CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kanayan yaraya parmak bastı, yetkilileri uyardı…
Gürer: “Çocuk gelinler toplumsal bir sorundur, takip edilmesi gereklidir”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen çocuk yaşta evlilikler ve akraba evlilikleriyle ilgili sorunu, Milli Eğitim Bakanlığına yönelttiği yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı.
Gürer, kırsal kesimde eğitime ulaşamayan çok sayıda kız çocuğunun çocuk yaşta evlendirildiklerinin verilere yansıdığına dikkat çekti.
AKRAKA EVLİLİĞİ VE KÜÇÜK GELİNLER SORUNU
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi ve akraba evlilikleriyle ilgili olarak, Milli Eğitim Bakanlığına yönelttiği soru önergesinde, “Akraba evliliği ve çocuk yaşta evliliğin önlenmesi için, okullarda öğrenci ile velilere, eğitici ve öğretici biçimde eğitim verilmesine yönelik müfredat çalışmaları yapılmakta mıdır? Akraba evliliği ve çocuk yaşta evliliğin önlenmesi için; uzaktan eğitim, TV yayınları ve genel televizyon programlarında eğitim verilmesi için çalışmalar var mıdır?” şeklinde sorular yöneltti.
AKRABA EVLİLİĞİNE FEN DERSİYLE ALINAN ÖNLEM!
CHP Milletvekili Gürer’in önergesini yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 8. Sınıf Fen Bilimleri Dersi ve 10. Sınıf Biyoloji Dersi Öğretim Programında akraba evliliklerinin genetik sonuçları ve kalıtsal hastalıkların ortaya çıkma olasılığı gibi konulara değinildiğini belirtti.
Bakan Selçuk, “Eğitim Bilişim Ağın’da (EBA) sınıf düzeylerine uygun olarak ilgili derslerde “evlilik, akraba evliliği ve sakıncaları, akraba evliliğine bağlı genetik hastalıklar” konularının işlendiği içeriklere yer verilmektedir” açıklamasında bulundu.
EĞİTİMLE ÖNLENEBİLECEK BİR SORUN
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise akraba evliliklerinin ülkemizde ne yazık ki önlenemediğine vurgu yaptı. Gürer, “Ülke olarak engelleyemediğimiz bir diğer sorun ise çocuk yaşta evliliklerdir. Eğitim, bu gibi evlilik tercihlerinin yaşanmaması için önemli bir güçtür” dedi.
SORUN KATLAYABİLİR
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Köy okullarının öğrenci azlığı nedeniyle kapanması sonucu taşımalı eğitime geçilmesinin özellikle kız çocuklarının okullu olmasının önünde önemli bir engel olduğuna vurgu yaptı. Gürer, “Aileler kızlarını diğer köy ya da kente göndermekte istekli değiller. Sonuçta aile çocuğunun okuması için köyünü terk edip kente göç etmekte, ya da çocuğunu okula göndermemektedir. Bu durumda okuldan uzaklaşan kız çocuklarının erken yaşta evlenmesinin de kısmi olarak yolu açılmaktadır. Kentte ise farklı sorunlar çocuk evliliklerine neden olmaktadır. Burada da eğitimin önemi büyüktür. Kentte özellikle ailenin ekonomik durum ve eğitimi çocuk evliliğine neden olsa da toplumsal baskıda kısmen çocuk evliliğini önleyen bir etkendir. Çocuk evlilikleri önlemenin yolu yasalarla yeni düzenlemelere gidilmesi yanında, aile eğitimi ve erken evliliğe yol açan koşulların daraltılması ile olasıdır.” dedi
Gürer: “Tarladan rafa kuru fasulyenin kilosu 7 liradan 18 liraya çıkıyor”
Gürer: “Dağı taşı ekin demekle iş bitmiyor”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda yaşanan sorunların AKP iktidarı tarafından yeterince görülmediğini ve sorunların çözümünü amaçlayan bir yaklaşımla ele alınmadığını söyledi.
Tarımda sorunların artığına dikkat çeken Gürer, çiftçi borçlanarak ekim yapıyor, sonuçta borcu ödemeyince faiz başlıyor ve faiz artıkça ödeme zorlaşıyor. Ürün maliyetinin altında satılınca da borcunu ödeyemeyen çiftçimiz icralık oluyor” dedi.
