Başkan Zeydan Karalar, “Cumhuriyetin ilk yıllarındaki kalkınma ivmesini hala yakalayamadık.”
Başkan Zeydan Karalar, bir belediye başkanı olarak Adana’nın tamamına, hatta ülkeye karşı sorumlulukları bulunduğunu belirterek, Mustafa Kemal Atatürk yaptığı iktisat kongreleriyle ortaya çıkan karma ekonomiyle yakalanan ekonomik gelişme ivmesinin, günümüzde yakalanamadığını açıkladı.
Çukurova Üniversitesi 20. Ulusal İktisat Sempozyumu kapsamında, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirilen “Kriz, Sanayileşme, İşsizlik ve Enflasyon” konulu toplantıya katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, tipik bir belediye başkanı olmayacağını bir kez daha söyledi.
Başkan Zeydan Karalar, “Sadece kendi partilisini işe alan, kendi partilisini müdür yapan bir belediye başkanı olmayacağım. Belediye başkanlarının da böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum. Elbette bize emek veren, bize güç veren, bizi buraya taşıyan insanlara karşı bir sorumluluğumuz vardır ve yerine getirilmelidir ama bizim artık bütün Adana’ya, bütün Türkiye’ye sorumluluğumuz var. Adana’da atıl kalmış ne iş varsa onu ortaya çıkarıp zenginliğe dönüştürme, yani potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye dönüştürme konusunda bir belediye başkanına ne görev düşüyorsa onu yerine getirmeliyiz” dedi.
BİZİM JENERASYON OKURKEN AYNI ZAMANDA ÇALIŞIYORDU
Çukurova Üniversitesi’den mezun olduğunu ve bununla gurur duyduğunu belirten Başkan Zeydan Karalar, “Çok iyi bir bilim kurumu varsa bir şehirde onunla iş birliği yapmak, ona destek olmak bizim görevimizdir. Bir belediye başkanı; sanayicinin yanında olmak, sanayicinin problemlerini azaltmak, yatırımı teşvik etmek konularında, belediyenin yapması gereken ne varsa hayata geçirmelidir, öğrencinin yanında yer almalıdır. Öğrencinin sanayiciyle, belediyeyle, toplumla ilişkisini geliştirecek, onu önceden hazırlayacak ne varsa yapmalıdır. Bizim jenerasyon belki sizden biraz daha şanslı. Biz okurken de çalışıyorduk. Bu durum hayata bizi hayata biraz daha iyi hazırladı. Belki başarımızın altında onun da etkisi vardır. Çünkü erken yaşıyorsunuz hayatı, erken öğreniyorsunuz bir sürü şeyi ve iş hayatında yabancılık çekmiyorsunuz. Öğrencilerle ilgili bunları yapan bir belediye başkanı olmaya çalışıyorum” diye konuştu.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DÖNEMİNDEKİ KALKINMA İVMESİNİ HALA YAKALAYAMIYORUZ
Adana ekonomisi ve ülke ekonomisiyle ilgili de görüşlerini açıklayan Başkan Zeydan Karalar, şöyle devam etti: “Elbette Adana ekonomisi ülke ekonomisinden etkilenir. Etkilenmemesi söz konusu değil ama Adana çok özel bir kenttir. Ekonomiye İstanbul’dan sonra ikinci derecede, kimine göre İzmir’den sonra üçüncü sırada katkı koymuş bir kenttir. Adana’nın sanayi altyapısı çok güçlüdür. Uçak üretimini gerçekleştirmiş ve bunu ihraç etmiş bir ülkeyiz biz. Bu seviye çıkmışız. Bir dönemden sonra başka bir ekonomik model tercih edilmiş ve esasında Mustafa Kemal Atatürk’ün kafasındaki iktisat programından da bir nebze uzaklaştırılmıştır. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkeyi kurarkenki en büyük amacı, ekonomik olarak güçlü bir ülke yaratmaktı. Bunun temellerini atmıştır ve ilk topladığı kongrelerden bir tanesi iktisat kongresidir. Onun için bu iktisat kongreleri çok önemlidir. Cumhuriyet kurulmadan önce iktisat kongrelerini toplamış ve nasıl bir model izlenmesini gerektiğini uzun süre tartışmaya açmıştır. Ve oradan karma ekonomi çıkmıştır. Hem özel sektörün olduğu, hem devletin bulunduğu bir sistem ortaya çıkmıştır. Özel sektörün sadece para kazanma amaçlı yatırım yapacağını düşündüğü için, özel sektörün para kazanamayacağı yerlerde de yatırım yapılması zorunlu olduğu için bir karma ekonomi modeli çıkartmış, hem devlet sektörünü, hem özel sektörü uyumlu biçimde çalıştırmayı başarmıştır. Böylece Cumhuriyet döneminde kalkınma yüksek oranda olmuştur. Cumhuriyet dönemindeki kalkınma ivmesini Türkiye hala yakalayamamıştır.”
