Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, Balıkesir’de hakkında yıkım kararı verilen okulların boşaltılması sonrası öğrencilerin başka okullara taşınmasıyla birlikte yaşanan mağduriyetleri dile getirdi. Öğrencilerin nakledildiği okulların fiziki yetersizliğine dikkat çeken Aytekin “Okulları depreme dayanıklı hale getirmeye çalışıyorlardı. Okullar kapalıyken işi yetiştiremediler. Okullar açıldı, başka okuldaki sınıflarla birleştirildi.
Covid salgını sürerken, sınıflardaki öğrenci kapasitesi arttı. Öğrenciler ve veliler Milli Eğitim Bakanlığı’nın mağduru oldu.” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin’in açıklaması şöyle:
“Balıkesir ili genelinde 51 okula deprem riski taşıdıkları gerekçesiyle yıkım kararı verildi. Bu yıkım ihaleleri kamuoyuna farklı şekillerde yansıdı. Neticede 51 okulda öğretime ara verildi ve öğrenciler başka okullara taşındı. Yıkımları ve yenilemeleri okullar kapalıyken bitiremediler. Öğrenciler gittikleri okullardaki mevcut kapasitenin üzerine eklendi.
60 SINIF KARANTİNADA
Bir yandan pandemi sürerken, bir yandan gevşetilen tedbirler ve bir yandan da idarenin basiretsiz, öngörüsüz girişimleri sonucu birleştirilen okullarda hareketlilik arttı. Bir yandan sosyal mesafeye uyalım çağrıları yapılırken, bir yandan okullara ek öğrenci yükü geldi. Yalnızca Balıkesir merkezde 60 sınıf karantinaya alındı. İl genelinde pandemiye karşı verilen mücadele sekteye uğratıldı. Şimdi ise çocuklarımızı tehdit ediyor. Okullarda personel sayısı yetersiz. Hijyen konusunda denetimlerle ilgili sıklıkla bizlere şikayetler geliyor. Taşımalı eğitimin yapıldığı kırsal mahalle ve ilçelerimizde ise hiçbir tedbir yok.
GENEL BÜTÇEDE MİLLİ EĞİTİME AYRILAN PAY YÜZDE OLARAK AZALDI
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan Bütçe Teklifine baktığımızda iktidar, “bütçedeki aslan payı Milli Eğitim’e gitti” dese de gerçek öyle değil. Bütçe cetvellerine baktıklarında ısrarla 2002 yılını baz aldıklarını görüyoruz. Ama gerçekleri konuşurken nedense bu veriyi göz ardı ediyorlar. İktidara geldikleri 2002 yılında milli eğitim bütçesinin genel bütçeye oranı %22 iken, 2022 bütçesinde bu oran %11 olmuştur. AKP 20 yılda yalnızca eğitim sistemini değil, bütçesini de eritmiştir. Ayrılan bu miktarın içerisinde de personelin giderleri mi karşılansın, eğitim altyapısı mı güçlendirilsin, binalar mı yenilensin, masraflar mı karşılansın belli değil!
YİNE YANDAŞ VAKIFLARI İHYA EDECEKLER
Balıkesir’de durum böyleyken, çocuklarımız yaşam mücadelesi içerisinde okumaya çalışırken Ankara’da ilginç şeyler olmaktadır. Çocuklara temel eğitim vermekle görevli olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinde oransal azalışlar görülürken, AKP’nin yarattığı yandaş vakıf olan Türkiye Maarif Vakfı’nın bütçesi ise bir yılda %285,4 artmış ve 486 milyon TL olan bütçesi 1 milyar 389 milyon TL’ye çıkmıştır. Türkiye Maarif Vakfı, paralel Milli Eğitim Bakanlığı gibi çalışmaktadır. Fetö’nün okullarını devralması için kurulan bu yapı, AKP’nin yandaş besleme vakfıdır. 323 eğitim kurumu açıp 207’si yurtiçinde 6708’i ise yurtdışında toplam 6915 personelinin devletin bütçesini yani halkın cebini sömürdüğünü görüyoruz.“