Gürer, “AKP iktidarı günlük karar ve uygulamalar ile tarımın sürdürülebilir olacağını düşünüyor. Planlama ve öngörü yok, ürün az olursa ithalata sarılan iktidar, çok olunca çiftçinin yanında durmuyor. Ürün değeri altında tüccara gidiyor. Üreticinin ekip, üretmekten başka seçeneği yok. O nedenle üretmeye devam ediyor. Dayanabildiği yere kadar sürdürüp takati bitince bırakıyor. Üretim için girdi fiyatlarındaki artış çiftçiyi zorluyor. İlaç, gübre, tohum ve mazotun yanında yer altı sulama suyu için kullanılan elektrik enerjisi zamlanıyor. Maliyeti artan ürünü, üretici tüccara maliyetine ya da daha altında bir fiyatla satıyor.
TARLADAN RAFA 11 TL ARTIŞ
Gürer, “Bu yıl bölgemizde domates, patates, pancar ve buğday üreticisi emeğinin karşılığını alamadı. Kuru fasulye bu yıl üreticiden kilosu 7 TL’ye alındı. Çiftçi en azından zarar etmedi. Üreticinin 7 liraya sattığı fasulye marketlerde paketlenip 1 kilosu 18 liraya tüketiciye satılıyor. Bu durum ülkemizde aracılık sisteminin ne kadar kazanç elde ettiğinin somut bir göstergesidir. Ürün fiyat artışı yerli üründe bu kadar artmasını gerektiren neden nedir? %100 üreticiden tüketiciye fiyat artışı olağan görülebilir mi? “dedi. Ayrıca Gürer, üreticinin sattığı fiyatla tüketicinin aldığı raf fiyatı arasındaki uçurumun kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.
BORÇLAR YAPILANDIRILSIN
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “AKP iktidarının farklı kesimler için düzenlemeler yapsa da dar gelirliler ve çiftçilere yönelik düzenlemeler sağlanmadığını söyledi. Gürer çiftçi borçlu, çiftçi hacizli, çiftçi kredisini döndüremiyor. Özellikle 400 bine yakın çiftçi kredi aldığı tarım kredi kooperatifine borçlu ve icra kıskacındalar. Acilen kamu bankaları ve tarım kredi kooperatifine olan çiftçi borçları yapılandırılıp faizleri silinmelidir. Kamu bankaları tarım kredi kooperatifini çiftçi kuruluşu görmüyor ve yüksek faizle kredi veriyor. Tarım kredi kooperatifi de faiz % 9 olarak uygulasa da kaynak kullanım bedeli adı ile dolaylı bir faiz daha alıyor. Bu nedenle çiftçinin kullandığı krediye yüksek faiz uyguluyor. Sonucunda da çiftçi ödeme güçlüğüne düşüyor ve çiftçilik yapamaz duruma geliyor” diye konuştu.
DAĞ TAŞ EKİN DEMEKLE İŞ BİTMİYOR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP tarımda sil baştan yapmalıdır. Temel gıda ürünlerinin üretimi için ciddi planlama yapılmalıdır. 3,5 milyon hektar tarım dışı kalan alan tekrar tarım için değer bulmalıdır. Girdi fiyatları düşürülmeli, ithalatın çözüm olmadığı görülerek kırsal desteklenmelidir. Küçük aile tipi işletmeler korunmalı, üreticinin ürettiğinden kazanması, tüketiciye uygun fiyatla ürün ulaşması sağlanmalıdır. Ürün gereği gibi desteklenmelidir. “Dağı taşı ekin” diyerek değil çiftçiye sahip çıkarak gerekli destek verilmelidir. Destek zamanında ve yeterli verilmez ise çiftçinin yarasına merhem olmamaktadır. Tarım üreteni koruyan tüketeni kollayan bir düzenleme ile ele alınmalıdır. Katma değerli ürün üretecek, tarım sanayini geliştirecek, ürünün maliyet altında kalmadan üretenden alınacak bir düzen gereklidir ” dedi.