2023’de Halkı Yoksullaştıran Büyüme Yaşadık

2023 yılında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla yüzde 4,5 oranında büyüdü.

Sektörlere göre büyümede;

  • Tarım sektöründe eksi yüzde 0,2,
  • Sanayi sektöründe yüzde 0,8,
  • İnşaat sektörü yüzde 7,8,
  • Hizmetlerde yüzde 6,4,
  • Hizmetler sektörü içinde finans sektöründe yüzde 9,0 oldu.

1- Sektörel denge bozuldu. 

Sanayi sektöründe büyüme düşük kaldı. Buna karşılık Finans sektöründe yüksek yüzde 9 oldu. Sektörler arasında büyüme farkı, reel sektör ile finans sektörü arasındaki dengenin bozulması demektir. Bu bozulma, bu günkü iktidar döneminde hem her zaman devam ediyor, hem de aradaki büyüme farkı artıyor. Bu durum ekonominin aşırı kırılgan olmasına neden oluyor.

Mamafih;

  • 2022 yılında GSYH yüzde 5,5, sanayi sektörü yüzde 1,7 büyüdü.
  • 2023 yılında GSYH yüzde 4,5, sanayi sektörü ise yüzde 0,8 büyüdü.

Öte yandan; sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam için sanayi sektörünün büyümesi gerekir. Özellikle yüksek teknoloji yatırımları için yerli ve yabancı sermayeyi teşvik etmek ve güven altyapısı oluşturmak gerekir.

Aslında bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için, eğer teknoloji üretimi, inovasyon, sanayileşme gerçekleşmiyorsa, tek başına büyüme, kalkınmayı sağlayamaz.

2- Cari dolar cinsinden 2023 GSYH’sı bir trilyon doları geçti. 

Toplam GSYH 1 trilyon 118,6 milyar dolar oldu. Kişi başına GSYH 13 bin 110 dolar oldu. 

3- Büyümeye en büyük katkı toplam talep artışından geldi.

Yerleşik hane halklarının nihai tüketim harcamaları, 2023 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 12,8 arttı. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı ise yüzde 59,1 oldu.

Türkiye’de gelir artışı olmasa da tüketim artışı oluyor. Bunun nedeni düşük gelir gruplarında tasarruf oranın sıfır veya eksi olmasıdır. Asgari fiziki yaşam seviyesi düşmeyeceğine göre, düşük gelirli olanlar borçlanıyor veya varsa servetini satıyor.

4- Büyüme kapsayıcı olmadı. TÜİK verilerine göre; 

  • 2022 yılında nüfusun en fakir yüzde onunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 2,3 iken 2023 yılında azaldı, yüzde 2,1 oldu.
  • 2022 yılında Nüfusun en zengin yüzde onunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 32,7 iken, 2023‘te arttı ve yüzde 34,6‘e yükseldi.
  • 2022 yılında Nüfusun en fakir yüzde 20’sinin toplam gelirden aldığı pay yüzde 6 iken azaldı ve 2023’te yüzde 5,9’a geriledi.
  • 2022 yılında Nüfusun en zengin yüzde 20’sinin toplam gelirden aldığı pay yüzde 48 iken 2023 yılında arttı ve yüzde 49,8’ e yükseldi.

GSYH yüzde 4,5 büyüdü ve fakat bu büyüme topluma yansımadı, yoksul daha çok yoksul, zengin daha zengin oldu.

5- Cari açık potansiyel büyümeyi düşürdü.

Genel olarak; büyüme ithalat talebini artırır. Zira bir yandan mevcut kapasiteyi artırmak öte yandan yeni yatırım yapmak için, yatırım malı ithalatına olan talep artar. Ayrıca üretimde ithal girdi payı yüksekse, aramalı ve hammadde ithalatı artar. Yatırım-tasarruf eşitliği varsayımı altında iç tasarruf açığı varsa dış kaynak girişi ile kapatılır.

2023 yılında üretimde kullanılan ithal girdinin kısmen stoklardan karşılandığı anlaşılıyor. Buna rağmen 2023 yılında cari açık 45,2 milyar dolar oldu…

Büyümenin her zaman ve her ülkede cari açık yarattığını söylemek doğru olmaz. Bunun en iyi örneği Çin’dir. Çin dünyanın en yüksek büyüme hızına sahiptir. Buna rağmen sürekli cari fazla vermiştir.

2023 yılında, bir önceki yıla göre 210 ,8 milyar dolar daha fazla katma değer yaratıldı. Ama aynı zamanda cari açık yoluyla 45,2 milyar dolar cari açık oluştu. Cari açık borçla finanse edildi. İlerideki yıllarda yüksek faizli dış borçlarda net geri ödeme kaynak kaybına neden olacaktır. 

Aşağıdaki grafikte Türkiye’de büyüme olduğu yıllarda cari açığında arttığı görülüyor

Yayın Köşe YazılarıSon Köşe Yazılarıvitrinvitrin2Yeni Çağ

 

About Post Author