Prof. Dr. Ali Akdemir
Arel Üniversitesi
aliakdemir@arel.edu.tr
Yeni ekonomi,yeni dünya düzeni ,yeni yönetim anlayışı denilince hatıra getirilen konular herkes bakımdan birbirine benzerdi,birbirinin tıpkısıydı.Bilgi teknolojileri,dijitalleşme,küreselleşme,sınırların kalkması,demokrasinin dünyayı dolaşması -küreselleşmesi, Y kuşağının baskınlığı, Z’nin yükseköğretime ve iş yaşamına intikali, robotlaşma,10 bin istihdam başına istihdam edilen robot sayısı vb başlıklar insan yaşamını,sosyal hayatı,iş dünyasını domine eden bilimsel,siyasal,teknolojik dönüşümlerdi.
Elbette ki,bunların yeni olduğu-doğduğu yerlerden bütün dünyayı dolaşmasını isterdik.Ta ki Koronavirüs Salgınına kadar…Bu kez dünyayı kontrolsüz bir şekilde her şeyden çok daha hızlı bir şekilde dolaşan felaket ,bulaşıcı hastalık oldu.
Aslında,bu durum küresel mantığın işleyişine uygundu…Madem ki dünya yuvarlaktı,dönüyordu,her şey her yere mobilizeydi, kaçınılmaz olarak felaketler de globalleşecekti.Korona Salgını da öyle oldu. Çin’de başladı, Avrupa’ya ve ABD’ye ulaştı.Velhasıl,felaketin küreselleştiğine tanık olduk…Ezberler bozuldu…Bilgisayarın ,akıllı telefonun ,fabrikanın,sinemanın,ticari ürünlerin dünyayı dolaşacağına alışan kapitalistler şaşkına döndü.
Batılılar çözüm üretmeye çalışırken,Batılıların öncüsü konumundaki ABD Başkanı Trump alışık olmadığı sorun karşısında şaşkındı,şaşkınlığını atamadan bu kez suçlamaya,zırvalamaya başladı. Patron alışkanlığı olsa gerek olumsuzlukları başkalarına yüklemeyi tercih etti.Bu tutumu karizmasını çizdirmeye yetti;bu durum seçimi kaybetmeye de götürür kanaatindeyim..
Çin konuyu ,akut durumu geçiştirdi,söz dinleyen Çinliler,krizin buhrana dönüşmesinin önüne geçtiler…Elbette ki söz dinleten otoriter rejim de başarılıydı.Otoriter olmanın da yararı bu işte,kimi kez…
Avrupa durumu yönetirken zorlandı.Her zamanki gibi Merkel liderliğindeki Almanya disiplinli toplumuyla mücadeleyi başarıyla kontrole alan ilk ülkeydi. İngiltere zorlandı, İtalyazorlandı,İspanya zorlandı….kadınların yönettiği İzlanda, Finlandiya,Danimarka,Norveç süreci iyi yönetti.Sakin kadınlar, heyecanlı-kabadayı erkeklere nazaran yönetimde başarılı oldular.Kimi kez usluluk da işe yarıyor demek ki,otoriter olmak kadar…Aslında Koronavirüs Salgını bağlamında toplumlar,rejimler,liderler ,kentler ve bilim adamları araştırma konusu edilebilirler.Ben şahsen tezler yazdıracağım…
Türkiye,krizi iyi yönetti.Başta Sağlık Bakanı olmak üzere sektörün hekimlerini,girişimcilerini ve diğer insan kaynaklarını kutluyorum…Bilim Kurulu üyeleri de sürekli doğru bilgilendirdi.Siyasiler kayboldu ,rahatladı toplum biraz.Elbette ki başarıyı tek faktörle açıklarsak,aklımıza liyakat kavramını getirmeliyiz. Liyakata dayalı eğitim,uzmanlık ,yükselme sağlıkçıların başarısını belirleyen gizemli-büyüleyici kavramdır,olgudur.Her konuda liyakatınreferans alındığı meritokrasiye geçermiyiz, bilmem… Liyakatı olmayan bir hekim gösteremezsiniz,hemşirede,hasta bakıcısı da,girişimcide.Diğer sektörler ve bu arada en çok da siyasiler sağlık sektöründeki liyakat temelli işleyişi “bencmark” etmeliler ,örnek edinmeliler…
Krizin fırsata dönüştürülmesi buna denir işte…Sağlık sektörü global standartta olduğuna göre,ekonomikkalkınmayı,yönetselgelişmeyi,turizmi geliştirmeyi sağlık sektörü temelli olarak da planlamalıyız.Sağlık sektörü temelli eğitim sistemi,ekonomiksistem,turizmsistemi,idari sistem tasarımı başlıkları projelendirilmelidir.
Koronavirüs Salgınıyla Yaşamak
İzole yaşam da bir yere kadar.Sonsuza kadar izole yaşamak olanaksız.Öyleyse salgın baskısında-etkisinde iş ,eğitim,tedavi,tatil vb. yaşamsal konuları faal kılmalıyız.Nasıl ki her alanın nevi alanına özgü normlar,şartlarıvarsa, Koronanın da gerektirdiği tedbirlerle yaşamayı,çalışmayı ,sağlık faaliyetinde bulunmayı,tatil yapmayı, eğitimde yer almayı başarmalıyız.”Maske tak, sosyal mesafeyi koru,hijyene özen” talimatlarını şiar edinelim.. Koronayla başederiz kanaatindeyim.Bu arada uzaktan eğitim,uzaktan çalışma,uzaktan tedavi gibi yöntemlerin ne denli işlevsel olduğunu da gözlemledik…İlerde uzaktan az öz çalışarak daha verimli olunacağını da keşfederiz umarım..
Demokratik Ekonomik ve Siyasal Düzen
Koronavirüs Salgını gölgesindeki yaşam iki olasılığı-alternatifi gündeme getirdi:
1-Ortak akıl,liyakat esaslı,özgürlükçü,çoğulcu ,eşitlikçi,adil ekonomik-siyasal rejimler…
2-Ya da her şeyin uzmanı olduğu ,her şeyi bildiği-gerçekte hiç bir şeyi bilmeyen- kabul edilen bir kişinin liderliğinde ,baskıcı ,azınlığın çok zengin çoğunluğun çok fakir olduğu ,korku egemen rejimler…
Elbette ki birincisini,bilimsel olanı,herkesin becerisiyle yetişip yaşamını kazandığı sistemi tercih etmeliyiz.Otorite,korku sürdürülebilir değildir.Demokrasilerde yasalar otorite tesis eder.Hukukun üstünlüğü adaleti tesisi eder.Uzmanlığa-liyakata dayalı kariyer ödüllendiricidir, barışı tesis eder.Toplumun tamamının potansiyelini açığa çıkartmak da bunu gerektirir.
Koronavirüsle yaşamayı öğrenmeliyiz, bu şekilde virüsten kurtuluruz,bu tarz izole yaşamın öğrettiklerinin kıymetini bilelim.Özgürlük,bilimsellik,laiklik, layıklık gibisi yoktur,aldanmayalım;Atatürk’ün yolunda Uygar Türkiye için yürümeye devam edelim…