EKONOMİK BAĞIMSIZLIK YOKSA SİYASİ BAĞIMSIZLIK DA OLMAZ
Türkiye’nin muasır medeniyete erişmesi için yılda yüzde 6.5 oranında büyümesi gerektiğini ifade eden Başkan Zeydan Karalar, şunları söyledi: “Hala bunun yarısını yakalanamamaktadır. Ne yazık ki durum böyledir. Ekonomik bağımsızlığı olmayan ülkenin siyasi bağımsızlığı olmaz. Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisinin içinde olmasını arzu ediyorum. Ekonomimiz çok iyi düzeyde deniyor ama aslında biz 2000’li yıllarda dünyadaki 14. ekonomi idik, şimdi 18 ve 19 sıralamasında gidip geliyoruz. Ben iktisatçı değilim, makine mühendisiyim ama sanayiyle, üretimle, ekonomiyle yakından ilişkimiz var. Elbette asıl olan ülkeyle ilişkimiz ve sevgimizdir. Ülkemizin iyi olmasını istiyoruz, onun için yakından takip ediyoruz, bu işlerle ilgileniyoruz.”
1994 KRİZİ DÖNÜM NOKTASI
Konuşmasının son bölümünü Adana’ya ayıran Başkan Zeydan Karalar, “Adana’nın ekonomi ve sanayi altyapısı çok güçlüdür. Son yıllarda biraz geriye düşmüştür. Son üç yılda ilerlemeye başladı ama yeterli değil. Adana ekonomisi 1994 krizine kadar sürekli bir çıkış izlemiştir. 1994-2000 arası yatay bir seyir izlemiş, ondan sonra da yavaş yavaş geriye düşmüştür. Bizim ilerlememiz vardır ama bizden daha yüksek ivmeyle ilerleyen kentler bulunduğu için biz geriye düştük. Kahramanmaraş’ın ihracatının Adana’yı geçmesini ben içime sindiremiyorum. Kahramanmaraş elbette gelişsin, büyüsün ama biz de Adanayız. Daha iyi seviyede olmalıyız. Bu elbette bizim yatırımcılarımızdan kaynaklanmıyor. Adana’da cesur yatırımcılar var. Devlet büyük teşvik ve kolaylık sağlamadan, girişimcilerimiz ciddi yatırımlar yapıyor. Öyle de cesur vatandaşlarımız var. Son yıllarda dünya ekonomik buhranı ve Türkiye krizinin yanında, civar illere teşvik verilip, Adana’ya verilmemesinin de, yatırımlarımıza olumsuz etkileri olmuştur. Bugün siz Osmaniye’ye, Şanlıurfa’ya, Kahramanmaraş’a, teşvik verip Adana’ya vermezseniz buradaki tekstil fabrikaları sökülür oralara gider.
YENİ DÖNEMDE TESİS ETTİĞİMİZ BİRLİKTELİK ADANA’YI UÇURACAK
İnşallah Adana’nın bu yeni birliği olumsuz gidişi tersine çevirecektir. Bir kentte seçilen, atanan, kentin bütün dinamikleri birlikte olurlarsa, siyasette etkin olurlar. Yaptırım güçleri olur. Adana bunu 5 yıl, 10 yıl önce başaramıyordu.
Böyle bir birlik ve bunun oluşturduğu kuvvet yoktu. Ne mutlu ki son 3-4 yıldır Valimizin ve hepimizin ciddi gayretiyle, ‘Adana denince gerisi teferruattır’ diyebiliyoruz ve birlikte hareket ediyoruz. Bu, Adana’yı uçuracak, Adana’nın makus talihini değiştirecek, yeni yatırımların önünü açacak bir davranış biçimidir. Bundan sonra da Adana’nın lehine, birlikte yapılması gereken ne varsa yapacağız. Bu önemli bir birlikteliktir Adana açısından” dedi.