demokrasi tartışmaları güven kaybı yarattı ve sanayi yatırımları yapılmadı.
Finans sektörünün spekülatif kar cazibesi etkili oldu. 2004 sonrası sıcak para girişi, yüksek reel faiz düşük kur iş birliği ile sanayiciler de tasarruflarını kendi alanlarında değil, finansal yatırımlarda değerlendirdi.
Siyasi iktidar, ekonomide geçici ve fakat hızlı büyüme sağlayan konut yatırımlarına ağırlık verdi. Bu alanda kamu kurumlarını görevlendirdi. Çünkü aynı zamanda kamuya rant geliri elde ederek, bütçe açıklarını düşürmeyi planladı. Kamu kredilerini, teşvikleri bu alana yöneltti. İmalat sanayi daha az destek gördü.
Sonuç olarak, Türkiye önce sanayileşme çağını, şimdi de bilgi çağını kaçırdı ve sanayimiz AKP iktidarında erken sanayisizleşme sürecine girdi.
Yayınlama 11 Haziran 2024
Yayın Köşe Yazıları, Son Köşe Yazıları, vitrin, vitrin2, Yeni Çağ